Evde ürettiği kızılötesi kamerayı TÜBİTAK’a sattı!
Gaziantep’te, lise mezunu Müslüm İncedal (37), kendi imkanlarıyla evinde yaptığı endüstriyel kameralarla, teknoloji devlerine meydan okuyor. İncedal, son olarak ürettiği kızılötesi kamerayı TÜBİTAK’a sattı.
Abone olMeslek lisesi mezunu Müslüm İncedal, uzun yıllar fabrikalarda
çalışmasının ardından işinden ayrılarak kendini endüstriyel
görüntüleme üzerine geliştirdi. Yaklaşık 10 yıl önce başladığı
işinde başarılı olan İncedal, yaptığı kameraları sanayiden, tarıma
birçok alanda faaliyet gösteren şirketlere sattı. Son olarak
yazılımı da kendisine ait olan kızılötesi kamerayı TÜBİTAK’a satan,
İncedal, ülkenin ihtiyacı olan ve yurt dışından getirilen
kameraları üretebilmek ve piyasaya sürebilmek
için yetkililerden yardım istiyor.
Yazılımı ve tasarımı evinde gerçekleştirerek solucan gübresindeki
yumurta kaybını önlemek için sensör yapan, Almanya’da yapımı devam
eden Türk denizaltılarındaki çatlaklıkları tespit etmek için özel
kamera geliştiren Müslüm İncedal, "Devlet yetkilileri bana sahip
çıksınlar, ülkemiz için büyük işler yapabilirim" dedi.
Türkiye’ye ithal edilen teknolojik ürünleri kendisinin
üretebildiğini ifade eden İncedal, "Çok çeşitli özellikleri
bulunan termal kameralar üretiyorum. 10 yıldır ben bu işle
uğraşıyorum, bu ürünleri geliştirirken ilk seviyeden elektronik
kart tasarımı, tüm yazımları kendim geliştiriyorum. Kesinlikle bu
ürünler Türkiye’de üretilmiyor. Yurt dışında bu kameralar 100 bin
dolar civarında ben ise devlet kurumlarına çok ucuza 15-20 bin
liraya satıyorum" diye konuştu.
TÜBİTAK SATIN ALDI
Yaptığı bazı kameraların benzerinin dünyada yapılmadığını iddia
eden İncedal şunları söyledi:
"Geliştirdiğim sistemler şu an endüstride kullanılıyor. Daha sonra
daha ileri seviyelere götürdüm. Tabi bunları hep bireysel olarak
yaptım. TÜBİTAK’a başvurduğumda üniversite mezunu olmadığım için
girişimci sıfatında olamadım ve destek alamadım. Ben de kendim
bireysel çözümler üretip insanları faydalı olacak bir şekilde ürüne
dönüştürdüm. Bu ürünler ülkemizde üretilmiyor, yurt dışında da çok
pahalı fiyatlara Türkiye’ye satılıyor. Şu anda gelmiş olduğum
noktada askeri alana bile girebilecek termal kızılötesi görüntüleme
sistemini dönüştürdüm. Bu dönüştürmüş olduğum görüntülemeyi en son
TÜBİTAK’a sattım. İnternet üzerinden beni bulmuşlar, TÜBİTAK’tan
güneş panellerinin katmanları arasındaki çatlaklığı tespit edip, o
çatlaklıklar güneş panellerinin verimliliğini düşürüyormuş. O
verimlilikteki çatlağı tespit etmek için alt katmanları
görüntüleyecek çeşitli özellikteki kameralara ihtiyaç duyduklarını
söylediler. Ben de bunu kendilerine gönderdim. Önce bana
inanmadılar sonra proje dosyalarını gönderdim ve benim yaptığıma
inandılar. Daha sonra aracı firma ile benden bu kameraları satın
aldılar. Kullandıklarında gayet başarılı sonuçlar elde ettiler.
Orada başarılı bir şekilde kullanılmasından sonra bunun çok farklı
alanlarda da kullanılabileceğini düşünüyorum."
TÜRK DENİZALTILARININ ÇATLAKLARINI ÜRETTİĞİ KAMERAYLA
KONTROL EDİYOR
İncedal, Alman sanayi devi ThyssenKrupp'un, Türkiye için ürettiği 6
avcı denizaltının kaynak birleşim noktalarını kontrol için
kendisinden yardım istenildiğini da öne sürerek, "Bu firma için de
endoskop kamera üretiyorum. Bu kamera insanın göremediği dar
yerlere girerek buradaki kaynak birleşim noktalarında çatlakları
görecek. Şu anda büyük mesafe kat ettim. Kamera sayesinde daha
kaynak yapılırken izi takip edilecek, kaynağın sağlamlığı ve eksik
olan yerleri görülebilecek" de
100 BİN DOLARLIK KAMERAYI 20 BİN LİRAYA
SATIYOR
Ürettiği cihazların yazılım ve elektronik kart tasarımlarına kadar
kendisinin yaptığını belirten İncedal şöyle devam etti:
"Kesinlikle bu ürünler Türkiye’de üretilmiyor. Yurt dışında bu
kameralar 100 bin dolar civarındı ben ise devlet kurumlarına çok
ucuza 15-20 bin liraya satıyorum. Endüstriyel uygulamalarda çok
ucuz bir şekilde satabiliyorum. Şimdiye kadar devletten tek kuruş
destek görmedim. Kazandığım paranın tamamını bu işlere harcadım.
Kazancımla araştırma geliştirme projelerimi oluşturup planlayıp
onların finanse eden bir kişi olduğum için bir aşama elde
edemiyorum. Kurumsal yapı haline dönüp yurt içi ve dışında satılsa
Türkiye adına ciddi anlamda bir kazanç olur. Tüm
üniversitelerin akademik birimlerinde benden teknik anlamda destek
isteyen tanıdıklarım var. O insanlarla paylaşıyorum ve
inanamıyorlar."
İncedal, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı’ndan destek isteyerek gerekli
imkanların sunulması halinde ürettiği sistemleri ihraç ederek ülke
ekonomisine katkıda bulunabileceğini ifade etti.