Dursun Özbek: Ne batması, Galatasaray önü açık tek kulüp
Mali tablo üzerinden kendisine yönelik eleştirilere isyan eden Dursun Özbek, “Öyle bir hava estiriliyor ki, Galatasaray batık-bitik. Bunu sindiremiyorum. Batacak ya da batmış bir yapı olsa, kim 350 milyon lira kefalet altına imza atar, kim 20 milyon Euro’sunu bu yapının içine kasa kolaylığı adına koyar. Tersine Galatasaray rakipleri arasında çıkışı olan tek kulüptür” dedi
Abone olGalatasaray eski başkanı Dursun Özbek, Habertürk Spor yazarı Serdar Ali Çelikler'e konuştu. İşte Çelikler'in kaleminden Özbek ve sözleri...
Galatasaray eski başkanı Dursun Özbek, geçtiğimiz hafta salı günü aradı ve “Serdarcım, Maicon’u ben transfer ettim; Muslera’yı da tanıyorum, tüm oyunculara kefilim. Sanırım yanlış anlaşıldın” dedi. Ben de kendisine; “Maicon da Muslera da önemli isimler. ‘Zaten kötü futbolcu’ diyemeyeceğimiz isimler. Sadece bu isimler değil tabii ama özellikle bu iki ismin performansları Igor’un gitmesinde etken değil miydi? Maicon’u üst üste iki maçın (Akhisar ve Yeni Malatya) ilk 45’inde oyundan almadı mı Igor; Muslera 9 yıldır ilk kez taraftarlar tarafından eleştirilmiyor mu? Ben bunları anlatmaya çalıştım. Performansları ile Igor Tudor’un gönderilmesinde etken oldular, yoksa karakterlerine ne diyebilirim ki?” diye yanıt verdim.
‘GALATASARAY’DA NE GÖREV VERİLİRSE
YAPARIZ’
Özbek, “Gel bir kahve içelim” dedi ve cuma günü buluştuk. Takımla
ilgili bir iki sohbetten sonra direkt sordum: “Başkan adayı
mısınız?” Yanıtı şu oldu: “Ben, Galatasaray’a 20 yıldır hizmet
ediyorum. Otellerimizle veriyorduk, yöneticilikle verdik,
başkanlıkla verdik. Hizmet bitmez, ne görev verilirse yeniden
yaparız.” Özbek’in önceliği 31 Mart’taki mali kongre... ‘Kulübü
batırdığını’, ‘Bunu özellikle yaptığını çünkü kulübün satılmasına
yol açmak istediğini’, ‘Riva ve Florya’yı da bitirdiğini’ söyleyip
cevaplarını istedim. “Aslında konuşmama kararım var. Kurduğumuz
takım, Fatih hocamızla beklediğim gibi 21. şampiyonluğa koşuyor. Bu
sürecin etkilenmesini istemem. Lakin öyle bir hava estiriliyor ki
Galatasaray batık-bitik. Bunu sindiremiyorum” diyerek anlatmaya
başladı:
‘TEMLİKLER KALKINCA GELİR, GİDERİ
KARŞILAR’
Batacak, ya da batmış bir yapı olsa, kim 350 milyon lira kefalet
altına imza atar, kim 20 milyon Euro’sunu bu yapının içine kasa
kolaylığı adına koyar. Tersine Galatasaray rakipleri arasında
çıkışı olan tek kulüptür.
■ Eleştirenler, borçları hesaplarken, oyuncularla ve diğer
sporcularla yaptığımız sözleşmelerin toplam karşılığını ele alıyor.
Söz gelimi 4 yıllık maliyeti 400 lira olan bir oyuncu için borç
hanesine 400 lira yazıyor. Gelirler ise yıllık hesaplanıyor. Oysa
UEFA FFP uygulamasında da, sair şirketlerde de, bilanço yıllık
toplam gider; geçmişten gelen borçlar ve yıllık gelirler üzerinden
hesaplanır. Bu minvalde Galatasaray’ın toplam borcu biz
bıraktığımızda 180 milyon Dolar banka borcu + 70 milyon Dolar da
cari borçlardır. Galatasaray’ın yıllık tüm operasyonel giderleri
banka faizleri hariç 95-100 milyon Euro’dur. Yıllık gelirleri de
Şampiyonlar Ligi geliri olmadan 100 milyon Euro civarındadır. Ancak
bu gelir kalemlerinin birçoğu temlik altındadır. Dolayısıyla
temlikler kalktığında kulü- bün yıllık geliri, yıllık operasyon
giderini rahatlıkla karşılar.
■ Benim de hedefim 2020 yılında birçoğu bitecek temliklerle mali
disiplini sağlayıp yeniden borç sarmalına girmeden; 100 kazandık,
100 harcayalım mantığı ile kulübü düzlüğe çıkarmaktı. Bunun
önündeki en büyük engel ise banka borçları ve faiz sarmalı...