Anasayfa /  Spor

Google'dan 2018 Dünya Kupası'na özel Doodle!

Dünyaca ünlü arama motoru Google, bugün başlayacak 2018 FIFA Dünya Kupası'nı es geçmedi ve turnuva için özel bir Doodle yayınlayarak kullanıcılarının beğenisine sundu. İşte 21. yılında FIFA Dünya Kupası tarihçesi...

Abone ol
Abone ol 14 Haziran 2018 00:49

Google 2018 FIFA Dünya Kupası için özel bir doodle hazırladı. Evsahipliğini Rusya'nın üstlendiği 2018 FIFA Dünya Kupası organizasyonu kapsamında maçlarmaçlar 12 farklı stadyumda 14 Haziran 2018 ile 15 Temmuz 2018 tarihleri arasında oynanacak..Rusya Dünya Kupasına evsahipliğini ilk kez üstleniyor.

KATILAN ÜLKELER

12 Mart 2015 tarihinde başlayan elemeler 15 Kasım 2017 tarihinde tamamlandı.

GOOGLE'DAN ÖZEL DOODLE 

Rusya Futbol Federasyonu tarafından organize edilenn turnuva, ayrıca Doğu Avrupa'da düzenlenen ilk turnuva olma özelliğinde..Google'dan Dünya Kupası için Doodle! Dünyanın en çok kullanılan arama motoru Google, Rusya'da düzenlenecek 2018 Dünya Kupası için kullanıcılarına bir jest yaptı ve bir Doodle yayınladı. İşte Dünya Kupası tarihçesi...





DÜNYA KUPASI TARİHÇESİ

Dünyada ilk uluslararası millî futbol maçı 20 Kasım 1872'de Glasgow'da İskoçya ve İngiltere arasında oynandı ve 0-0 bitti. İlk uluslararası turnuva ise 1884 yılında düzenlenmeye başlanan British Home Championship'ti. 20. yüzyılda tüm dünyada popülerleşmesinin ardından futbol, 1900 ve 1904 Yaz Olimpiyatları'nda madalya verilmeyen gösteri sporu olarak yer aldı (daha sonraları Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından resmî yarışma olarak kabul edildi). 1906 Ara Olimpiyatları'nda da futbol kendine yer buldu.




1928 Yaz Olimpiyatları'ndaki Uruguay-Almanya maçı




1904'te kurulan Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), 1906'da İsviçre'de Olimpiyatlar dışında bir uluslararası futbol turnuvası organize etmeye çalışsa da bu girişim başarılı olamadı. Londra'da düzenlenen 1908 Yaz Olimpiyatları'nda futbol ilk kez resmî yarışma olarak kabul edildi. İngiltere amatör millî takımı tarafından temsil edilen Büyük Britanya, hem bu etkinlikte hem de Stockholm'deki 1912 Yaz Olimpiyatları'nda altın madalya kazandı.

1914'te FIFA, Olimpiyat Oyunları'ndaki futbol müsabakalarını "dünya amatör futbol şampiyonası" olarak tanıdı ve organizasyonunu üstlendi. Bu hamleyle birlikte resmî olarak tanınan ilk kıtalararası futbol turnuvası olan 1920 Yaz Olimpiyatları kapsamındaki futbol turnuvası, on üç Avrupa takımının yanı sıra bir Afrika takımı olan Mısır'ın katılımına sahne oldu. Bu turnuva Belçika'nın şampiyonluğuyla sona ererken 1924 ve 1928'de düzenlenen sonraki iki Olimpik futbol turnuvasını Uruguay kazandı.

