Anasayfa /  Güncel

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü En güzel mesajları ve şiirleri

Dünya İnsan Hakları Günü sözleri! | Mesajları! | 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü En güzel mesajları ve şiirleri burada. 1948 yılından itibaren her yıl kutlanan Dünya İnsan Hakları Günü günün en çok aranılanları arasında yer alıyor. Bugüne özel paylaşılabilecek en güzel mesajları derledik. Peki, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ne zaman, nasıl ortaya çıktı? İşte sosyal medya platformlarında paylaşılabilecek en güzel 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü mesajları....

Abone ol
Abone ol 10 Aralık 2018 13:27

Dünya İnsan Hakları Günü sözleri! | Mesajları! | 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü En güzel mesajları ve şiirleri burada. 1948 yılından itibaren her yıl kutlanan Dünya İnsan Hakları Günü günün en çok aranılanları arasında yer alıyor. Bugüne özel paylaşılabilecek en güzel mesajları derledik. Peki, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ne zaman, nasıl ortaya çıktı? İşte sosyal medya platformlarında paylaşılabilecek en güzel 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü mesajları....

 

Dünya İnsan Hakları Günü sözleri! Dünya'da pek çok ülkenin İnsan Hakları Evrelsel Beyannamesi'ni kabul etmesiyle yaygınlığı oldukça fazla olan bu gün tüm dünyada büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Vatandaşlar da sosyal medya hesaplarında paylaşmak üzere Dünya İnsan Haklanı günü sözleri, mesajları, SMS'leri, pano süslemeleri gibi konuları araştırıyor. Biz de bu konuyu sizler için inceledik ve haberimize en güzel ve en anlamlı sözleri ekledik. Dünya İnsan Hakları Günü sözleri! 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü mesajları! İşte tüm detaylar...

DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ SÖZLERİ!

Milli kinlerin üstünde, insanlık muhabbeti vardır.

İnsanın hürriyeti, komşusunun hürriyetinin başladığı yerde biter. (F.W.Warrar)

Allah hürriyeti ancak onu arayanlara verir. (D. Webster)

Bana hürriyetlerin en büyükleri olan düşünce, inanç, vicdan hürriyetlerini verin. (Milton)

İnsan genellikle başkalarına sürmek istediği çamura bulanır. (Cenap Şahabettin)

İnsan köle doğmaz, köle yapılır.

Gerçek olan tek yarış! İnsanlık yarışı.

En büyük sevgi, insanlık sevgisidir.

İnsan, insanın efendisi olamaz.

Adil olmayan millet hür de olamaz. (E.D.Sieys)

Zayıfların hakkını korumak için konuşmayanlar, köledir. {Lovvel)

Hakkı güçlendirmeyenlerdir ki kuvveti hak ederler. (Cenap Şahabettin)

Haksızlığı aramak için lamba kullanmak gerekmez. (Socrates)

Ülkemi, ailemi çok severim; ama insanlığı da ülkeme değişmem. (Fenelon)

Ancak kendi kendini yönetebilen insanlar hürdür.

Özgürlüğünden vazgeçen kimse, insanlık hak ve görevlerinden vazgeçmiş demektir.

Biz, yaşamak isteyen, haysiyet ve şerefiyle yaşamak isteyen bir milletiz. (Atatürk)

Eğer devamlı barış isteniyorsa insan kitlelerinin durumlarım iyileştirecek uluslararası tedbirler alınmalıdır.İnsanlığın tümünün gönenci, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, aç gözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir. (Atatürk)

İnsanları seven bir kişi, insanları sevmeyen doksandokuz kişiye bedeldir. (John Stuart Mill)

İnsan, almadığı şeye sahip olamaz. (Goethe)

İnsan sevgisi kadar büyük sevgi olamaz.

Bir tek kişiye yapılan haksızlak, bütün topluluğa yönelmiş bir tehdittir. (Montesquieu)

İnsan her zaman kahraman olmaz ama her zaman insan olabilir. (Bacon)

İnsanlar istediklerine inanırlar. (Sezar)

İnsanlar doğuştan eşittirler ama bunu, sonuna kadar sürdüremezler. (Montesquieu)

Bir insan başka bir insana eşit olmayabilir ama her zaman aynı cinstendir.(De Bonold)

”Senin” ve “benim” kelimeleri ortadan kaldırılsaydı insanlar sükun içinde yaşarlardı. (Anaksagonos)

Her insan bir (bilgi yelpazesi.net) dünyadır. (Harsert)

Soylu insan, hak ve adaleti her şeyden üstün tutar. (Konfüçyus)

Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.

