Anasayfa /  Politika

Erdoğan: "Ben ne alacağımı sana mı soracağım"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya ile imzalanan mutabakatı değerlendirdi. Türkiye'nin düşman değil dost kazanmak istediğini söyleyen Erdoğan, bu konuda kıyıdaş ülkelere bir kez daha diyalog çağrısı yaptı.

Abone ol
Abone ol 09 Aralık 2019 21:56

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya'nın istemesi halinde Türkiye'nin bölgeye asker gönderebileceğini ve bu konuda kimseden izin almayacağını söyledi. Libya ile imzalanan mutabakata Türkiye'nin yeni haklar tanıdığını anlatan Erdoğan, kıyıdaş ülkelere diyalog çağrısında bulundu.

Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin soruları cevaplıyor. Yunanistan'ın Libya ile imzalanan muhtıra sonrası büyükelçiyi deport ederek büyük bir skandala imza attığını söyleyen Erdoğan, Yunanistan'ın bu yanlış adımının cezasını uluslararası arenada ödeyeceğini ifade etti.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından bazı satır başları:

"Yunanistan muhtıranın metnini vermediği gerekçesiyle elçiyi rebort ederken bir skandala da imza attı. Yunanistan bu yanlış adımlarının bedelini uluslararası arenada ödeyecektir.

Bu anlaşma her şeyden önce Türkiye-Libya arasındaki deniz sınırlarını belirlemiş oldu. Ortak arama tarama faaliyeti yapabiliriz ya da Libya bu hakkı Türkiye'ye tanıyabilir. Kıta sahanlığımızın en batı sınırları Yunan adalarına kadar uzatılmıştır.

Eskiden biz sondaj için bir gemi bulalım, bırakın kiralamaya muktedir değildir. Bizim şimdi gemilerimiz var. Biz bunlarla bu çalışmayı yürütüyoruz. 

Türkiye, adil bir paylaşım için çağrıda bulunmuş durumda. Bölgede tüm kıyıdaş ülkelerle müzakerelere hazır olduğumuzu en baştan beri vurguluyoruz. Hakça bir çözüm için tüm ülkelere diyalog çağrımız sürmektedir. Beraber bu çalışmaları yürütebiliriz.

"Biz bir yerlerden izin almayız"

(Türk askeri Libya'ya gider mi?) Libya halkından, yönetiminden böyle bir davet geldiği anda bu bizim için adeta bir hak doğurur. Biz burada bir askeri güvenlik anlaşması yaptık, bir de denizdeki hakkaniyet konusu... BM, 2011'den beri Libya'ya silah satışının önüne geçen bir ambargo uyguluyor. Ancak Libya Ulusal Hükümeti'nden çağrısı karşısında, asker gönderme faaliyeti bu kapsamda asla yorumlanamaz. Böyle bir davet gelmesi durumunda, Türkiye'nin nasıl bir insiyatif üstleneceğine kendisi verir. Biz bir yerlerden izin almayız. Kaldı ki, Rusya, BAE, Mısır Hafter'e her türlü askeri destek sağlayarak, BM kararını da deliyor. Özellikle Türkiye Libya'da faaliyet gösteren gemileri, şirketleri ve insani yardım kuruluşlarını koruma hakkına da sahiptir. Bazı ülkeler bu tarz faaliyetler gerçekleştiriyor. Türkiye dışına asker gönderilmesi koşulları ve mevzuat bakımından atılması gereken adımlar var. 

"Putin ile görüşeceğim"

Putin'le bu ara bir görüşme talebim var. Önümüzdeki ayın 8'inde Türkiye'de olacak. Bu hafta içinde bu görüşmelerimizi yapalım dedim. Hafter konusu aslında istiyorum ki Rusya ile münasebetlerde yeni bir Suriye doğurmasın. Rusya'da Hafter konusunda mevcut tezi gözden geçirecektir. Bunun legal bir yönü yok.

"Ben ne alacağımı sana mı soracağım"

Biz sizden uygun olursa patriod alalım. Biz hava savunma sistemimizi çeşitlendirmek istiyoruz. Durum böyle olunca Macron, bir Nato üyesi nasıl S-400 alabilir diyor. Ben ne alacağımı sana mı soracağım. İttifaklara uymuyorsun dedim. Bunlar karşılarında dik duran lider görmemişler. S-400'lerle ilgili kendisi cümle kurduğu zaman gereken cevabı aldı."

Yorumlar