II. Dünya Savaşı öncesindeki dönem

1930 FIFA Dünya Kupası Finali'nde Uruguay oyuncusu Héctor Castro'nun, Arjantin karşısında durumu 4-2'ye getiren golü.

Olimpiyatlar'daki futbol turnuvalarındaki organizasyon başarılarının ardından FIFA Başkanı Jules Rimet'nin önderliğinde, Olimpiyatlar dışında uluslararası bir futbol turnuvası düzenlemek için çalışmalara başlandı. 28 Mayıs 1928'de Amsterdam'daki FIFA Kongresi'nde ayrı bir dünya şampiyonası düzenlenmesine karar verildi ve ertesi yıl düzenlenecek olan ilk Dünya Kupası'na Uruguay'ın ev sahipliği yapması kararlaştırıldı.Seçilen ülkelerin ulusal futbol federasyonlarına kupaya katılım için davet gönderildi. Ancak Avrupa takımları için Uruguay'a yapılacak yolculuk uzun süreli ve pahalı olacağından turnuvaya iki ay kala hâlâ turnuvaya katılacağını açıklayan Avrupa takımı yoktu. Rimet'nin ikna çabaları sonrası Belçika, Fransa, Romanya ve Yugoslavya turnuvaya katılmayı kabul etti.Turnuvaya; yedisi Güney Amerika, dördü Avrupa ve ikisi Kuzey Amerika'dan olmak üzere toplam 13 takım katıldı.




1930 FIFA Dünya Kupası Finali'nde Uruguay oyuncusu Héctor Castro'nun, Arjantin karşısında durumu 4-2'ye getiren golü.




13 katılımcı, üçer takımdan oluşan üç grup ile dört takımdan oluşan bir gruba bölündü. İlk Dünya Kupası maçları, aynı anda oynanan Fransa-Meksika ve Amerika Birleşik Devletleri-Belçika maçlarıydı. Fransa Meksika'yı 4-1, Amerika Birleşik Devletleri ise Belçika'yı 3-0 mağlup etmeyi başardı. Dünya Kupası tarihindeki ilk golü ise Fransız Lucien Laurent atmıştı. Her takımın grubundaki diğer takımlarla birer maç yapması sonrasında, gruplarını ilk sırada tamamlayan takımlar yarı finale çıktı. Montevideo'daki Yüzüncü Yıl Stadyumu'nda oynanan final maçında Arjantin'i 4-2 yenen Uruguay ilk Dünya Kupası'nın şampiyonu oldu.

Dünya Kupası'nın oluşturulmasının ardından Los Angeles'ta yapılan 1932 Yaz Olimpiyatları'nda futbol, Olimpiyat programına dâhil edilmedi. Amerikan futbolunun popülerliğinin artması, Amerika Birleşik Devletleri'nde futbola yönelik ilginin az olması ve FIFA ile IOC'nin amatör futbolcuların durumu üzerinde anlaşamamaları üzerine bu karar alınmıştı. İtalya'da düzenlenen 1934 FIFA Dünya Kupası'yla birlikte takım sayısı 16'ya çıkarılırken turnuva için 32 ülkenin katılma girişimi olduğundan ilk defa bir eleme aşaması gerçekleştirildi. Turnuvada ilk defa Afrika'dan bir takım, Mısır yer alırken şampiyonluğu İtalya kazandı. Fransa'nın ev sahipliğindeki 1938 FIFA Dünya Kupası'nda, son şampiyon ve ev sahibi ülkenin takımları ilk defa eleme aşaması oynamadan turnuvaya dâhil oldu.




İsveçli futbolcu Nils Axelsson, kendileri adına 1934 FIFA Dünya Kupası'nın ilk maçı olan Arjantinkarşılaşmasında çalım atarken.




Avusturya'nın Almanya tarafından ilhak edilmesi sonrasında turnuvadan çekilmesi sebebiyle 15 takımın katılımıyla gerçekleştirilen 1938 Dünya Kupası'nda ilk defa ev sahibi ülkenin takımı şampiyon olamazken İtalya üst üste ikinci şampiyonluğunu elde etti. 1942'deki turnuva, ev sahipliği yapacak ülke dahi belirlenemeden patlak veren II. Dünya Savaşı nedeniyle iptal edildi. Savaşın 1945'te sona ermesi sonrasındaki ilk turnuva olan 1946 Dünya Kupası da, savaşın yakın zamanda sona ermesi sebebiyle düzenlenemedi.





