ESKİLERE HASRET KALDIK  HENÜZ 26 YAŞINDA!

 Sevgili Okurlarım,  geçmiş bayramınızı mübarekliyorum. Çok yoğun olarak çalıştığım bu süreçte geciktim.

 Eeee, bilirsiniz salgın sebebiyle işlerimizden olduk!

 Kısa çalışma ödenekleri kısala kısala girdi cebimize bir çok sektörde.  Vergilendirmeler arasında eridik gittik. Kira, elektrik, gaz, su derken faturalara yetişmek için canla başla bir yerlerden bir kazanç sağlamaya çabaladık.

 Hayatımda ülkem ve kendim adına en kötü bayramı geçirdiğimi ifade edebilirim. Hiç bu kadar eksilerde olmamıştık. Hey yazar sen napıyorsun dediğinizi duyar gibiyim …

 Evet burada isyanımı dile getirmek istemedim ama sonuçta insan olmanın ölçüleri var. Mesela “İnsanca Yaşamak Gayesi” .  Artık  spora dair paylaşımlarım ağırlıklı olmakla birlikte zaman zaman isyanlarıma da şahit olacaksınız.  Psikolog olarak herkesi dinliyorum ama vatandaşı olduğum ülkede muhattabım yok!

 Mesela bir diğer isyanım belediye ismi vermeden ifade edeceğim.  Herkes evde para bulamaz, geçinme derdinde SİNİRDEN titrerken havayi fişekleri  dakikalarca vatandaşın dibinde gece vakitleri patlatmak nedir? Siz belediye ve belediye başkanları çıldırdınız mı? Böyle bir siyasi tahayyül olamaz! Kutlamalar toplumun simgesi olan bölgelerde prosedürlere uygun şekilde tertip edilir. 26 yaşımızda biz mi öğreteceğiz sizlere toplum kurallarını… Yoksa belediye başkanı olunca toplumdan soyutlanıyor mu insan. Madem topluma yabancı kalacaksınız neden yerel bir liderliği üstleniyorsunuz???

 Diğer mesele bu havai fişeklerine aşırı takmış durumdayım. Bu ülkenin gazisi, emeklisi, askeri, polisi var. Bu kadar emek veren insanları adam yerine koymuyor musunuz? Bu insanların yaşadığı travmaları neden tetikliyorsunuz?? Evet siz gece karanlığında fişek patlatınca o insanlar çatışma ortamına flashback ile geri dönüyorlar. Keşke sadece düşüncede kalsa acı çekiyorlar ACI!

 Sizlere yakında kendi sektörümle ilgili çok önemli sıkıntıları aktarmayı planlıyorum. Bu ülkenin emekçileri  10 kuruşluk çalıştırılıp neden ve nasıl 1 kuruşluk değer veriliyor buna şahit olacaksınız. Ülkenin görülmeyen emekçilerinin nasıl ezildiğini öğreneceksiniz.  Taşeronluğun kamulaştırılmış versiyonunu sizlere sunacağım. Ve bu insanların nasıl bedeller ödediğini aktaracağım.

 Kısaca eskilere sımsıkı titreyerek hüzünle özlem duyuyorum. Eskiden nizam, adap ve saygı vardı. Bu gazetede emek verenler bunu bizlere zaman zaman anımsatıyorlar. Bu bayramda meslektaşlarını unutmayan değerli trhaberler editör kadrosu, bunu en içten ifade eden SALİM YILMAZ ve Naci Özkan, Samet Kurt, Yusuf Can Keskin, Dilek Bozkurt, Ali Özev, Tuğçe Gülçiçek, Fevziye Balcıoğlu, Pınar Holt, Ebru Küçükgökdemir, Sevinç Yılmaz, Ayşegül Yıldız, Fedai Barcan, Büşra Baysal, Ezgi Kaygısız, Buse Doğan, Büşra Yurtsever ve Cem Akçay bayramınız kutlu olsun … Teşekkürler…

 

Yorumlar