Hicran'ın kanında yüksek miktarda ilaç çıktı, kardeşinin mezarı açılacak
Bingöl'den rahatsızlığı nedeniyle Erzurum'a sevk edilen 22 aylık Hicran Y.'nin kanında yüksek miktarda ilaç kalıntısı çıktı. Hicran'ın 8 aylık kardeşi Seher'in de 15 gün önce öldüğü öğrenilince, psikolojik sorunları olduğu iddia edilen anne Zelal Y. (22) şüpheli olarak gözaltına alındı, savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Hicran Y. devlet korumasına alınırken, Seher bebeğin zehirlenerek öldürülme ihtimaline karşın mezarı açılarak otopsi yapılacak.
Abone olBingöl'ün Solhan ilçesinde yaşayan Zelal ve Halil Y.
çiftinin kızları Hicran, götürüldüğü hastanede rahatsızlığına
teşhis konulamayınca Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp
Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.
Burada, minik Hicran'dan kan örnekleri alan doktorlar, yine teşhis
koyamayınca Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan yardım istedi.
Adli Tıp'ta yapılan incelemede, kanda yüksek miktarda ilaç
kalıntısı bulundu. Uzmanlar, ailenin bebeklerine ilaç vererek yavaş
yavaş öldürülmeye çalıştığı şüphesi üzerinde durdu. Doktorların
araştırması sonucu 15 gün önce Hicran'ın 8 aylık kardeşi Seher'in
de öldüğü bilgisine ulaşıldı. Şüphe üzerine anne Zelal Y., polis
tarafından gözaltına alındı. Hastanede tedavisi süren Hicran
bebek, Savcılık talimatıyla aileden alınarak Aile ve Sosyal
Politikalar İl Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.
8 AYLIK BEBEĞİN ÖLÜMÜ ŞÜPHELİ BULUNDU
Psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilen anne Zelal Y., gözaltına
alındıkta bir gün sonra adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifadesi
alınan anne, cezai ehliyeti bulunmaması ihtimali ve diğer bebeğin
kesin ölüm nedeni henüz belli olmadığından serbest bırakıldı. Ölen
Seher bebeğin zehirlenerek öldürülebileceği ihtimali üzerine
mezarının açılarak kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi
yapılmasına karar verildi.
ANNE SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Adliye çıkışı üzgün olduğu gözlenen Zelal Y., savcının bebeğinin
nasıl öldüğünü sorduğunu anlattı. Zelal Y., "Savcı, 'Doktorlar bize
durumu söylediğinde kocan senden şüphe etmediğini
söyleyebilirdi ama dememiş' dedi. Ben de 'O an düşünememiş'
dedim. 'Çocuğuna birkaç gün devlet bakacak' deyince 'Ben de izin
vermiyorum, kendi çocuğuma kendim bakarım' dedim. Savcı bana,
'Çocuk şubeye söyleyeceğiz birkaç gün alsın, pazartesi gününe kadar
buradasın. Gözetim altındasın. Gidip, gelip ifade vereceksin. Ona
göre alır mıyız, almaz mıyız sana bir haber veririz' dedi. Bebeğimi
yurda da alabilirlermiş" diye konuştu.
BABA, DOKTORLARI SUÇLADI
Eşine ve kendisine doktorlar tarafından iftira atıldığını öne süren
baba Halil Y. ise kızları Hicran'a Bingöl'de teşhis
konulamadığını söyledi. Çocuğunun hastalanması üzerine hemen
hastaneye götürdüklerini belirten Halil Y., "Çocuğumu ilk hasta
olduğunda da hiç zaman kaybetmeden hastaneye kaldırdım. Hakkımı
arayacağım. 'Senin çocuğunu sevk edeceğiz' dediler. Ben Elazığ'a
gönderilmesini kabul etmedim. Daha yüksek bir hastaneye gitmek
istediğimi söyledim. Zaman kaybı yaşamak istemiyorum. Ben, diğer
çocuğumu teşhisi konmadan kaybettim. 'Beni Ankara'ya sevk edin,
yoksa ben giderim' dedim. Onlar da ambulansla Erzurum'a gönderdi. 7
gün burada tedavi gördü. Daha sonra Bingöl'e döndük. Buradaki
doktor, sara ilacı verdi. Çocuğum 2 gün kendine gelmedi, sürekli
uyuyordu. Kesinlikle doktorların ihmali var. Teşhis konulmadan
nasıl sara ilacı veriyorsunuz. Sonra yoğun bakıma aldılar. Burada
da sara ilacı vermişler. Ben teşhis konulmadan o ilacın
kullanılmasına izin vermedim. 'Sizi Erzurum'a sevk edeceğim, tahlil
yaptım ama bir şey göremedim vebalininiz altında kalmak
istemiyorum' dedi. Erzurum'daki doktorlar sara ilacıyla bizi
suçluyorlar. 'Bizden habersiz bu ilacı kullanıyorsunuz' diyorlar.
Bizden şüpheleniyorlar, ben çocuğuma öyle bir şey yapar mıyım? Öyle
bir şey olsa Solhan'daki doktorlara kullanmaları için müsaade
ederdim" diye konuştu.