II. Dünya Savaşı sonrasındaki dönem



Brezilya'da düzenlenen 1950 Dünya Kupası, kendisiyle savaşan ülkelerle maç yapmamak için 1920 yılında FIFA üyeliğinden ayrılan Britanya takımlarının, 1946'da FIFA'nın daveti üzerine federasyona tekrar üye olduktan sonra katıldığı ilk Dünya Kupası'ydı. Son iki turnuvayı boykot eden Uruguay da bu turnuvayla birlikte organizasyona geri döndü. Hindistan, İskoçya ve Türkiye'nin çekilmesi sonrasında turnuvaya 13 takım katıldı. Diğer tüm turnuvaların aksine ikinci turun tek maçlı eliminasyon sistemiyle değil de grup sistemiyle oynandığı 1950 Dünya Kupası'nda bir final maçı da yoktu. Ancak şampiyonu tayin edecek son maç olan Brezilya-Uruguay maçı, turnuvanın finali gibi nitelendirilmektedir. Maracanã Stadyumu'nda oynanan ve resmî sayılara göre 173.830 biletli seyircinin, tahminlere göre ise 200.000'in üstünde kişinin izlediği finalde Uruguay, ev sahibi Brezilya'yı 2-1 yenerek turnuva tarihindeki ikinci şampiyonluğunu elde etti. İsviçre'deki 1954 Dünya Kupası; en çok gol atılan, maç başına gol ortalaması en yüksek ve bir maçta en çok gol atılan turnuva gibi çeşitli gol rekorlarının kırıldığı Dünya Kupası olarak tarihe geçti. Batı Almanya, Bern Mucizesi olarak da adlandırılan final maçında 2-0 geriye düştüğü Macaristan'ı 3-2 yenerek ilk şampiyonluğunu yaşadı.



İsveç'in ev sahipliğinde düzenlenen 1958 Dünya Kupası'nı, finalde İsveç'i 5-2 yenerek kazanan Brezilya, kendi kıtası dışında şampiyon olan ilk takım oldu. Final maçında Çekoslovakya'yı 3-1 yenen Brezilya, Şili'deki 1962 Dünya Kupası'nı da şampiyonlukla tamamladı. 1966 Dünya Kupası öncesinde Afrika ülkeleri; Afrika, Asya ve Okyanusya'dan yalnızca bir takımın katılmasını protesto etmek amacıyla elemelere katılmadı. Ev sahibi İngiltere, normal süresi 2-2 berabere biten final maçında Batı Almanya'yı 4-2 yenerek turnuvadaki tek şampiyonluğunu yaşadı. Beş kıtasal konfederasyondan en az bir takımın yer aldığı ilk Dünya Kupası olan Meksika'daki 1970 Dünya Kupası'nı Brezilya, finalde İtalya'yı 4-1 yenerek üçüncü kez şampiyon oldu ve bu başarısıyla Jules Rimet Kupası'nı daimi olarak alma hakkı kazandı.

1974 Dünya Kupası öncesinde, hiçbir takıma daimi olarak verilmeyeceği yönünde yönerge değişikliğinin de yapıldığı yeni bir kupa tanıtıldı. Batı Almanya'da düzenlenen organizasyonda yine format değişikliğine gidildi ve ilk turdaki gruplarını ilk iki sırada tamamlayan takımlar, dörder takımdan oluşan iki gruba ayrıldı. Gruplarını birinci sırada tamamlayan Batı Almanya ile Hollanda'nın karşılaştığı final maçını 2-1 kazanan Batı Almanya, kendi evinde şampiyonluğa ulaştı. 1978 Dünya Kupası finalinde Hollanda'yı uzatma süresinde 3-1 yenen Arjantin ilk Dünya Kupası şampiyonluğunu elde ederken kendi evindeki organizasyonda şampiyonluk yaşayan beşinci ülke oldu.

24 ve 32 takımlı dönemler



Turnuva, 1982'de ilk kez 24 takımla ve 6 farklı kıtasal konfederasyondan katılan takımlarla oynandı. Dörder takımdan oluşan altı gruba ayrılan katılımcılardan gruplarını ilk iki sırada tamamlayanlar, üçer takımdan oluşan dört grubun yer aldığı ikinci tura yükseldi. Bu aşamadaki grup birincileri ise yarı finalde karşılaştı. İspanya'nın ev sahipliğindeki turnuvayı, finalde Batı Almanya'yı 3-1 yenen İtalya kazandı. 1986 Dünya Kupası'nın Meksika'da düzenlenmesiyle ilk defa bir turnuva aynı ülkede ikinci kez düzenlenmiş oldu. Tekrar format değişikliğine gidilerek grupları ilk iki sırada tamamlayanların yanı sıra en başarılı dört grup üçüncüsü, tek maçlı eliminasyon sistemiyle oynanan eleme aşamasına yükseldi. Aynı zamanda her gruptaki son maçlar, herhangi bir adaletsizlik olmaması adına eş zamanlı olarak başlatıldı. Arjantin, finalde Batı Almanya karşısındaki 3-2'lik galibiyetiyle ikinci Dünya Kupası şampiyonluğunu kazandı. Maç başına en düşük gol ortalamasının yakalandığı İtalya'daki 1990 Dünya Kupası finalinde son finalistler tekrar karşı karşıya gelirken bu kez kazanan taraf 1-0'lık skorla Batı Almanya oldu. Amerika Birleşik Devletleri'nin ev sahipliğindeki 1994 Dünya Kupası, maç başına ortalama yaklaşık 69.000, toplamda ise 3.580.000'in üzerinde seyirci çekerek en fazla seyirci çeken Dünya Kupası oldu. Normal süresi ve uzatmaları 0-0 biten finalde Brezilya, penaltı atışları sonrasında İtalya'yı 3-2 yenerek kupanın sahibi oldu. Böylece ilk defa bir şampiyon, penaltı vuruşları sonrasında belli olmuştu.



