Doğu Perinçek'ten Akpınar ve Gezen açıklaması
Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek, sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'e yönelik soruşturmaya ilişkin 'Bizim aydınlarımızın da sanatçılarımızın da bir dokunulmazlığı olması gerekir' dedi.
Abone olVatan Partisi lideri Doğu Perinçek, gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
Perinçek, sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'e yönelik
soruşturma süreciyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Her milletin büyük aydınları vardır. Her milletin büyük
sanatçıları vardır. Türk Milleti’ninde aydınları, sanatçıları var.
Bu aydınların, sanatçıların dokunulmazlıkları var. Yalnız
milletvekilliği dokunulmazlığı olmaz. Anayasamızda milletvekili
dokunulmazlığı düzenlenmiştir. Milletvekillerimizin siyasi
faaliyetlerinde özgür olmaları içindir. Bu dokunuzmazlık bizim
Anayasa Geleneğimizin bir ürünüdür. Aynı zamanda bizim
aydınlarımızında sanatçılarımızında bir dokunulmazlığı olması
gerekir. Onlara dokunulduğu zaman bir anlamda Türkiye’nin
geleceğine dokunulmuş olur.
ÖZGÜRCE DİLEDİKLERİNİ SÖYLESİNLER
Onlar rahat olmalı, onlar serbest olmalı. Onlar sanatlarını
serbestçe yapmalı. Çünkü onlar Namık Kemal geleneğinin, Orhan Kemal
geleneğinin, Nazım Hikmet geleneğinin, büyük sanat geleneklerimizin
bugünkü temsilcileridir. O bakımından sayın Müjdat Gezen ve aynı
zamanda sayın Metin Akpınar ilgili bu soruşturmayı bizim
sanatçılarımızın ve aydınlarımızın dokunulmazlığına karşı bir
müdahale olarak değerlendiriyoruz. Bırakalım özgürce insanlar
dilekdiklerini söylesinler. Söylemeleri Türkiye’nin geleceği
açısından yararınadır. O bakımdan bu soruşturmayı hukuka uygun
bulmuyoruz. Zor dönemden geçiyoruz, zor dönemde insanlar kendi
önerilerini, çözümlerini, özlemlerini serbestçe ifade etmeli.”
O GÖRÜŞLERİNE KATILMIYORUM
“Biz fikir sahibiyiz. Sayın Metin Akpınar’ın konuşmasında,
‘Rusya’ya dostluk gösteren geçmişte iktidarların nasıl başına işler
geldiği’ konusunda bir nevi uyarı var. İhtar var. Bu bugünkü
Türkiye’nin konumuna hiç uygun bir görüş değil. Türkiye bugün
ABD’nin denetimi altında kaldığı zaman hem borç batağında batar.
Hemde bölünme tehditleriyle ‘Mavi Vatan’ının bölünme tehditleriyle
karşı karşıya gelir. O bakımdan, sayın Metin Akpınar’ın, ‘Rusya ile
dostluk kuranın başına bela gelir’, şeklinde ki görüşlerini hiç bir
şekilde paylaşmıyoruz.
TÜRKİYE'NİN İHTİYACI
Bugün Türkiye’nin ihtiyacı, Suriye ile dostluk, Irak’la, İran’la,
Rusya’yla, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’yle, Çin’le dostluktur.
Türkiye, üretim ekonomisini bu dostluklarla kurabilir. Aynı zamanda
Türkiye, kendisine yönelen Akdeniz’den Ege’den gelen tehditleri bu
dostluklarla göğüsleyebilir. Buradaki fikirlerimiz Sayın Metin
Akpınar ile uyuşmamaktadır. Bu tür fikirler hukuken suç teşkil
etmese bile, Türkiye’nin ABD denetiminde kalmasına hizmet eder.
“Hem Türk Ordusu’nun Harekatı, Hem Suriye Ordusu’nun Harekatı
Suriye’nin Toprak Bütünlüğüne Hizmet Ediyor.”
ÖSO SURİYE ORDUSUNA DA DESTEK VERMELİ
Perinçek, ÖSO’nun Münbiç’e doğru ilerleyişiyle ilgili gelişmelere
ilişkin,”Çok güzel bir gelişme. Suriye Ordusuyla Türk Ordusu’nun
denetiminde olan, Türk Ordusu’nun emrinde Suriye’nin vatan
bütünlüğünü savunan silahlı güçlerin buluşmaları ve aynı görevi
yapmaları bizim Vatan Partisi’nin özlediği bir durumdur. Bunu biz
yıllarca Vatan Partisi olarak savunduk. ÖSO, TSK’nın emrinde olan,
komuta ettiği bir güçtür fakat en nihayetinde Suriye’ye, Suriye
Ordusu’na ait olan bir güçtür. Arkada kalan tecrübelerde şunu
gördük ÖSO, sayın Beşar Esad’ın yönettiği Suriye Devleti’nin askeri
güçlerine bu süreçlerde de katılmaktadır. Sonunda da böyle
olacağından eminiz. Hem Türk Ordusu’nun harekatı, hem Suriye
Ordusu’nun harekatı Suriye’nin toprak bütünlüğüne hizmet ediyor. Bu
iki büyük kuvvet, oradan Amerikan piyonlarını, PKK’yı olsun, DAEŞ’i
olsun oradan temizleyecektir.”
ÇATIŞMA İHTİMALİ GÖRÜMÜYORUM
ÖSO kuvvetlerinin Münbiç’in güneyine doğru yerleşmesi ve Suriye
Ordusunun ilerlediği hattı keseceğine, Suriye Ordusu ve ÖSO
kuvvetleri arasında çatışma olacağına ilişkin iddialara ise, “Ben
TSK’ya ait güçlerle, Suriye Silahlı Kuvvetleri arasında bir çatışma
ihtimali görmüyorum. Böyle bir çatışma her iki ülkeninde
zararınadır. Her iki ülkede de bunu görecek sorumluluk duygusu ve
görev anlayışı var.”