15 Temmuz gazileri darbecilerle göz göze geldikleri o anları anlattı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında tanklara, yerden ve havadan açılan ateşlere karşı vücutlarını siper eden gazilerden üçü, ölüm korkusunu yenerek darbecilerle göz göze geldikleri o anları Kocaeli'nin Gebze ilçesinde düzenlenen programda anlattı.

Gençlik ve Spor Bakanlığının düzenlediği "Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar" etkinliği, İsmail Hakkı Ürün'ün moderatörlüğünde, 15 Temmuz'da kardeşi Onur Ensar Ayanoğlu da şehit olan Emin Oğuz Ayanoğlu ile diğer gaziler Yasin Yavaş ve Sabahattin Ocak'ın katılımıyla 15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı yapıldı.

Etkinlikte konuşan Ayanoğlu, iş yerinden evine dönerken darbe girişimi olduğunu öğrendiğini belirterek, arkadaşlarıyla mahallede toplanıp Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinin bulunduğu bölgeye gittiklerini söyledi.

Erdoğan'ın çağrısıyla Kısıklı Meydanı'nın insanlarla dolup taştığını ifade eden Ayanoğlu, kardeşinin de o zamanki adıyla Boğaziçi Köprüsü'nde olduğunu öğrenince arkadaşlarıyla o bölgeye doğru hareket ettiklerini bildirdi.

Ayanoğlu, köprüye gelmeden yaralı insanlara yardım eden kardeşiyle buluştuğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Köprüde başka bir atmosfer, maneviyat vardı. Herkes ileriye gidiyordu ancak kimse geri gitmiyordu, kimse ölümden korkmuyordu. İnsanlar o gece gerçekten ölümü korkuttular. O derece insanlarda cesaret vardı. Kalabalıkla beraber kardeşimle gişelere doğru ilerledik. Orada ateş ettiler. Vatandaşlardan biri tek başına gitmeye başladı. O adamın kızı 'Baba gitme' diye feryat ediyordu. Sonra kardeşim onu çekti. 'Bacım gitme öldürürler seni' dedi kardeşim ve ardından kızın babasını vurdular."

Gişelerden geçip ilerlerken bir anda açılan ateşle vurulduğunu anlatan Ayanoğlu, o anda kardeşiyle irtibatını kaybettiği bilgisini verdi.

Daha sonra vatandaşların kendisini araçların olduğu yere taşıdığına değinen Ayanoğlu, birkaç saniye sonra şehit olan kardeşinin yanına bırakıldığını ve ardından hastaneye götürüldüğünü belirtti.

Ayanoğlu, "Kardeşimin şehit olduğunu iyice idrak ettim ve 'Vatan sağ olsun' dedim çünkü şehit olmak bizim için hayattaki en büyük şeref, en büyük onurdur. Kardeşimin adı da Onur'du. Onlar o gecenin seçilmiş insanlarıydı. 15 Temmuz ölmek için çok güzel bir gündü. Biz bunu kaçırdık ama onlar şanslılardı." diye konuştu.

"Bunlar hain"

Yasin Yavaş da darbe girişimini öğrendiğinde dışarıya çıktığını, ardından tankı insanlara doğru süren darbeci yüzbaşıyı etkisiz hale getirdiklerini ifade etti.

Bu sırada kendisinin de yaralandığını dile getiren Yavaş, "Bu yapılan hainlik. Osmanlı da bu yüzden yıkıldı; hainlikten. Bunların ruhunda hainlik varmış. Bu durum cümlelerle anlatılmaz." dedi.

Sabahattin Ocak ise darbe girişimini duyduğunda sokağa çıktığını ve tanklara 25-30 metre yaklaştıklarını kaydetti.

Önünde ilerleyen bir kızı beraber gitmeleri konusunda uyardığı bilgisini paylaşan Ocak, "5 metre önümüzdeyken bir ateş açıldı, çocuk yere düştü. Ben 2-3 adım attım, bir mermi bana isabet etti ve ben de yere düştüm. Bir ara ayağa kalktım, yine yere düştüm. Bacağımın koptuğunu o zaman anladım." ifadelerini kullandı.

Ocak, sonra polislerin de yardımıyla hastaneye kaldırıldığını anlattı.

Hastanedeyken yanına çocuklarının geldiğini söyleyen Ocak, şöyle konuştu:

"Hastanede sabaha kadar dikiş falan atan olmadı. O kadar inliyorlardı ki bazı hastane personeli de 'Sizi sokağa dökenler sizi gelsin de kurtarsın' demeye başladı. Saat 07.30'dan sonra dikiş atıldı. Kızım sonra bunu söyleyenleri de takip etti. 15 Temmuz'da bunları yapanlar tamamen hain, bir karış toprak bile hak etmemiş insanlar bunlar." değerlendirmesinde bulundu.