Fransa'daki 1998 Dünya Kupası'yla birlikte turnuvadaki takım sayısı 32'ye çıkarıldı. Bu kararla Afrika, Asya ve Kuzey Amerika'dan daha fazla takım katılmaya başladı. Dünya Kupası tarihinde altın gol kuralının ilk kez uygulandığı turnuvanın ikinci turundaki Fransa-Paraguay maçının galibi altın golle belirlenmişti. Finalde Brezilya'yı 3-0 yenen Fransa, tarihindeki tek Dünya Kupası şampiyonluğunu kendi evinde kazandı. İlk kez Asya'da, Güney Kore ile Japonya'nın ortak ev sahipliğinde gerçekleştirilen 2002 Dünya Kupası, finalde Almanya'yı 2-0'la geçerek beşinci şampiyonluğunu elde eden Brezilya'nın oldu. Öte yandan Güney Kore de turnuvayı dördüncü sırada tamamlamış ve Avrupa, Güney Amerika ve Kuzey Amerika takımları dışında ilk dörde giren ilk ve günümüz itibarıyla tek takım olmuştu.

Almanya'da organize edilen 2006 Dünya Kupası'ndan itibaren son şampiyonlar da bir sonraki turnuvaya katılabilmek için eleme oynamaya başladı. İtalya-Fransa karşılaşmasına sahne olan finalin normal ve uzatma sürelerinin 1-1 sona ermesi sonrasında geçilen penaltı vuruşlarında rakibine 5-3'lük üstünlük kuran İtalya, dördüncü kez Dünya Kupası şampiyonluğu yaşadı. İlk kez Afrika'da düzenlenen ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ev sahipliği yaptığı 2010 FIFA Dünya Kupası'nda, finalin uzatma süresinde gelen golle Hollanda'yı 1-0 yenen İspanya ilk şampiyonluğunu elde etti. Brezilya'daki 2014 Dünya Kupası ise üst üste üçüncü kez bir Avrupa takımın şampiyonluğuna sahne oldu. Final karşılaşmasında Almanya, Arjantin'i uzatma süresinde attığı golle 1-0 yendi ve dördüncü şampiyonluğunu yaşadı. Günümüzde, Rusya'da düzenlenecek 2018 FIFA Dünya Kupası için elemeler tamamlanmış ve turnuvaya katılacak takımlar belirlenmiştir. 2022 FIFA Dünya Kupası ise Katar'da düzenlenecektir.

48 takımlı dönem



Ekim 2016'da FIFA Başkanı Gianni Infantino, 2026 Dünya Kupası'nın 48 takımla düzenlenebileceğini belirtti. 10 Ocak 2017'de ise FIFA tarafından yapılan açıklamayla, 2026 Dünya Kupası'nda 48 finalistin yer alacağı duyuruldu.

13 Haziran 2018'de gerçekleştirilen FIFA Kongresi'nde, turnuvaya Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Meksika'nın ev sahipliği yapması kararlaştırıldı. Bu kararla birlikte ilk kez bir Dünya Kupası, üç ülkede birden düzenlenecekti. 

Ödüller



Dünya Kupası organize edilmeye başladığında, şampiyon olan takımlara dört seneliğine Jules Rimet Kupası verilmekte, bir sonraki turnuvanın şampiyonuna ise kupa devredilmekteydi. Konulan kurala göre üç kez şampiyon olan takım daimi olarak kupayı alacaktı. Brezilya, 1970 Dünya Kupası'nda 3. kez şampiyon olarak bu kupayı müzesine götürme hakkı kazandı. Ancak kupa, 1983'te Brezilya'da çalındı ve o zamandan beri bulunamadı.