Kişisel hürriyetler kutsaldır.

İnsanları sevmeyi öğrenmek, gerçek mutluluktur.

Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur.

Bu dünyadan aldığının karşılığını yerine koymak her insanın zorunluluğudur.(Albert Einstein)

İnsan, haklarından daha çok, istekleri için savaş verir.(Napolyon)

Bencil bir insan, tek basma kalmış meyvesiz bir ağaç gibi kurur gider. (Turgenyev)

DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ ŞİİRLERİ!

Kısa mesajlar:

- Soylu insan, hak ve adaleti her şeyden üstün tutar. (Konfüçyus)

- Kişisel hürriyetler kutsaldır.

- İnsanlar doğuştan eşittirler ama bunu, sonuna kadar sürdüremezler. (Montesquieu)

- İnsan köle doğmaz, köle yapılır.

- Bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş bir tehdittir. (Montesquieu)

- Bana hürriyetlerin en büyükleri olan düşünce, inanç, vicdan hürriyetlerini verin. (Milton)

- İnsan her zaman kahraman olmaz ama her zaman insan olabilir. (Bacon)

- En büyük sevgi, insanlık sevgisidir.

- İnsan, insanın efendisi olamaz. Haksızlığı aramak için lamba kullanmak gerekmez. (Socrates)

DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ ŞİİRLERİ

İNSAN HAKLARI UĞRUNA

İnsanlar, yöneticilerle hakları uğruna

Didişip durdu binlerce yıl;

Usanmadan bıkmadan,

Yılmadan...

Erişince, 1948 Aralığının on'u

İnsan Hakları Evrensel Bildirisiyle

Geldi haksızlığın sonu.

Umutlandırdı bu olay,

Mutlandırdı bu olay.

Çalışan insanoğlunu.

İnsan haklarına saygı,

Kardeşlik, özgürlük, eşitlik,

Kaderde, kıvançta birlik

Daha çok aydınlatır

İnsanlığın yolunu.

İNSANLAR

Evrensel bildiride

Sayılan bütün haklar

Dünyanın her yerinde

Özenle korunmalı.

Onurlu bir yaşamı

Kardeşçe paylaşmalı,

Sevmeyi öğrenmeli,

İnsanca yaşamalı.

Kalksın kulluk kölelik

Renk ayrımı olmasın

Eşit doğan insanlar

İnsan gibi yaşasın.

İNSAN

Gelin yüzlü papatyalar

Kırın en güzel süsüdür.

Ondan daha güzeller var

Bu,gülen insan yüzüdür.

Yaz ağaca küpe takar,

Gümüş dere durmaz akar.

Akan sudan güzeli var

Bu, gülen insan yüzüdür.

Artık hava kararınca

Yuvasındadır karınca.

Ölüm menzile varınca

Yaşlanan insan gözüdür.

Ne solan çiçek,duran su,

Ne karıncanın uykusu.

İnsana ilk dokunan şu

Küsen insanın sözüdür.

BİZ DÜNYA ÇOCUKLARI

Bizler çiçekleriyiz

Umudun ve sevincin,

Habercileriyiz biz,

Gelen mutlu günlerin.

Biz hepimiz kardeşiz.

Hep dünya çocukları,

Kuracağız birlikte

Yaşanası dünyayı.

Her ülkeden, her ırktan,

Biz dünya çocukları,

Verelim hep elele

Dünyanın her yerinde.

Haydi çocuklar gelin bizimle,

Yürüyelim biz yarına,

Haydi çocuklar gelin bizimle,

Mutluluğa ve barışa.

10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ

İnsan hakları, tüm insanların sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere denir. İnsan hakları, ırk, ulus, etnik köken, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. Bu hakları kullanmakta herkes eşittir. Diğer yandan insan hakları terimi bir ideali içerir. Bu terimi kullananlar, bu alanda olanı değil, olması gerekeni dile getirirler.

