FETÖ'nün imamımdan şoke eden itiraflar! "Özendirmek için öğrencilere film izlettim"
Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki yapılanmasına yönelik ankesörlü telefon soruşturmasında, şüpheliler arasında bulunan örgütün askeri liselere hazırladığı öğrencilerden sorumlu mahrem imamı Musab A. (27) hakkında iddianame hazırlandı. Musab A. hakkında, 'FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak' suçundan 5 yıldan 15 yıla hapis cezası istendi. İddianamede, ilkokul öğrencilerinin FETÖ'ye yönlendirilişiyle ilgili detaylar ve öğrencilerin askeri okullara hazırlanışları yer aldı. İddianamede, Musab A.'nın "Seçtiğim ilkokul öğrencilerini askeriyeye özendirmek için askeri filmler izlettim" dediği belirtildi.
Abone olFETÖ/PDY'nin TSK içindeki mahrem yapılanmasına yönelik ankesörlü
telefon soruşturması kapsamında, örgütün askeri liselere
hazırladığı öğrencilerden sorumlu mahrem imamı Musab
A. gözaltına alındı. Şüpheli, etkin pişmanlık
hükümleri nedeniyle adli kontrol şartıyla serbest
bırakıldı. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından
hakkındaki ifadeler doğrultusunda, Bursa Işıklar Askeri Lisesi'ne
örgüt tarafından yetiştirilen askeri öğrencilerden sorumlu olduğu
belirtilen mahrem imam Musab A. ile ilgili iddianame Bursa
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlandı. Musab A.
hakkında, 'FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak' suçundan 5 yıldan 15
yıla hapis cezası istendi. İddianamede, 'Mahsun/Mazlum' kod
adlı itirafçı Musab A.'nın "Cumhuriyet Üniversitesi'nde öğrenciyken
örgüt adına da askeriyeye girebilecek ilkokul öğrencilerinden
sorumluydum. Öğrencileri askeri liselere hazırladık"
ifadelerine yer verildi.
'ASKERİ FİLMLER İZLETTİM'
İddianamede ayrıca, Musab A.'nın öğrencileri askeri okullara
hazırladığı süreçte onların bu amaçtan haberlerinin olmadığını
söylediği kaydedildi. İddianamede Musab A.'nın şu
ifadelerine yer verildi:
"Ben bu öğrencilere askeriyeye özenip ilgi duysunlar diye film
izletmiştim. 2012'de askeri liselere giriş sınavına birkaç ay kala
ben ve M.T., öğrenciler Ali ve Furkan'a askeri sınavlara da
girmelerini söyledik. Sınavdan bir hafta önce Sivas'ta 'Büyük Bölge
Talebe Mesullüğü' yapan Halit isimli şahıs eve 100-200 sorudan
oluşan bir deneme sınavı getirdi, 'Bunlar geçmiş senelerde çıkmış
sorular, bu soruların benzeri askeri sınavda çıkabilir, öğrencilere
bunları çözdür' dedi. Öğrencilerin bu deneme kitapçığından soruları
bir kağıda yazmamasını istedi. Ben de bu şekilde öğrencileri
uyardım. Halit isimli şahsın getirdiği denemelerin üzerinde yani
dış kapağında herhangi bir yayınevi ismi ya da yazı yoktu. Bu
denemeleri nereden getirdiği ya da bulduğu hakkında bilgim yok.
Halit eve gelip çocukların bu denemeleri çözmesini takip ederdi.
Sınavdan bir iki gün önce de gelip bu denemeleri benden alıp
götürdü. Ben Furkan ve Ali ile görüştüğümde bu denemelerdeki bazı
soruların aynı, bazılarının ise benzer olduğunu söyledi."
ASKERİ OKUL SINAVLARINA HAZIRLIK
Musab A.'nın o dönemde öğrencilere halı saha maçı, dijital
oyun gibi çeşitli sosyal aktiviteler yaptırdığını söylediği
belirtilerek, iddianamede şu sözlerine yer verildi:
"Ben, bana bağlı öğrencilere haftada bir kez ders anlatmaya
gidiyordum. Bu evlere gittiğimde haftada bir sohbet verirdim. Bu
sohbetlerde namaz kılma, Gülen'in kitaplarını okuma, vaaz
dinletirdim. Bazen halı saha, oyun konsolundan oyun oynamak gibi
aktiviteler de yaptık. Grup abileri 2014 Ocak- Şubat ayına kadar bu
öğrencileri askeri sınavlara hazırladığını bilmiyordu. Askeri
sınavlar yaklaştığında ben grup abilerine 'Bu arkadaşları askeri
sınavlara sokacağız, bunları o sınavlara yönlendirin' dedim.
Çocuklar ve aileleri ile de bu askeri sınavlara girmeleri konusunda
konuştum."
Örgütün mahrem imamı Musab A. ifadesinde, FETÖ'nün ilkokulda
eğitim gören öğrencilerden askeri okullara girme kapasitesi
bulunanları özel seçtiğini anlattı. İddianamede, Musab A.'nın
şunları kaydettiği belirtildi:
"Ben örgüte gelecek öğrencileri bulma işini yaparken askeriyeye
girebilecek öğrencileri başarısına, fiziki yapısına ya da renk körü
olup olmadığına bakıp, ona göre ayırıp, askeri sınavlara gireceğini
düşündüğüm öğrencileri kendi bulunduğum gruba gönderiyordum. Bu
öğrencileri ben gruplara dağıttım ve haftalık takiplerini yaptım.
Bu öğrencilere ara ara ders çalışmaya ve sohbet vermeye de
giderdim. Kendi seçtiğim bu öğrencileri askeriyeye
hazırladığımızdan, öğrencilerin ve grup abilerinin haberi olmazdı.
Grup abilerine öğrencilerle sabit hat ve ankesörden görüşmeleri
gerektiğini, öğrencilerin kesinlikle abilere geldiğini başkalarına
söylememesini, öğrencilerin ailelerinin Zaman ya da Sızıntı gibi
gazetelere abone olmamasını, bu öğrencilerin örgütle bağlantılı
dershaneye gitmemelerini ve öğrenciler eve geldiğinde, cep
telefonlarını ders çalıştığımız odaya sokmamalarını
söylüyordum."