EVDEYİZ AMA YOKUZ!

Geçen yıl 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü'nde kaleme aldıklarım ile bugün arasında değişen pek de bir şey olmamış...
O zaman da hepimiz dinsel açıdan eşitken ve aynı ilahî öze sahipken; bizleri yük görme vaziyetinin vicdanlarda  sorgulanması gerektiğini dile getirmiştim, şimdi de yineleyeyim.


Malûm küresel mücadelemiz korona! Bu günlerde farkındalık günümüz ziyan olmasın diye ve bizi 365 gün unutan bir düzene karşı atağımız elbette ki   olacaktı.
Şöyle hafızalarımızı tazelersek, Aksaray'da yuhalanan otizmli çocukları ve ailelerini sanırım hatırlayacaksınız...
O günlerde bir köşem de tanrısız ruhsuz insanların varlığına şahit oluyoruz demiştim. Olayın üzerine bütün illerde; basın bültenini kaleme aldığım bildiriyle eş zamanlı olarak meydanlara çıkmış ve yine haklı mücadelemizde sesimizi duyurmaya çalışmıştık.
Ne acı ki hâlâ kaldığı yerden devam ediyor olumsuzluklar... Çok karamsar görünmeyeyim de pek parlak olacağını da zannetmiyorum!

 

Hadi yakın bir hafıza tazelemesi daha yapalım, Avcılar'da şiddet gören yavrumuz otizmli Alper Taha'yı hatırlayacaksınız... O olayda sonuç ne oldu; tutuklu yargılanan Okan Metin 'in  ilk celsede tahliyesi gerçekleştiği haberini aldık.
Açıkçası  "yerinde edilen küfür şiir gibidir"  dedikleri duygu içindeyim. Adalete, sisteme, osuna busuna saydırmak istiyorum. Tükendiğimiz için de çoğumuz bu noktadayız maalesef!


Bu yazıyı kaleme aldığım vakit 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü'nün bitimine dakikalar var. Şöyle günü incelemek istedim neler dönecek diye... Hep aynı tabloyu göre göre yorumlayacak takatim de kalmadı açıkçası....


Üyesi olduğum Otizm Gönüllüleri Derneği bu yıl yaşanan gündem sebebiyle;  "Biz Yokuz" , "Evdeyiz Ama Yokuz" diyerek farkındalık yapmayı uygun görmüşler. İlk etapta baktığımız zaman kendi kendimizi izole eden bir söylem gibi görünüyor olsa da empati ile yaklaşıldığında ne kadar haklı olduğumuz anlaşılacaktır.

Şimdi birileri insanlar virüs ile mücadele ederken aman ne de çok kendinizi ön plana atmak derdindesiniz ( bunu bize hep yapıyorlar)  diye düşünebilir. Yalnız bu ön plana atma çabası değil, zor zamanlarda yine kendi mücadelemizde kendi imkanlarımızla üstesinden gelmeye çalıştığımız gerçeğimizdendir.

Ve şunu da söylemeden geçemeyeceğim; yıllarca bizi sosyal hayattan izole etmeye çalışan insanlar, izole bir hayatı yaşayınca 20 günde şikayet etmeye başladılar. Umut ediyorum  ki  bizleri    biraz  olsun anlamışsınızdır. Ve sormak istiyorum :

Sosyal hayattan izole yaşamak pek de güzel değilmiş, değil mi?


Sizlerin tek gün farkında olduğunuz ama 365 gün yaşadığımız hayat mücadelesi bizim ki!
Siz kabul etseniz de etmeseniz de varlığımızı hissettirmeye devam edeceğiz (biz varız çünkü) ve haklarımızın sonuna kadar savunucusu olacağız.

Biz varız ve bugün "Biz Yokuz" diyerek bile olsa burada olduğumuzu  bilmenizi sağlayacağız!


Bir de şu uzaktan eğitim konusu var ki,  o da ayrı bir dert... Uzaktan eğitim programı bizim çocuklara uygun bir öğretim modülü değil !
Hangi çocuğun ne seviyede olduğunu bilen, örgün öğretimde öğretmenleri   yer yer zaman zaman sıkıntılar yaşıyorken, otizmli bir çocuğu uzaktan modülle eğitime kaldığı yerden devam etmesini beklemek çok güç ne yazık ki!


Tâbi iş başa düştü... Her zamanki gibi bu durumda da  bütün aileler olarak daha önceki gibi bireysel çabalarımıza kaldığımız yerden devam etmekteyiz.

Çok pahalı ders saatleri,
( devletin bireysel dersi 2 saat ve çocuklar için yetersiz )

Çok pahalı spor eğitimleri,
(belediyelerin spor faaliyetlerinden faydalanabiliyorsanız ne âlâ, ekstra ders almaya kalkışmaya görün ki, bir hoca çıkar karşınıza sizi genel gelişim gösteren çocuklar grubuna almayı uygun görmez. Özel grubuna evet ama genel gelişim gösteren çocuklar grubuna kabul edilmezsiniz, sırf otizm etiketiniz var diye... Bir yer bulup spora yazdırdıysanız şanslı görürsünüz kendinizi hatta gelen herkes gibi aynı parayı vermiş olmanıza rağmen en sakin saatleri kollarsınız. Çünkü çocuğun davranış problemleri  her an beliriverirse ordan da olmamak için çaba sarf edersiniz de edersiniz.)

Duyu bütünleme,
Konuşma terapisi,
O, bu, şu   derken sıralama yaparım da okumaktan sıkılırsınız. Bu kadarına kadar geldiyseniz yazının zaten ya bu derde kaderdaşlığımız vardır ya da siz istisna özel ruhlardansınız...

İşte biz bütün yükü sırtlamış gidiyoruz dedim ya mevzu yine öyle anlaşıldığı üzere...

Biz şuan evdeyiz
Ama biz yokuz
Biz varız
Ve
Çözebileceğiniz düğümü bağlamayı da unutmayınız!

Sevgilerimle Otizmli  bir  çocuk annesi...

Yorumlar