Anasayfa /  Spor /  Fenerbahçe

Ali Koç'tan TFF, Galatasaray ve Fatih Terim'e şok sözler!

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, son dönemde yaşanan hakem hatalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Ali Koç'un basın toplantısı, Fenerbahçe'nin son oynadığı maçlarda yaşanan hakem hatalarının bir araya getirildiği video gösterisi ile başlarken, tecrübeli yönetici TFF, Ali Dürüst, Galatasaray ve Fatih Terim'le ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.

Abone ol
Abone ol 14 Şubat 2019 14:08

İşte Ali Koç'un açıklamaları;

Bu konuşmayı yapıyor olmaktan dolayı üzgünüm. Biz bugün burada özellikle sezonun ilk yarısında aldığımız sonuçlara, içinde bulunduğumuz duruma kılıf arama niyetinde değiliz. Bu durumun sorumluluğunu zaten alıyoruz. Gündemi değiştirmek için de burada değiliz. Taraftarlarımız tatmin olsun, 'dostlar alışverişte görsün' mantığıyla bu açıklamaları yapmıyoruz. Burada hedefimiz, son 4 haftada yaşananlarda, resmin bütünlüğüne baktığımızda Fenerbahçe'ye karşı sistemli yaklaşımı belirtmek.

"BİZİ KAYGILANDIRIYOR"

Satır aralarını iyi okumak gerekir. Ortada bir tesadüf yok. İyi bir devre arası dönemi yakalamış bir Fenerbahçe varken, hakemlerin kasıtlı yaklaşımları olması bizi düşündürmekte ve kaygılandırmaktadır. Fenerbahçe'nin son 4 haftada yaşadıklarını hakem hataları, tesadüfi yanlışlar zinciri olarak göstermenin, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu düşünüyorum.

Tek tek pozisyonlara bakmak yerine fotoğrafın bütününe bakınca haklı olduğumuzu herkes görebilir. Bu garip ve düşündürücü süreci özetleyelim. Ligin 2. yarısı Bursa maçıyla başladı. Son dakikalarda yediğimiz golün iptal edilmesi konusunda tüm otoriteler hemfikir. Hem faul, hem ofsayttan iptal edilmeliydi, reaksiyon vermedik. Malatyaspor maçını 3-2 kazandık. Kazanmamıza rağmen mix zone'da hakem hatalarına değindik. Göztepe maçında iyi oynadık, nispeten rahat galibiyet aldık. Bu galibiyete rağmen hakem hataları endişemizi artırdı. Ertesi gün de rahatsızlığımızı dile getirdik.

"MENSAH'IN KART GÖRMEMESİ..."

Görüntüler haklı olduğumuzu gösteriyor. Son olarak Kayserispor maçında göz göre göre çok bariz şekilde yaşananlar endişelerimizi tavan yaptırdı ve bir aksiyon almaya bizi mecbur kıldı. Mensah'ın kart bile görmemesi her şeyi anlatıyor.

Bizler her şeyin farkındayız. Fenerbahçe camiası, başkanı ve yönetim kurulu olarak rahatsız olduğumuz bazı konular var.

"TFF LOBİLERLE YÖNETİLİYOR"

TFF'nin yapılanma şekline girelim. Türk futbolu adaletten, her takıma eşit mesafede durmaktan çok uzak yönetilmektedir. Bu 3-5 günün konusu değil. Türk futbolu 90'lı yılların sonundan bugüne dek lobilerle yönetilmiştir.

Aradan geçen 20-25 yıllık sürede etkileri eskisi kadar güçlü olmasa da uzantıları çok ciddi boyutta işin içerisindedir. TFF'nin yönetim kurulu ve diğer kurullarının şu anki işleyişinde Türk futboluna katkı değer sağlayamayacağını söylemiştik. Ülke futbolunu yöneten insanların her takıma eşit yaklaşmasını çok sık dile getirdik. Bunun için TFF kurullarının kulüp kotası bazlı değil, liyakat üzerine seçilmesi gerektiğini söyledik. Bugün gelinen noktada bu sistem işlevini yitirmiştir. Bu sistem bazı komplikasyonlar, suistimaller yaratmıştır.

ALİ DÜRÜST'E GÖNDERME: TFF'DE TUTTUĞU TAKIMIN FORMASINI ÇIKARMAYAN YÖNETİCİLER...