Julet Rimet Kupası'nı Brezilya'nın alması sonrasında turnuvada şampiyonluğa ulaşan takımlara verilmek üzere yeni bir kupanın tasarlanması ihtiyacı doğdu. Yedi farklı ülkeden gelen 53 farklı tasarım arasından İtalyan heykeltıraş Silvio Gazzaniga'nın tasarımı seçildi ve 1974'ten itibaren şampiyon olarak takımlara verilmeye başlandı. Yeni kupa 36,5 cm (14,4 in) yüksekliğinde 6,175 kg (13,6 lb) ağırlığındaydı ve 18 ayar altından yapılmıştı. Dünya'yı tutan iki insan figüründen oluşan üst kısım, 13 cm (5,1 in) çapındaki dairesel, iki katmanlı malahit kaide üzerine oturtulmuştu. Kupanın tabanına ise 1974'ten itibaren düzenlenen turnuvaların yılları ile turnuvaları kazanan ülkelerin adı yazılmaktadır.  Değiştirilen FIFA yönetmeliklerine göre bu kupa hiçbir ülkeye daimi olarak verilmemekte, ancak bunun yerine altın kaplama bir replika takdim edilmektedir. 

İlk üçe giren takımların federasyon başkanına ve tüm ekibe (futbolcular, teknik direktör ve antrenörler) üzerinde FIFA Dünya Kupası şekli olan madalyalar verilir. Şampiyon takım altın, ikinci takım gümüş, üçüncü takım ise bronz madalya ile ödüllendirilir. İstisnai olarak 2002 Dünya Kupası'nda dördüncü olan Güney Kore'ye de ev sahibi olduğu için madalya verilmişti.

1978 öncesinde madalyalar sadece ilk üçte yer alan takımdaki final ve üçüncülük maçında ilk 11'de yer alan oyunculara verilirken Kasım 2007'de FIFA, 1930-1974 arasında Dünya Kupası kazanan kadroda yer alan tüm oyunculara madalyalarının verileceğini bildirdi.

 1930'daki ilk Dünya Kupası'na katılan takımlar FIFA'nın davetiyle belirlendi; 1934 Dünya Kupası'yla birlikte ise turnuvaya katılacak takımlar eleme aşaması sonrasında belirlenmeye başladı.[36] Günümüzdeki elemelere, FIFA'ya bağlı 6 kıtasal konfederasyon (Afrika, Asya, Avrupa, Güney Amerika, Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler ve Okyanusya) katılmakta ve konfederasyonlar elemeleri kendileri düzenlemektedir. FIFA, her turnuvada yer alacak takımlar için, konfederasyonlarına bağlı takımların başarılarına göre kontenjan belirler.

Elemeler turnuvadan yaklaşık üç sene önce başlar ve iki yıllık bir sürece yayılır. Her konfederasyon kendi elemeleri için farklı düzenlemeler yapabildiğinden konfederasyonların eleme formatları farklılık gösterir. Bazen, bir veya iki kontenjan kıtalararası playoff maçlarının galiplerine ayrılır. 1938 Dünya Kupası'ndan itibaren ev sahipleri turnuvaya eleme oynamadan otomatik olarak katılmaktadır. 1938 ile 2002 arasında son şampiyonlar da eleme oynamadan bir sonraki turnuvaya katılırken 2006 Dünya Kupası'yla birlikte bu uygulamaya son verildi. 

Final turnuvası

1998 Dünya Kupası'ndan beri uygulanan günümüzdeki formata göre final turnuvasında 32 farklı millî takım, ev sahibi olarak belirlenen ülke veya ülkelerde bir ay boyunca mücadele ederler. Turnuva, grup aşaması ve devamında uygulanan eleme aşaması olmak üzere iki aşamadan oluşur. 

