FARKLI FARKLIYIZ..

Dışarıya çıktığımızda çevremizdeki insanları analiz ederiz. Davranışlarına, tutumlarına, sözlerine, yaklaşımlarına ve daha birçok hal ve hareketlerine bakarız. Nedendir bilmem ama, ben bunu tanımak ve anlamak için yaparım. Bazılarımız hata, kusur, yanlış yakalamak için yapar, bazılarımız, bir şeyler öğrenmek için dikkat eder, bazılarımız bu yapmış olduğu analizlerle kendini tamamlar. Bazılarımız ise, çirkinlikleri görür ve kendi şahsında bulunmasına izin vermez. Bazılarımız güzellikler görür, onlara tutunarak hayat yolunda ilerler.. Ve daha nicesi.

Hepimiz farklı farklıyız, algıladığımız her şey farklı, anladığımız her şey farklı, birimiz birimizi tutmuyoruz. Hepimizin kalıpları ayrı ayrı. Bana göre iyi olan bir şey, sana göre kötü. Ve bunun tam tersi. Onun için hayattan çıkarttığımız notlar ve hikayelerde birbirini tutmaz. Kimimize iyi gelen, kimimize kötü gelir, kimimize ışık olan bir söz, kimimizi karanlığa bırakır.

Bu bakımdan, öncelikli yapılması gereken şeyin, karşımızdaki kişiyi çok iyi tanımak, anlamak, bilmek olduğudur. Bunun aksine yapılan her bir davranış ve tutum, karşımızdakiyle aramıza kapanmaz boşluklar koyacaktır. Bunun sebebini karşımızdakinden sanırken, aslında sebep tamda kendimizdir.      

Farklı farklıyız derken, birde çok yönlü kabiliyetlerimiz vardır mesela. Her birerlerimizin birbirine benzemeyen, iyi iş çıkardığı becerileri vardır.   Birimizin hünerli olduğu bir konuda birimiz başarısız olabiliriz. Bu bizim eksikliğimizi açıklamaz, sadece farklı olduğumuzu gösterir. O kişinin de başka yönde bir kabiliyeti vardır.

Onun için, kendi içimizdeki kabiliyetleri keşfederek, geliştirme yoluna girersek ve her birerlerimiz farklı kabiliyetlerimizi birleştirirsek, kavgayla, gürültüyle, savaşla zaman öldüren bir millet değil de, Tüm eksiklerini birbiriyle tamamlayan güçlü bir millet oluruz. Ve bu bizi daima ileriye götürür.

Koca yürekli, çağlara destan yazdırmış dedelerimize bakarsak eğer, onların ilerlemiş olduğu uzun yollarda bu temelleri buluruz. Birlik ve beraberliğin gücü, nükleer silahlara taş çıkarır.

Farklılıklarımızın bizleri ayıran bir unsur değil de, birbirimizi tamamlayarak güçlendiren bir ilahi sistem olduğunu anladığımız gün, her şey çok daha farklı olacaktır. Tabii en önemli nokta ise, bu farklılıklarımızın ilahi kanuna ve yoluna uygun bir yönde olması şartıyla. Önce Müslümanlar olarak biz içimizde birleşmeliyiz ki, inandığımız birlik, beraberlik, dirlik, hayallerimiz gerçek olsun. Her hayalin bir bedeli vardır. Bizim vereceğimiz bedel ise, dışardan içimize sızan, birbirimizi ayırmaya ve fitne ateşini yakmaya vesile olan, söz, yazı, olay gibi unsurlara inanıp, ortalığı velveleye vermememizdir. Bu konuda düşmanı dostu hesaba katarak, attığımız her bir adım bizim lehimize olacaktır..

Farklılıklarımızla birbirimizi sevelim. Bize benzemediği için, bir kişiyi dışlamak, kenara, kıyıya, köşeye atmak, ters davranmak, ne İslam’a yakışan bir davranış, nede Yunus Emre’nin : ‘‘ Yaratılanı severim, yaratandan ötürü  ’’ düsturuna uygun bir yaşam tarzıdır. Sevgi dolu yarınlar, umut dolu hayallerimiz için, saygı, sevgi, sağlık ve huzurda kalın..

  

 


  

 

 

Yorumlar