Federasyonun yapısına bakmak lazım aslen. Mevcut federasyon yapısı bazı suistimaller yaratmaktadır. Tuttuğu takım formasını çıkaramayan bazı kişilerin hakem ve ceza sisteminde yer almaları hayırdan çok zarar getiriyor. Buna inanıyoruz. Çok yakın zamanda kendi takımlarına 1-2 maçta haksızlık yapıldığı iddiasıyla TFF'den istifa edip, sonrasında artık ne olduysa sadece 24 saat içinde geri gelip 'Camiama en iyi şekilde hizmet etmek için geri döndüm' denmesi son derece düşündürücüdür.

"MHK'Yİ KULÜPLER OLUŞTURMALI"

Bu yozlaşma emarelerinin son derece normalleşmesi üzücüdür. Kamuoyunda böyle şeyler yaşanırken, görmediğimiz neler yaşanabileceğini artık sizler düşünün.

Tamamen bağımsız olması gereken MHK'nin konumu ve işleyiş şekline gelelim. MHK'nin bizzat kulüpler tarafından oluşturulması gerektiğini düşünüyor, öneriyoruz. Tamamen bağımsız olması gereken MHK'nin baskı altında olmaması için fiziki olarak TFF tesislerinde olmaması gerektiğini düşünüyor, öneriyoruz.

Hakemlerin ödül ve ceza sistemine dikkat çekmek istiyoruz. Bu kamuoyuna fazla yansımaz ama hakemler, çok ince mesajları olan bu ceza ve ödüllerle yönlendirilmeye açıklar.

FENERBAHÇE'YE KARŞI MEYDAN OKUMA MI?"

Barış Şimşek'in VAR koordinatörü olarak atanması... Kendisi Kayseri maçımızın VAR hakemiydi. Mehmet Ekici ve Moses'a yapılan fauller sonrasında verilmeyen kartlar, Kayserispor'un faul olan golü... Barış Şimşek bu pozisyonlarda VAR'a çağırmadı hakemi.

Bu 3 fahiş hata sonrası hemen ertesi gün terfi ettiği açıklandı. Pazartesiyi de bekleyemediler. Maç cuma günüydü, hemen cumartesi açıkladılar. Bu Fenerbahçe'ye karşı bir meydan okuma mıdır?

GALATASARAY'A 'DÜDÜK ASTIRMA' GÖNDERMESİ

Herhangi bir takımın maçını kötü yöneten hakemin sonraki hafta maç aldığı, bir başka takımın maçını kötü yöneten hakemin sonraki haftalar maç alamadığı yerde hakemlere mesaj verilmesi olarak adlandırılabilir. Bu güven müessesesini zedeleyen bir tutumdur.

Kazansak da kaybetsek de bu konuya her daim özen gösterdik. Kazanırken güzel, kaybederken çirkin yüzümüz olmadı. Her zaman tek bir yüzümüz oldu. Hiçbir zaman ayrıcalık istemeye, imtiyaz yaratmaya teşebbüs etmedik. Yaptıkları hatalardan dolayı hakemlere düdük astırma gayretimiz olmadı. Bir kez dahi TFF ve kurullarını baskı altına almaya çalışmadık. Buna olaylı Galatasaray derbisi de dahil. Bunu da bir zaaf olarak görenler var ama bu bizim tarzımız. Tüm kulüplere eşit mesafede davrandık. Büyüyeceksek, Türk futbol ailesi olarak büyüyeceğimize inandık.

"YAPISAL REFORM VE ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ..."

Türk futbolunun son 1 yıldır sürdürülemeyen finansal durumu, zayıflayan rekabet gücü, Avrupa ile aramızda açılan makas, adaletten uzak sistem gibi sorunlarla alakalı görüş belirttik. Yapısal reform ve zihniyet değişikliği gerektiğini söyledik. Bugün gelinen noktada futbol üzerinden toplumumuzda mutsuzluk ve kutuplaşma yaşanmaktadır.

"FETÖ'NÜN YAPTIĞINDAN İSTİFADE ETMEYE ÇALIŞTILAR"

Sektörde kendini kapalı kapılar ardında futbol tanrısı gibi gören, öyle zanneden belli bir zihniyetin ve yapının, geçmişten bugüne en önemli hedefi her zaman Fenerbahçe camiası olmuştur.

2006'da, 2011'de yaşadıklarımız, bize yaşatılanlar benzer zihniyetlerin ürünüydü. FETÖ'nün yaptığından bahsetmiyorum, 3 Temmuz yapıldıktan sonra bundan istifade etmeye çalışan, futbolun içindeki zihniyetten bahsediyorum. Fenerbahçe'nin tarihi mücadelelerle doludur. Eski tarihte işgal güçlerine, yeni tarihte FETÖ'ye fırsat vermeyen Fenerbahçe, her daim hakkını koruyacak kuvvet ve kudrete sahiptir.

