Anasayfa /  Dünya

Sosyal medyada ABD’nin Kudüs kararına tepki!

Trump'ın bugün açıkladı 'Kudüs Kararı'na sosyal medyada sert tepki geldi. TBMM'de grubu bulunan siyasi partiler ortak açıklamada bulundu. İşte sosyal medyada gelen tepkiler...

Abone ol
Abone ol 06 Aralık 2017 23:32

ABD Başkanı Trump, bugün yaptığı açıklamada Hristiyanlık, Yahudilik ve Müslümanlık için önem arz eden Kudüs’ü İsrail’in başenti olarak kabul ettiğini canlı yayında açıkladı. Katolik aleminin ruhani lideri Papa bile bölgedeki mevcut durumun korunması gerektiğini dile getirirken Trump’ın yaptığı açıklamalara sosyal medyada tepki yağdı.

Bursa CHP milletvekili Ceyhun İrgil, ‘ABD’nin Ortadoğuda’ki son oyunu başladı. ABD’nin bu kararı sadece çatışmayı arttırır. Terör örgütlerini palazlandırır. Bu açık ve net bir siyasi tahriktir. #KudüseSahipÇık’ diyerek tepki gösterirken CHP’li Gürsel Tekin ise ‘Kudüs üzerinde oynanan bu oyunu bozmak bir insanlık görevidir. Kan, gözyaşı ve savaş istemiyoruz. #KudüseSahipÇık’ diyerek tepki gösterdi.

Sosyal medyada konuya ilişkin çok sayıda etiket açıldı.

#KudüsKırmızıÇizgimizdir

#KudüseSahipCık

İşte gelen tepkiler:

Öte yandan Sosyal medyada tepki çeken karara karşı Ayasofya ibadete açılsın kampanyası başlatıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen sosyal medya kullanıcıları, ABD ve İstail'e karşı en güzel cevabın Ayasofya'nın ibadete açılması olduğu mesajını veriyor.

İşte konuya ilişkin sosyal medya atılan bazı tweetler:

TBMM’den “Kudüs” bildirisi

"Türkiye Cumhuriyeti’ni, oluşturan 80 milyonun her ferdinin Birleşmiş Milletlerin kararları hilafına, Kudüs’ün tarihi statüsünü değiştirmeye yönelik maceracı girişimleri kesin ve tartışmasız şekilde reddetme iradesini Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak ifade ve ilan ederiz"

TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Meclis'te grubu bulunan AK Parti, CHP, HDP ve MHP'nin, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planına karşı hazırladığı ortak bildiriyi okudu.

Bildiride, Kudüs'ün statüsünün değiştirilemeyeceği, BM kararlarının ihlal edilemeyeceği belirtildi.

Kudüs'ün, üç semavi din içinde hakkaniyet temelli özgürlük ve barışı arayan Ortadoğu'nun yüreği olduğu vurgulanan bildiride,"Kudüs ilk kıblemiz, Harem-i Şerif ile birlikte üç semavi dinin kutsal mekanlarıyla tarihi, kültürel, dini kimliğini kazanmış olan ve bu niteliğiyle dünya esenliğinin göz bebeği bir şehirdir. Kudüs'ün bu özel statüsüne sahip çıkmak, korumak, tüm renkliliği ile barış içinde bir dünyayı gerçek kılmak bakımından hayati derecede önemlidir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Kudüs merkezli olmak üzere Ortadoğu coğrafyasında bir dizi insani, ahlaki ve siyasi dram yaşanmıştır" ifadesine yer verildi.

Filistin sorununun gerçekte bir insanlık sorunu olduğu ve halen tüm barış çabalarıyla birlikte, bunları tahrip eden saldırgan politikalar nedeniyle insanlığın gündeminde yerini koruduğu kaydedildi.

Bildiride, 1947'den bu yana tüm BM kararlarında Kudüs'ün İsrail hakimiyeti altında bulunmasının kabul edilmediği, 1967'de İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgal etmesinden sonra ise yine BM, İsrail'i Kudüs'ün statüsünü değiştirecek girişimlerden kaçınmaya çağırdığı anımsatılarak, şunlar kaydedildi:

"Keza İsrail'in 1980'deki ilhak kararı, BM Güvenlik Konseyince kınanmış, bu konuda İsrail hükümetinin almış olduğu tüm kararların hükümsüzlüğü kayıt altına alınmıştır. Bu kararda ayrıca İsrail'deki diplomatik misyonların Kudüs'te bulunamayacağı da ifade edilmiştir. İsrail'in bu türden politikalarını özetleyen, Kudüs'ü başkent yapma girişimlerine bugüne kadar mesafeli duran ABD'nin bu defa destek verme olarak anlaşılabilecek bir yola girmesi asla kabul edilemez.

Filistin sorununu çözme, bölgeye barış ve istikrar getirme temelinde uzun yıllardan bu yana arabulucu olarak davranan, dünya kamuoyuna kendi misyonunu bu şekilde anlatan ABD'nin bugünkü tavrı, bölgede bir dizi gelişmeyi tetikleyecek, çatışma doğuracak, yeni insani dramlara sebep olacak.

Halen Filstin sorununu çözmek için gösterilen barışçıl çabalar, bu girişim karşısında muhakkak büyük darbe alacak, Ortadoğu'da bir dizi istikrarsızlık yaşanacaktır. İsrail ve Filistin arasında adil, kalıcı, dengeli, tarihi ve manevi haklara riayet eden bir barış gerçekleşmeden insanlığın huzur ve selamete ulaşmasının mümkün olmayacağı unutulmamalıdır.

Bu kabul edilemez gelişmeler karşısında Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan 80 milyonun her bir ferdinin, BM kararları hilafına, Kudüs'ün tarihi statüsünü değiştirme yönündeki maceracı girişimlerin kesin ve tartışmasız bir şekilde reddetme iradesini TBMM olarak dünya kamuoyuna ifade ve ilan ederiz." 


Yorumlar