Grup aşamasında öncelikle her grupta dörder takımın yer aldığı sekiz grup oluşturulur. Grupların oluşturulma aşamasında dört torba belirlenir. Ev sahibi takım ve FIFA Dünya Sıralaması'ndaki en iyi yedi takım seri başı olarak birinci torbada yer alır.[39] Diğer takımlar ise kalan üç torbaya yer aldıkları konfederasyona göre yerleştirilir. 1998'den beri ikiden fazla Avrupa takımının ve aynı konfederasyondan birden fazla takımın aynı grupta yer alması kısıtlanmıştır.[40] Grup aşamasında lig usulü turnuva sistemi uygulanarak her takım grubundaki diğer takımlarla birer maç yapar. Her grupta toplam altı maç oynanır. Her bir gruptaki son iki maç, dört takım arasındaki adaletin sağlanması için 1986 Dünya Kupası'ndan beri aynı zamanda başlar. 1994'ten beri kazanan takıma üç puan, beraberliğe bir puan verilir, kaybeden ise puan kazanamaz (öncesinde, kazanan takıma iki puan verilmekteydi). Sıralamayı belirlemek için öncelikle alınan puanlara bakılır. Gruplarında ilk iki sırayı alan takımlar eleme aşamasına yükselirler.

Grup maçlarından sonra takımlar arasındaki sıralama, sırasıyla şu kriterlere göre yapılmaktadır: 

Grup maçlarında alınan puan

Grup maçlarındaki gol averajı

Grup maçlarında atılan gol sayısı

Eğer birden fazla takım yukarıdaki kriterlerin üçünde de birbirlerine üstünlük sağlayamamışsa aşağıdaki kriterlere bakılır:

Bu takımların aralarında oynadıkları maçlarda aldıkları puan

Bu takımların aralarında oynadıkları maçlardaki gol averajı

Bu takımların aralarında oynadıkları maçlarda attıkları gol sayısı

Eğer bu kriterler sonrasında da üstünlük sağlanamadıysa sıralama kura ile belirlenir

Eleme aşamasında tek maçlı eliminasyon sistemi uygulanarak her takım rakibiyle birer maç yapar. 90 dakika sonunda eşitlik bozulmamışsa, galip gelen takımı belirlemek için önce uzatma süresi oynanır, eşitliğin devamı durumunda ise penaltı vuruşlarına geçilir. Son 16 turunda (veya diğer adıyla ikinci tur) grup birincileriyle diğer grupların ikincileri eşleşir. Bu turu çeyrek finaller, yarı finaller, yarı finallerin kaybedenleri arasındaki üçüncülük maçı ve final takip eder. 

İlk Dünya Kupası'nın ev sahipleri FIFA kongrelerinde belirlenmekteydi. O dönemlerde Avrupa ile Güney Amerika arasının gemiyle ancak üç haftada alınabilmesi nedeniyle Dünya Kupası'nın düzenlenmeye başladığı ilk zamanlarda ev sahipleri seçimleri tartışma yaratmış, Uruguay'da düzenlenmesine karar verilen ilk Dünya Kupası'na Avrupa'dan sadece dört takım katılmıştı.[42] Sonraki iki Dünya Kupası ise Avrupa'da düzenlendi. 1934'te İtalya'da düzenlenen Dünya Kupası'nın ardından 1938'in de Fransa'da düzenlenmesi kararı turnuvanın ev sahipliğinin iki kıta arasında sırayla yapılmasını isteyen Güney Amerika ülkeleri tarafından tepkiyle karşılandı. Bu nedenle Arjantin ve Uruguay 1938 Dünya Kupası'nı boykot ederek turnuvaya katılmadı.

FIFA, gelecekteki boykot ve tartışmaları önlemek için 1958 Dünya Kupası'ndan 1998 Dünya Kupası'na kadar Amerika ve Avrupa ülkelerinin sırayla ev sahipliği yaptığı bir sistem uyguladı. 2002 Dünya Kupası'nı ise Güney Kore ve Japonya'nın ortaklaşa düzenlemesine karar verildi. Bu turnuva Asya'da düzenlenen ve iki ülkenin birden ev sahipliğini yaptığı ilk turnuva oldu. Güney Afrika, 2010 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliğini yaparak Afrika kıtasında turnuvaya ev sahipliği yapan ilk ülke oldu. 2014 Dünya Kupası'nın Brezilya'da düzenlenmesiyle 1978'den sonra ilk kez bir Güney Amerika ülkesi organizasyona ev sahipliği yaptı ve ilk defa üst üste iki turnuva Avrupa'da düzenlenmemiş oldu.