"UCUZ OPERASYON VE HESAPLARLA..."

Burada alın teri söz konusu. Futbol böyle 3-5 kişinin eline, lobisine oyuncak gibi bırakılacak, ucuz operasyon ve hesaplarla, renklerin çıkarları gözetilerek yönetilecek bir alan değildir. MHK başkanı istifa etmiş, başkası gelmiş, bunlar önemli meseleler değildir. Adil bir düzeni hep birlikte inşa etmezsek giden MHK başkanı gibi gelen de aynı odakla yönetilecektir.

"TÜRK FUTBOLU TEPEDEN TIRNAĞA YENİDEN YAPILANDIRILMALI"

Türk futbolunun tepeden tırnağa yeniden yapılanması, kendini yeniden yaratması gerekmektedir. Biz Fenerbahçe yönetim kurulu olarak sadece sportif başarı için burada değiliz. Türk futbolu için üzerimize düşen neyse yapmaya hazırız. Bize bu sene eşsiz güç ve kudret veren, en kötü günümüzde bile bize destek veren taraftarlarımız şundan emin olsun: Fenerbahçe yönetimi sizlerle beraber, omuz omuza olduğumuz müddetçe camiamızın her türlü hakkını savunur, her türlü engeli aşarız.

"BİZİMLE DERTLERİ VAR"

Şampiyonluk potasından çok erken uzaklaşmamıza rağmen, Fenerbahçe'ye yapılan bu yaklaşımı düşündüğümüzde garip sonuçlar alıyoruz. Fenerbahçe ve yönetimini yaralamak, itibarsızlaştırmak suretiyle taraftarımızla aramızda olan bağı yıpratmanın amaçlandığını düşünüyoruz.

Fenerbahçe şu anki durumundan kafasını kaldırdığında engellenemeyen bir yükseliş maratonu başlayacak. Belki de bu yüzden bizimle dertleri var.

Verdiğim esas mesaj, Türk futbolu bu düzen içinde gitmemelidir. Böyle gittiği takdirde futbolumuza faydasından çok zararı olacaktır. İlerleyen zaman içinde bu rahatsız olduğumuz konularla alakalı daha fazla veriler vererek açıklık getirmeye devam edeceğiz. Kimin sesi çıkarsa onun dediği olsun konumunda değiliz, doğru bildiğimiz yolda devam edeceğiz. Bunun da meyve vereceğine dair zerre şüphem yoktur.

"KULÜPLER BİRLİĞİ METNİNİN ARKASINDAYIZ"

Kulüpler Birliği'nin bildirisine attığımız imzanın arkasındayız, sonuna kadar arkasındayız. Hakem hataları ne bugün ilk, ne yarın son. Hakemler insandır, herkes hata yapabilir. Bunu ilk söyleyen de her zaman söyleyen de biziz. Yok benim tacım verilmedi, bir tane pozisyonumuz penaltı verilmedi diye ortalığı yangın yerine çevirmedik.

" FATİH TERİM'E KATILMIYORUM. KURNAZLIK YAPILIYOR"

Fatih Terim'in sözlerine katılmıyorum. Aslında biraz kurnazlık yapılıyor. O bildiri bir kulübe karşı yapılmadı. Hakemlere düdük astırılmasına karşı olduğumuzu söyledik.Ne hikmetse MHK başkanı da konuştuğu zaman hep bir Galatasaray maçının arkasından konuşuyor. Bir camia, yaşadığı her hatadan sonra düdük astırsa, piyasada hakem kalır mı? Olay son derece bilinçli şekilde çarpıtılmıştır.

MHK eski başkanı, 'Trabzon maçı bardağı taşıran son damla oldu' dedi ama başka türlü okumak isterseniz, hakemlere 'Trabzon maçlarında hata yapmayın' mesajı da çıkabilir. Son yaşadıklarımızdan sonra güvendiğimiz, inandığımız insanlarla istişarelerde bulunduk. Buradan çıkan mesaj, 'Sizin lobiniz yok'. TFF'ye ne kadar çok insan sokarsan, o kadar hakkını koruyabilirsin. Sistemin yozlaştığının en güzel örneği budur.