İnsan hakları, tüm insanların hak ve saygınlık açısından eşit ve özgür olarak doğduğu anlayışına dayanır. İnsan hakları, her bir bireye bağımsız seçim yapma ve yeteneklerini geliştirme özgürlüğü sağlar. Bu özgürlükler başkalarının haklarına saygılı olmak ve bu hakları çiğnememe zorunluluğu ile dengelenmektedir. Bir başka deyişle, birçok hakkın yanında bir sorumluluk da bulunmaktadır.

İnsan ve insan haklarına ilişkin hassasiyetleri felsefi düzlemde ilk defa dile getiren sofizmdir. İnsan haklarının tarihi binlerce yılı kapsamaktadır ve kaydedilmiş tarih içinde dinsel, kültürel, felsefi ve yasal anlamda gelişmeler göstermiştir. Birçok antik belge, dinler ve felsefe insan haklarıyla ilişkilendirilebilecek çok çeşitli kavramı içermektedir.

Bunlar arasında en çok dikkate değer olanlar; Pers İmparatoru Büyük Kiros tarafından Yeni Babil İmparatorluğunu fethetmesinden sonra üzerinde niyetlerini yazılı olarak açıkladığı MÖ 539 tarihli Kiros Silindiri, Hint Büyük Asoka’nın MÖ 272 - MÖ 231 arasında yazılan Asoka Fermanları ve 622’de, Müslümanları, Yahudileri ve Paganları da içine alacak şekilde Yathrib şehrinin (daha sonraki ismi Medine) önde gelen aşiret ve aileleri arasında resmi bir antlaşma olarak İslâm peygamberi Muhammed bin Abdullah tarafından hazırlanan Medine Sözleşmesidir.

1215 tarihli Magna Carta’nın İngiliz hukuk tarihi için ayrı bir önemi olduğu kadar günümüzde uluslararası hukuk ve anayasa hukuku için de önemi büyüktür.

MODERN İNSAN HAKLARI

Modern insan hakları hukukunun büyük bir kısmının ve insan haklarının en modern yorumlarının görece yakın tarihte izleri sürülebilir. 1689 tarihli İngiliz Yurttaş Hakları Beyannamesi (veya “İnsanların Hak ve Özgürlüklerini ve Kraliyetin Halefliğinin Düzenlenmesini Beyan eden Kanun”) Birleşik Krallık'ta (İngiltere'de) baskıcı hükümet uygulamalarını yasa dışı saymıştır. 18. yüzyılda iki büyük devrim meydana geldi; 1776'da ABD'de ve 1789'da Fransa'da: Bunlar ciddi hak kazanımları sağlayan iki sonucun elde edilmesini neden oldu, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ve Fransız Hoca İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi. Ek olarak 1776'daki Virginia Haklar Beyannamesi bir dizi temel hak ve özgürlükleri sağlamıştır.

Bunları 18. ve 19. yüzyıllarda Thomas Paine, John Stuart Mill ve Hegel gibi düşünürler tarafından insan hakları felsefesinde gerçekleştirilen ile ilerlemeler takip etmiştir. İnsan hakları terimi büyük olasılıkla Paine'in İnsan'ın Hakları isimli eseri ve William Lloyd Garrison'ın 1831'de The Liberator'de çıkan ve "okuyucularına insan haklarının esas nedenini yazmaya çalıştığını" anlattığı yazıları yayınlandığı dönemde kullanılmaya başlandı.

20. YÜZYILDA İNSAN HAKLARI

Birçok grup ve hareket insan hakları adına 20. yüzyılda çok büyük toplumsal değişimleri gerçekleştirdiler. Batı Avrupa'da ve Kuzey Amerika'da, sendikalar çalışanların greve gitme hakkını garanti altına alan, asgari çalışma koşullarının oluşturulmasını sağlayan, çocuk işçilerin çalışmalarını düzenleyen veya çalıştırılmalarını yasaklayan yasaların çıkarılmasını sağladılar. Kadın hakları hareketi kadının oy verme hakkını kazanmasında başarılı oldu.

Ulusal bağımsızlık hareketleri sömürgeci güçleri ülkelerinden çıkarttılar. En etkileyici bağımsızlık hareketlerinden birisi Hindistan'ı İngiltere'nin sömürgesi olmaktan çıkaran Mahatma Gandhi'nin hareketidir. Dünyanın birçok yerinde uzun süreli ırkçı ve dini baskı altındaki azınlıkların hareketleri başarılı oldu; ABD'de de sivil haklar hareketi ve daha yakın zamanlarda çeşitli kimlik politikaları hareketlerinde olduğu gibi.