Günümüzde ev sahipleri FIFA Yönetim Kurulu'nda yapılan oylama sonucunda belirlenmektedir. Oylamada, aday sayısının bir eksiği kadar tur gerçekleştirilir. İlk turda oylamaya tüm adaylar girer, sonrasında her turda en az oyu alan adaylar elenir ve sonda iki aday kalana kadar turlar devam eder. Son turda iki adayın oylarının eşit çıkması durumunda kararı FIFA başkanının verdiği oy belirler. FIFA her adaylık süreci öncesinde aday ülkelerin ev sahipliği için sahip olması ve yapması gereken şartları açıklar. Adaylık başvurusu için verilen sürenin dolmasının ardından FIFA müfettişleri aday ülkelere giderek gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığını inceler. Dünya Kupası'nın ev sahibi genelde turnuvadan 6-7 sene önce belirlenir. Ancak birden fazla turnuvanın aynı anda açıklandığı da olmuştur. 2010 yılında 2018 Dünya Kupası ve 2022 Dünya Kupası'nın sırasıyla Rusya ve Katar'da düzenleneceği açıklanmıştır.

2010 ve 2014 Dünya Kupası'nın hangi konfederasyona bağlı ülkelerce düzenleneceği FIFA tarafından önceden belirlenmişti. Adaylık süreci başlamadan önce 2010'un Afrika, 2014'ün ise Güney Amerika'da düzenleneceği açıklanmış ve bu turnuvalara sadece bu konfederasyonlara bağlı ülkeler aday olabilmişti. Bu politikanın uygulanmasına 2006 Dünya Kupası adaylığı oylamasında Almanya'nın Güney Afrika'yı geçmesinin ardından karar verilmişti. Daha sonra bu uygulamaya 2018'deki turnuvanın adaylık sürecinde de devam edildi ve ev sahipliğine sadece Avrupa ülkeleri aday oldu. 2022'deki turnuva için ise Avrupa ve Güney Amerika ülkeleri hariç tüm ülkelerin aday olma şansı vardı.

Ev sahiplerinin performansları

Şampiyon olan sekiz takımdan altısı kendi evinde şampiyon olmayı başardı. Brezilya ve İspanya ise kendi evinde şampiyonluk yaşayamadı. Brezilya, ev sahipliğini yaptığı 1950'de, son maçta Uruguay'a kaybederek ikinci oldu, 2014'te ise yarı finalde Almanya'ya yenilerek elendi. İspanya, ev sahipliğini yaptığı 1982'de ikinci turda elendi. İngiltere (1966) ve Fransa (1998) kazandığı tek şampiyonluğu kendi evinde kazandı. Uruguay (1930), İtalya (1934) ve Arjantin (1978) ilk şampiyonluğunu kendi evinde kazandı ve daha sonra tekrar şampiyon olmayı başardı. Almanya (1974) ise ikinci şampiyonluğunu kendi evinde kazandı.

Turnuvaya ev sahipliği yapan diğer ülkelerden İsveç (1958 finalisti), Şili (1962 üçüncüsü), Güney Kore (2002 dördüncüsü) ve Meksika (1970 ve 1986 çeyrek finalist) ev sahipliğini yaptığı turnuvada ilk turu geçmeyi başardı. Şimdiye kadar sadece Güney Afrika (2010) ev sahibi olduğu turnuvada ilk turda elendi.



Televizyonda yayınlanan ilk Dünya Kupası 1954 Dünya Kupası, renkli olarak yayınlanan ise 1970 Dünya Kupası'ydı.[49] FIFA tarafından hazırlanan rapora göre 2006 Dünya Kupası'nın tüm maçlarını televizyon aracılığıyla kümülatif olarak 26,29 milyardan fazla kişi izlemişti.Yine rapora göre 2006 Dünya Kupası'nda takımların gruplara dağıtıldığı kura çekimini 300 milyon, final maçını ise 715,1 milyon kişi izlemişti. Kurumun diğer bir raporunda, 2010 FIFA Dünya Kupası'ndaki maçları televizyondan en az 1 dakika izleyen kişi sayısı 3,2 milyarı, 20 dakikanın üzerinde izleyen kişi sayısı ise 2,2 milyarı aşmıştı. 2014 Dünya Kupası'nı televizyondan izleyen kişi sayısının da son turnuvayı geçtiği açıklandı.

