EN ÇOK DA İNSAN İNSAN LAZIM...

İnsan insana her zaman lazım derler ya; 'doğru' insan insana her zaman lazım aslında. Bizler hayat içerisinde, çevremizde hep birilerine ihtiyaç duyar, muhtaçlık hissederiz...

Bu gayet de insani bir hadise.

Ama şimdilerde maalesef ki azar azar da olsa kaybediyoruz bu insanlık hasletimizi.

Hep bir kavga içerisindeyiz insanlarla. Etrafa bakmadan, yaban elleri suçlamadan, söylediklerimiz neredeyse yok gibi. Her bir şeyimizde başkası var artık. Yazdıklarımızda, söylediklerimizde, feryadımızda...

İyi niyetler alıp başını gitti âdeta. Git gide kötüleşip katılaşıyordu yüreklerimiz.

Bilmeliyiz ki; insanlığımızı kaybedip kötü özellikler kazanmak şimdi daha kolay. Kötü olmak, kötü şeyler yapmak, kötü şeyler düşünmek ve tüm kötülükleri hayatımıza geçirmek hiç zor değil. Çünkü kötü olmanın, kırıp dökmenin yolları her zaman daha kolay olmuştur bu hayatta. Öylesine kolaydır ki; anlık bir zafiyet bile bizi bambaşka biri haline dönüştürmeye yeter.

Bu sebeple ki; asıl maharet kötü olmakta değil. Asıl mesele; iyi bir insan olabilmek, iyi düşünebilmek, vicdan ve merhamet sahibi bir insan olarak kalabilmek idi...

Günümüzde her şey değersizleşmiş vaziyette. Hiçbir şeyin kıymeti yok sanki. Ne insanların, ne hayvanların, ne bitkilerin ne de doğadaki canlı ve cansız her bir varlığın..

En başta da insanoğlu değersizleşti gözümüzde şimdilerde. Menfaat dolu artık her bir ilişkimiz. Biriyle yakınlaşıp bir muhabbet kuracaksak, en önce kendi işimize nasıl geliyorsa öyle kuruyoruz bu muhabbet bağlarını. İnsanları çıkarlarımız doğrultusunda önemsiyor ve kullanıyoruz ustalıkla. Hevesimiz kadar seviyoruz kimi zaman.

Menfaatimiz için kullanabileceğimiz anlamlar yüklüyoruz onlarla ilgili kalplerimize...

Maalesef günbegün insanlığımızdan uzaklaşıp bambaşka yerle doğru evirilme vaziyetindeyiz.

Kayboluyor insanlığımız...

Gözlerimiz, kulaklarımız, ellerimiz ve yüreklerimiz onu arıyor. Bütün varlığımızla hasretiz sanki. İnsanlığımıza bile özlem duyuyoruz artık.

Ne acı! Acınacak haldeyiz evet...

Gel desek geri gelir mi acaba insanlığımız, vicdanımız, merhametimiz?

Ey insanlık! Ey vicdan! Ey merhamet! Neredesiniz?

Dünyanın bizden aldığı en değerli şeyi...

Bir çığlıkla kaybettiğimizi bile anlayamadığımızı...

Safiyetimizi...

Ve masumiyetimizi...

Evet onları geri istiyoruz biz. Hep de isteyeceğiz.

Ah bizim o mahcubiyet kokan...

Kadir kıymet gösteren...

İnsanlık nedir bilen...

Bir insanın bir başkasına iyi geldiği güzel günlerimiz. Geri gel olur mu?

Şairin dediği gibi diyecek olursak;

“Acı bir haberi, bir insan sözü hafifletebilir.

Mutlu bir anı, bir insan daha mutlu yapabilir.

İnsan insana lazımdır. Ama insan insana...”

Bu dizeler sizce de fazlasıyla manidar değil mi?

Şimdi gelin hep beraber kaybolan insanlığımız aramaya başlayalım. İnşallah buluruz...

Yorumlar