Uluslararası Kızıl Haç Komitesi'nin kurulması, 1864 Lieber Sözü ve gene 1864'teki ilk Cenevre Sözleşmeleri iki Dünya savaşından sonra daha da geliştirilecek olan Uluslararası İnsaniyet Yasasının temellerini atmıştır.

Dünya Savaşları, inanılmaz boyuttaki insan kayıpları ve büyük insan hakları ihlalleri modern insan hakları belgelerinin gelişiminin arkasındaki itici güç olmuştur. Milletler Cemiyeti, I. Dünya Savaşı'nı takiben 1919'da yapılan Versailles Barış Antlaşması'nda yapılan görüşmelerde kuruldu. Cemiyet'in hedefleri şunlardı;silahsızlanma, ortak güvenlik çerçevesinde savaşı önleme, diplomasi ve görüşmeler yoluyla ülkeler arası anlaşmazlıklara çözüm bulmak ve küresel refahı artırmak. Daha sonra Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nde yer alacak olan hakların çoğunu savunma kararlılığı da kuruluş amaçlarında vardı. 1945'teki Yalta Konferansıda Müttefik Güçler Cemiyet'in rolünü oynamak üzere yeni bir yapı kurma kararı aldılar.Bu yapı Birleşmiş Milletler olacaktı. BM kuruluşundan bugüne kadar uluslararası insan hakları hukukunun uygulanmasında önemli bir rol oynamıştır.

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRİSİ

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun Haziran 1948’de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948’de, BM Genel Kurulu’nun Paris’te yapılan 183. oturumunda kabul edilen 30 maddelik bildiridir.

Bildirinin imzalanmasında, II. Dünya Savaşı’ndan sonra devletlerin, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleşmesi de etkili olmuştur.

Eleanor Roosevelt bu bildiriyi “Bütün insanlık için bir “Magna Carta (Magna Karta)” olarak tanımlamıştır.

Bildirinin imzalandığı 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanır.

Devletler, önceleri, baskıya dayanan bir anlayışla yönetilmekteydi. Bu anlayışa son vermek amacıyla 1215 yılında İngiltere Kralı’na kabul ettirilen bildiri olan Magna Carta, insan hakları kavramının ilk belgesi sayılır.

İnsan hakları konusunda yayımlanan bir diğer önemli bildiri ise, Amerika’da yayımlanan Bağımsızlık Bildirgesi’dir.

Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik gibi kavramlar, 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devrimi’nden sonra yayımlanan “İnsan Hakları Bildirisi”nde gerçek yerini almıştır.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra devletler bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleştiler.

Bunun bir nedeni de, insanlara özgürlük tanınmasının, devam ederse uygarlıkların sonu olabilecek savaşları da önleyebileceği düşüncesidir.

İNSAN HAKLARI BİLDİRİSİNİN HAZIRLANMASI VE İMZALANMASI

Bildiri, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunca Haziran 1948’de hazırlandı. Yapılan kimi değişikliklerin ardından, 10 Aralık 1948’de Genel Kurulun Paris’te yapılan oturumunda kabul edildi.

Oturumda, 6 sosyalist ülke çekimser kaldı.

Bildiri, bu ülkeler ile Suudi Arabistan ve Güney Afrika Birliği dışında kalan ülkelerin oylarıyla kabul edildi.

Bu bildiriyle, yalnızca demokratik anayasalarla tanınan temel ,medeni ve siyasi haklar değil, ekonomik, toplumsal, kültürel haklar da genel tanımlarla belirli hale gelmiştir.

İlk grup haklar arasında, yaşama, özgürlük ve kişi güvenliği gibi haklarla birlikte, keyfi tutuklama, hapis ve sürgünden korunma, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde adil ve kamuya açık olarak yargılanma hakkı ile düşünce, vicdan, din, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri bulunur.

Sosyal güvenlik, çalışma, eğitim, toplumun kültürel yaşamına katılma haklarıyla bilimsel ilerlemenin ürünlerinden yararlanma hakkı ise, bildiriyle getirilen yeniliklerdendir.


Yorumlar