İlber Ortaylı'dan İstiklal Marşı yorumu
Mersin’de, İstiklal Marşı’nın Kabulünün 97’nci yıl dönümü anma etkinlikleri kapsamında Mehmet Akif Ersoy’u anlatan ünlü tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, İstiklal Marşı'nın çok büyük bir edebi metin olduğunu söyledi.
Abone olKongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen program öncesinde
izdiham yaşanırken, salonun dışında kalan yüzlerce kişi, dışarıda
kurulan sinevizyondan Ortaylı’yı izledi. Merdiven boşluklarına
kadar dolan salonda Mersinlilere seslenen Ortaylı, İstiklal
Marşı’nın kabul sürecini anlattı.
"MEHMET AKİF MİLLİ MARŞ DİYE YAZMADI"
İstiklal Marşı’nın çok büyük bir edebi metin olduğunu belirten
Ortaylı, şöyle konuştu:
”Korkma sönmez bu şafaklarda diye başlayan kıtaları Mehmet Akif
bey, milli marş diye yazmadı. Orada bir yarışma açıldı. Yarışmaya
gelen şiirlerin hiç biri beğenilmedi. Orada Hamdullah Suphi bey
çıkıp, ’Efendim bu şiirleri bırakın. Buna layık olan Mehmet Akif
bey’ dedi. Sonra adama sormadan çıktı kürsüde okudu. Bunu okuyunca
alkış gürültü koptu, kabul edildi. 50 kağıtta maaş koymuşlar. İki
maaş miktarı, çok yüksek. Onu almadı. ’Ben bunu yazmadım, ne kabul
ediyorsunuz’ dedi. Reddetmeye kalktı. Edemezsin dediler ve
geçti. İstiklal Marşı çok büyük edebi bir metindir. Çok derin
bir felsefesi, derinliği olan bir metindir. Hiçbir milletin yüzde
90 insanı böyle bir metni okuyup keyfine varamaz. Bu ancak yüksek
edebiyat zevki olan, biraz tarih ve felsefe tadı olan, yüzde 10,
bilemedin yüzde 15 milletin hoşlanacağı şeydir.”
"DÜNYANIN EN İYİ HEKİMLERİNE, HASTANELERİNE VE
MÜHENDİSLERİNE SAHİBİZ AMA..."
Türklerin çok eğitimli cahil bir millet olduğunu ifade eden
Ortaylı, şöyle devam etti:
’Sonra yapacağın şey Türk’ün Türk’e propagandası. Çünkü Türkler
hiçbir şey bilmiyor. Türkler yaşadıkları ve yaptıkları tarihi
bilmeyen, çok eğitimli cahil bir millettir. Eğitimleri pratik
alandadır. Şu anda biz dünyanın en iyi hekimlerine sahibiz.
Hastanelerimiz derece itibariyle dünyada çok müstesna yerlere
çıkmaktadır. Bilmem kaç tane tıp fakültemiz var, 50 tane daha
kurarız. El veriri ki içerisine 500 tane lüzumsuz talebe
doldurmayız, sadece 50-100 tane alır, en iyisi çıkmaya devam eder.
Şu anda en iyi mühendislere sahibiz ama mimarımız yok. Çünkü
cahiliz. Tarih, coğrafya bilmeyen bir kavim bu gibi sanatlara akıl
erdiremez. Tarihçi yetiştiremeyiz çünkü dil öğrenmiyoruz.”