Anasayfa /  Dünya

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı : Çözüm olmazsa KKTC özgür bir toplum olarak yoluna devam eder

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, "Cenevre'de eğer Rum tarafının yanlışları ön plana çıkar ve arzu edilebilir karşılıklı çözüme ulaşmak mümkün olmazsa KKTC demokratik, laik, özgür bir toplum olarak yoluna devam eder." dedi.

Abone ol
Abone ol 08 Ocak 2017 20:33

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, "Cenevre'de eğer Rum tarafının yanlışları ön plana çıkar ve arzu edilebilir karşılıklı çözüme ulaşmak mümkün olmazsa KKTC demokratik, laik, özgür bir toplum olarak yoluna devam eder." dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İsviçre'nin Cenevre kentinde 9-12 Ocak'ta yapılacak müzakerelere ilişkin, "Cenevre'de eğer Rum tarafının yanlışları ön plana çıkar ve arzu edilebilir karşılıklı çözüme ulaşmak mümkün olmazsa KKTC demokratik, laik, özgür bir toplum olarak yoluna devam eder." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Ercan Havaalanında, İsviçre'ye hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında, Rum lider Nikos Anastasiadis ile Cenevre'de sürdüreceği müzakereler öncesi açıklamalarda bulundu. 

Cenevre’de 9-11 Ocak’a kadar yapılacak görüşmelerde iki liderin 5 başlıkta müzakere edeceğini belirten Akıncı, buna 12 Ocak’tan itibaren 3 garantör ülkenin de katılacağını, böylesi bir konferansın uzun yıllardan beri ilk kez gerçekleşeceğini vurguladı. 

Cumhurbaşkanı Akıncı, sadece bunun başarılmasının bile kendi içinde önemli bir gelişme olarak değerlendirdiğini belirterek, “Önemli olan, sadece bir araya gelmek değil, olumlu sonuçlar üretebilmektir. Bütün temennimiz Cenevre'de bunun sağlanmasıdır.” dedi.

"Tüm tarafların sorumlu davranması gerekiyor"

“Kıbrıs Türk tarafı olarak politik istek ve kararlılıkla bu olumlu sonucun sağlanmasında üzerimize düşeni yapmak için gidiyoruz." diyen Akıncı, "Tüm tarafların sorumlu davranması gerekiyor. Özellikle Kıbrıslı Rum ve Türklerin birbirlerine karşı anlayış ve yardımlaşma içinde olmaları lazım. Üç garantör ülkenin, AB’nin ve BM’nin ve uluslararası toplumun da Kıbrıslılara yardımcı olması gerekir. Şimdi tam o kavşaktayız. Yapılması gereken katkının tam zamanıdır." şeklinde konuştu. 

Akıncı, Cenevre’de mutlaka bir sonuç çıkacak diyecek noktada olmadıklarını ifade ederek, ihtiyatlı olunması, her şeyin oldu bittiye getirilmemesi gerektiğini savundu. Kendilerini zor bir haftanın beklediğini belirten Akıncı, tarafların aynı kararlılık, sorumluluk ve çabayı gösterdikleri takdirde, Kıbrıs’ta eşitlik özgürlük ve güvenlik içinde her iki toplumun huzur ve mutluluk içinde yaşayabileceği bir çözüm mümkün olduğunu vurguladı.

"Si̇yasi̇ eşitlik Cenevre’de ete kemiğe bürünmeli"

Kıbrıs Türk toplumunun siyasal eşitliğin önemini yıllardır vurguladığı ve bunun Cenevre’de ete kemiğe bürünmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, siyasal eşitliğin temel unsurları olan konularda Rum tarafının çok daha net mesajlar vermesi gerektiğini söyledi. 

"Türkiye ile yakın diyalog ve işbirliği içinde çalıştık"

Cumhurbaşkanı Akıncı, bu süreçte Türkiye ile yakın diyalog ve işbirliği içinde çalıştıklarını belirterek, yakın istişare ve diyaloğun Cenevre’de de devam edeceğini ifade etti. 

Cenevre'de eğer Rum tarafının yanlışları ön plana çıkar ve arzu edilebilir karşılıklı çözüme ulaşmak mümkün olmazsa KKTC’nin demokratik, laik, özgür bir toplum olarak yoluna devam edeceğini dile getiren Akıncı, “Bizim birinci seçeneğimiz elbette Kıbrıs'ta siyasal eşitlik içinde, özgürlük içinde, güvenlik içinde iki siyaseten eşit kurucu devletin var olacağı bir yapıyı kurmaktır. Arzumuz budur. Bunun dışında başka planla meşgul değiliz." şeklinde konuştu. 

"Cenevre artık bir dönüm noktası haline geldi"

Cenevre’nin artık bir dönüm noktası haline geldiğine, toprak-güvenlik konularının bile konuşulacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, şunları kaydetti:

"Müzakere süreçlerinde 'tümü bitmedikçe parçalar üzerindeki uzlaşmalar tek tek geçerli değil' anlayışı vardır. Yani hepsinde mutabakat sağlandığında anlaşma kesin olarak ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla her şeyin en sonda varılacak uzlaşmaya bağlı olarak kabul edilebildiği gibi de bir durum vardır. Biz de herhangi bir konuda 'şunu kabul ettik dediğimizde ama bunun sonunda güvenliğimiz de önemlidir, eğer biz güvenlikte tatmin olmazsak bu konudaki kararımızı da gözden geçirebiliriz' diyebiliriz. Onların da bu tür hakları olabilir. Bu hakkı esirgemiyoruz onlardan da. Ancak bir konuda kesinlik istiyoruz. Bir çözüm olacaksa ve hep birlikte bunu sağlayacaksak, bu çözümün önemli unsurlarından birinin de dönüşümlü başkanlık ve kararlara etkin katılım konusu olduğunu artık netleştirmeleri gerekir.”


Yorumlar