"TFF SEÇİMLERİNDE OY KULLANMAYABİLİRİZ"

Hiç lobimiz olmadığı söyleniyor. Hatta çok efendi olduğumuz ve yumruğumuzu masaya vurmadığımız... Federasyona ne kadar çok insan sokarsan o kadar hakkını koruyabilirsin. Bu da sistemin ne kadar yozlaştığını göstermektedir. Her kulüpten 3'er kişinin atanmasının yanlış olduğunu düşünüyoruz. Seçimler gelecek ile ilgili fırsattır. Bizim bu sistemin parçası olup olmayacağımıza karşıyız. Ben parçası olmaktan yana değilim. Belki hiç oy kullanmayız.

"MHK BAŞKANLIĞI İÇİN ÖYLE BİR İSMİN ADI GEÇİYOR Kİ..."

MHK başkanı değişmeliydi, değişti. Bu bir çözüm müdür? İsimlerin değişmesi çözüm olacaksa çözümdür ama mevcut sistemde fark yaratabilmesi kolay değildir. MHK başkanı, kurumu ne kadar bağımsızdır? Karar verirken ne kadar kendi iradeleriyle karar almaktadırlar? Performanstan memnunlardı ki kamuoyu rahatsızlığı tavan yapana kadar istifa konusu gündeme gelmedi. Demek ki memnunlardı. Muhtelif adaylar var, bir tanesi var ki ismi bile geçmesi abesle iştigal. Lobiler var, algı yönetimi var, pazarlama var. Tutarsa... İnşallah tutmaz.

"YILDIRIM DEMİRÖREN DEVAM ETMEMELİ"

Mevcut başkan Yıldırım Demirören gibi, kulüp tarafında 8 yıl, federasyon tarafında 8 yıl, böyle tecrübeli az kişi var. İhaleyi kazanan ile başkanın aynı kişi değil, aynı aile dahi olmaması gerek. Yıldırım Demirören bugünden itibaren görevine devam etmemelidir ama bu süreçler uzundur. Başkanımız daha iyi bilir. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın hiçbir yerinde de devam edemez.

Kötü performansımızı, hakemlerin kötü performansına bağlamıyoruz. Ama kafaya oynasaydık neler yaşardık diye de düşünüyoruz.

"MUSTAFA CENGİZ'E ASIL BEN TEŞEKKÜR EDERİM"

Mustafa Cengiz'e teşekkürü biz borçluyuz. Serdar Aziz gibi karakterli, 28 yaşında, milli, takımından ayrılırken hocasına teşekkür eden bir futbolcuyu bonservissiz bize gelmesine yardımcı olduğu için teşekkür ederiz. Böyle başka futbolcuları varsa seve seve ilgileniriz.

Tolga Ciğerci'ye bugüne kadar bir kuruş para ödemedik. Eski takımında yanlış bir tedavi yapılmıştı. Önemli bir tedavi yapıldı. Eminim ki önümüzdeki süreçte vefasını gösterecektir.

"ZENIT MAÇININ HAKEMİ ÇOK İYİYDİ"

Zenit maçında mükemmel bir hakem vardı. 1-2 pozisyona reaksiyon verdim sıcağı sıcağına ama sonradan gidip izledim, 'Bunu nasıl görmüş' dedim. Hakemi tebrik ederim. Hakem konuşulmadığı zaman ne kadar keyifli oluyor.

"YABANCI HAKEME MUHTAÇ KALMAK BENİ YARALAR"

Yabancı hakeme muhtaç kalmak, getirmek beni yaralar. Ben milli duyguları yüksek bir insanım. Ortadoğu'da öyle ülkeler var ama buranın futbol kültürü o kadar derin ki, kendi içimizden hakemler çıkartabilmeliyiz. Böyle futbol tarihi olan bir ülke hakem çıkaramayacak konuma gelmemeli. Sistemi sorgulamak lazım.

Geçen senenin verilerine göre yanılmıyorsam 250 bin TL ile 500 bin TL arasında gelirleri olmuş hakemlerin. Bu hatrı sayılır bir rakam. 'Bir takıma karşı X muameleyi yaptığın takdirde maç alamayacaksın' deyip, maddi beklenti karşılayamayacağını düşünürse hakem etkilenir.

"VAR KESİNLİKLE DEVAM ETMELİ"

VAR sisteminin devamını %100 istiyoruz. Bebeklik aşamasında bazı sıkıntılar yaşanıyor. Bize zaten en az 100 maç demişlerdi. VAR'la pek çok hakem hatasının azaldığını görmek mümkün.

"KUDDUSİ MÜFTÜOĞLU DOĞRU İSİM DEĞİL"

Kuddusi Müftüoğlu'nun performansına baktığımız zaman MHK başkanlığı için kesinlikle doğru isim değildir. Bugün yaşadığımız sorunları daha da derinleştirebilecek bir adaydır.


Yorumlar