İşten çıkınca çalışmanız yasaklanabilir!
Çoğu işveren belirli bir konuma ulaşmış işçilerin, işten ayrıldıktan sonra kendileriyle rekabet edebileceğini ve kendilerini zarara uğratabileceğini öngörüyor, çalışanına rekabet yasağı sözleşmesi imzalatmak istiyor.
Abone olArtık günümüzde birçok işçi bilgi düzeyi ve kendi
oluşturduğu müşteri çevresi nedeniyle işverenle rekabet edebilir,
günü geldiğinde kendi işvereninin karşısına güçlü bir rakip olarak
çıkabilir durumda. Bu nedenle giderek çoğu işveren belirli bir
konuma ulaşmış işçilerin, işten ayrıldıktan sonra kendileriyle
rekabet edebileceğini ve kendilerini zarara uğratabileceğini
öngörüyor, çalışanına rekabet yasağı sözleşmesi imzalatmak
istiyorlar. Rekabet yasağı sözleşmesi bir yönüyle işverenin yaptığı
işin geleceğini korurken, diğer yönüyle çalışanın iş bulmasını
aşırı güçleştiriyor.
YAZILI YAPILMASI ŞART
Bu yasak işçinin işverenle rekabet etmeyeceğine dair bir hükmün iş
sözleşmesine konulması veya bu konuda ayrı bir sözleşme yapılması
yoluyla kararlaştırabiliyor. Sözlü olarak yapılan rekabet etmeme
vaatleri bağlayıcılık taşımıyor. Borçlar Kanunu’nun 444. maddesi
gereğince rekabet yasağına ilişkin sözleşmede açık bir hüküm olmalı
ya da taraflar ayrı bir rekabet yasağı sözleşmesi imzalamalılar.
Rekabet yasağı, işverenin tek taraflı olarak hazırladığı iç
yönetmeliklere, personel yönetmeliklerine veya benzeri belgelere
atıfta bulunmak suretiyle düzenlenemiyor.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli kabul edilebilmesi için
işçinin, işverenin müşteri çevresi veya üretim sırları veya
işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı bulunmalıdır.
Bu tür bir konuma ulaşmamış işçi ile rekabet yasağı sözleşmesi
yapılsa da kendisi için geçerlilik taşımayacaktır. Kanun bu yolla
normal işler yürüten, işyeri veya işle ilgili birtakım bilgilere
ulaşsa da işverene rakip olamayacak kişilerin, rekabet yasağı
sözleşmeleri ile çalışmalarının engellenmemesini amaçlamıştır. Her
çalışanın imzaladığı rekabet yasağı sözleşmesine geçerlilik
tanınması, çalışanların asla işten ayrılamamaları sonucunu
doğururdu. Bu tehlikeyi gören kanun koyucu ancak gerçek anlamda bir
rekabet riski varsa o zaman sözleşmeye geçerlilik tanıyor.
Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini sınırsız ve hakkaniyete
aykırı şekilde tehlikeye düşürmemeli, bu nedenle süre yer ve konu
bakımından sınırlandırılmış olmalıdır. Rekabet yasağının süresi iki
yılı aşamaz. Çalışanın iki yıl boyunca dahi önceki işini yapamaması
ciddi sıkıntı yaratabilecek bir durumdur. Her hâlükârda yasak,
işverenin fiilen yürüttüğü faaliyet alanının sınırlarını
aşamamalıdır. Çok geniş alanlara yayılan, çalışanın Türkiye’nin
neredeyse büyük çoğunluğunda çalışmasını engelleyen yasaklar
geçerli kabul edilmemektedir.
BİR SINIRI OLMALI
Özellikle tüm Türkiye olarak getirilen rekabet yasakları baştan
mahkeme tarafından reddedilmektedir. İşçinin görevinin niteliğine
bağlı olarak, yer itibarıyla getirilen sınırlama bakımından birden
fazla coğrafi bölgeyi öngören rekabet yasaları da geçersiz kabul
edilmektedir.
Rekabet yasağı ayrıca işverenin tüm faaliyet alanını kapsamamalı ve
işçinin somut göreviyle sınırlanmalıdır. Örneğin, bir mesleğin
kapsamına giren bütün işlerin yasak kapsamına alınması mümkün
değildir.
YASAĞA KARŞILIK PARA ÖDENEBİLİR
Rekabet yasağının karşılığında çalışana bir menfaat sağlanması
zorunlu değildir. Fakat bu menfaatin sağlanması, yapılan
sözleşmenin geçerli kabul edilmesi için önemli bir gösterge olarak
kabul edilecektir. Özellikle uluslararası büyük şirketlerde belirli
konumda çalışmaktayken işten ayrılanlara bu tür sözleşmeler
imzalatılmaktadır. Kişinin rakip şirkette çalışmaya devam etmesinin
işverene aşırı zarar vereceği düşünülerek, yasak boyunca
doğabilecek ücretleri peşin olarak ödenebilmekte, karşılığında
rekabet etmemeleri şart koşulabilmektedir.
İHLAL EDEN CEZAİ BEDEL ÖDEMEK ZORUNDA
KALABİLİR
Rekabet yasağının ihlaline bağlı olarak cezai şart
kararlaştırılması mümkündür. Bu şekilde işveren, eski çalışanı
rekabet eden bir davranışa girdiğinde para talep edebilecektir.
Böylece herhangi bir zararı doğmasa da çalışandan kararlaştırılan
cezai şart tutarı talep edilebilir. İşverenlerin asıl amacı parayı
elde etmekten çok bu yolla eski çalışanı caydırmak oluyor. Fakat
çalışanların da bu tutarı ödeyerek rekabet yasağından kurutulma
ihtimalleri bulunuyor. Hâkim, aşırı bulduğu cezai şart miktarını
indirebiliyor.