Anasayfa /  Güncel

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, teklifin rejim değil, sistem meselesi olduğunu vurguladı

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, halk oylamasına gönderilen anayasa değişiklik paketinin rejim değişikliğiyle ilgili olmadığını belirterek, vesayetçi sistemin 5 askeri darbeye neden olduğunun altını çizdi.

Abone ol
Abone ol 19 Şubat 2017 00:16

İSTANBUL

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, AK Parti Esenler İlçe Başkanlığı tarafından Esenler Kültür Merkezinde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarihi bir referanduma gittiğini söyledi.

Referanduma kadar olan süreçte çok yoğun mücadele verilmesi ve varsa kararsız seçmenleri ikna ederek yola devam edilmesi gerektiğini aktaran Kurtulmuş, halk oylamasına gönderilen anayasa değişiklik paketinin rejim değişikliğiyle ilgili bir paket olmadığını vurguladı. 

Numan Kurtulmuş, "Bu bir rejim meselesi değil, bu sistem meselesidir. Rejim meselesi egemenliğin kaynağının ne olduğu sorusuyla ilgilidir. Egemenliğin kaynağı bir aile, bir kişi, bir zümre olabilir. Bu rejimlere monarşi, hanedanlık, oligarşi denir. Bir ülkede egemenliğin kaynağı milletse bunun adı cumhuriyettir. Türkiye Cumhuriyeti, bir cumhuriyet olarak kurulmuş, bu tartışmalar çok geride kalmıştır. Şimdi AK Parti kadroları olarak, bizim vazifemiz ise cumhuriyetimizi halkla bütünleştirmek, daha demokratik hale getirmektir. Bu sistem değişikliğimizin aslı bu anlamda bir sistem değişikliğidir, bir rejim değişikliği değildir." diye konuştu. 

"Vesayetçi sistem 5 askeri darbeye neden oldu" 

Yeni bir anayasa ile mevcut sistemin sorunlarını ortadan kaldırmak istediklerini aktaran Kurtulmuş, mevcut sistemin vesayetçi, kavgacı ve çatışmaya dayalı olduğunu ifade etti. 

Kurtulmuş, vesayetçi sistemin çok partili siyasi hayatta, en sonuncusu 15 Temmuz'da olmak üzere 5 askeri darbeye neden olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bu vesayetçi sistemin ortadan kaldırılması için gerçekten güçlü bir sisteme ihtiyaç var. Türkiye ve çevresinin bu kadar büyük sıkıntılar içinde olduğu bir dönemde artık vesayet odaklarıyla vakit kaybedemeyiz. Anayasa değişikliğinde ikinci temel neden yönetimde çift başlılığın önlenmesidir. Çift başlılıkla hiç bir ülke yönetilemez. Hiç bir kurum ve aile yönetilemez. Yönetimin, yürütmenin tek başlı olması sonuç almak için önemlidir. Yönetimdeki çift başlılığın nelere mal olduğunu da birkaç örnek ile hatırlatmak isterim. Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer arasındaki anlaşmazlıklar ve sürtüşmeler... Bir anayasa kitapçığı atma yüzünden başladı. Sonuç itibarıyla Türkiye, gecelik faizlerin 7 bin 500'lere kadar çıktığı ağır bir ekonomik buhran ile karşı karşıya kaldı. Bu krizlerin her birinin Türkiye'ye aynı darbeler gibi ağır faturası olmuştur."

"Artık 5 yıldan 5 yıla bir cumhurbaşkanı seçilecek"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, mevcut sistemin ikinci önemli arızasının çatışmacı ve çift başlılığı, üçüncü probleminin de siyasi istikrarsızlık olduğunu dile getirerek, bu siyasi istikrarsızlığın önlenmesi için anayasa değişiklik paketini hazırladıklarını kaydetti. 

Siyasi istikrarın sağlanması ve siyasi istikrarsızlığın önlenmesi için anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Artık 5 yıldan 5 yıla bir cumhurbaşkanı seçilecek o da hükümetini belirleyecek. Hem de yasamayı yerine getirecek milletvekilleri yani TBMM seçilecek. Herkes bilecek ki, 5 yıldan 5 yıla bu iş olacak. İstikrarlı hükümetleri sağlayacak ve siyasi istikrarsızlığı ortadan kaldıracağız." şeklinde konuştu.

"Yanınızda bir anayasa kitapçığı taşıyın”

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ne olduğu ve neler getirdiğine ilişkin de partililere bilgiler verdi. 

Çift başlı yönetimin ortadan kalkacağını belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:

"En haksız, en cahilane eleştiri, 'Bunlar, tek adamlık istiyor, diktatörlük istiyor.' Diktatörlük diyenler varsa, yanınızda bir anayasa kitapçığı taşıyın, diktatörlük diyene de '104. maddeyi okuyun.' deyin. Mevcut 104. madde zaten diktatörlüğü tanımlamış. Yani öyle yetkiler vermiş ki cumhurbaşkanına; cumhurbaşkanı, olağanüstü yetkilere sahip ama sorumluluğu yok. Vatana ihanetten yargılanabilir. Ne demek vatana ihanet? Kim tespit edecek? Nasıl yargılanacak? Neden böyle bir madde yapmışlar? Kenan Evren, bu Anayasa'yı, 'Siviller gelsin, Türkiye'yi yönetsin.' diye yazdırmamış. Zaten bilselerdi ki Turgut Özal bir gün cumhurbaşkanı olacak, hele hele Recep Tayyip Erdoğan bir gün cumhurbaşkanı olacak, inanın 104. maddeyi böyle yazmazlardı."

"Bu madde, bir darbe savar madde olarak konulmuştur"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, cumhurbaşkanının Meclis'i feshedeceği yönündeki iddialara da şu cevabı verdi: 

"18 maddelik değişiklik içerisinde fesih kelimesi yoktur, seçimlerin yenilenmesi meselesi vardır. Meclis kilitlenirse, cumhurbaşkanı, seçilmiş bir kişi olarak, kriz normal yollarla aşılamıyorsa çok doğal olarak ya TBMM ya cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesine karar verecek. Ancak CHP'li arkadaşlar herhalde hiç kendilerinden birisinin cumhurbaşkanı olacağını düşünmedikleri için, hep böyle devam edeceğini düşündükleri için, zannediyorlar ki cumhurbaşkanı bir sabah kalkacak, kafası bozulacak 'Meclis'i feshettim.' diyecek. Arkadaşlar böyle bir şey yok. Hiçbir sorumlu siyasetçi devlet yönetiminin ne anlama geldiğini bilen hiçbir siyasetçi böyle davranmaz. CHP, devlet yönetiminin çok dışında kaldığı için herhalde böyle olacak zannediyor. Meclis kilitlendiği zaman, bu kilidi açacak olan askerin tankı, vesayet odaklarının hilesi olmasın, milletin iradesi olsun diye bu madde, bir darbe savar madde olarak konulmuştur."

AA


Yorumlar