İlk Dünya Kupası finalinde her iki takım da kendi topunu getirdi ve maçın kendi topuyla oynanmasını istedi. Bunun üzerine maçın ilk yarısında Arjantin'in, ikinci yarısında ise Uruguay'ın getirdiği top kullanıldı. Bu tarihten sonraki turnuvalarda oynanan tüm maçlarda aynı model top kullanılmaya başlandı. 1934'te İtalya'da üretilen Federale 102, 1938'de Fransa'da üretilen Allen, 1950'de Brezilya'da üretilen Super Duplo T kullanıldı. 1954'teki Swiss WC Match Ball model top, FIFA tarafından belirlenen boyutu ve ağırlığı standartlarına göre Dünya Kupası'nda kullanılan ilk toptu. 1958'de FIFA, Stockholm'de test ettiği yüz kadar topun arasından Top Star'ı seçti. 1962'de Mr. Crack, 1964'te Slazenger Challenge 4-Star'ın kullanılması sonrasında Dünya Kupası'nda kullanılan toplar Adidas tarafından üretilmeye başlandı ve her turnuva için ayrı bir top tasarlandı. 1970'te Telstar, 1974'te Telstar Durlast, 1978'de Tango, 1982'de Tango España, 1986'da Azteca, 1990'de Tango Etrusco Unico, 1994'te Questra, 1998'de Tricolore, 2002'de Fevernova, 2006'da Teamgeist (finalde Teamgeist Berlin), 2010'da Jabulani (finalde Jo'bulani), 2014'te Brazuca (finalde Brazuca Final Rio) model top kullanıldı.

FIFA Dünya Kupası için ilk maskot 1966 Dünya Kupası'nda tanıtıldı. Üzerinde Birleşik Krallık bayrağı bulunan bir tişört giyen aslan olan bu maskotun adı World Cup Willie idi.1970 Dünya Kupası'nın maskotu Juanito, ev sahibi Meksika'nın forması ile ülkenin sembollerinden olan ve üzerinde "MEXICO 70" yazan bir sombrero giyen bir çocuktu.1974'te, üzerlerinde turnuvayı temsilen sırasıyla "WM" (Almancada Dünya Kupası anlamına gelen Weltmeisterschaft'ın kısaltması) ve "74" yazılı Almanya forması giyen Tip ve Tap adlı iki çocuk maskot olarak kullanıldı.Üzerinde "ARGENTINA '78" yazan şapka, fular, kırbaç ve Arjantin forması bulunan bir gaucho'yu temsil eden çocuk olan Gauchito, Arjantin'deki 1978 Dünya Kupası'nın maskotuydu. Ev sahibi İspanya'da yetişen tipik meyvelerden olan ve ülkenin formasını giyen bir portakal olan Naranjito 1982'deki maskot olarak kullanıldı.

1982'de, ev sahibi Meksika mutfağının tipik biberlerinden jalapeño Pique adıyla maskot olarak seçilmiş, sombrero giydirilmiş ve bıyık eklenmişti. 1990 Dünya Kupası'nın maskotu, İtalya bayrağının renklerinden oluşan Ciao adlı bir çöp adamdı.Üzerinde "USA 94" yazan bir Amerika Birleşik Devletleri forması giyen Striker adlı köpek, 1994 Dünya Kupası'nın maskotu olarak kullanıldı.Göğsünde "FRANCE 98" yazan ve ev sahibi Fransa'nın bayrağında yer alan lacivert bir giysi giyen Footix adlı ülkenin ulusal sembollerinden horoz, 1998 Dünya Kupası maskotu olarak belirlendi. 2002'de; Ato, Kaz ve Nik adlarını taşıyan sırasıyla turuncu, mor ve mavi renklerdeki bilgisayarla üretilen üç maskot vardı. Üzerinde "06" yazan Almanya forması giyen Goleo adlı Almanya'nın ulusal sembollerinden olan aslan ile Pille adlı konuşan bir futbol topu, 2006 Dünya Kupası'nın maskotlarıydı. "South Africa 2010" yazılı beyaz tişört giyen, Güney Afrika formasını temsilen yeşil şort giyen ve yeşil saçları olan, yine formayı temsilen sarı renkteki Zakumi adlı ülkedeki yaygın hayvanlardan biri olan leopar, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın maskotu oldu.

2014'te ise "Brasil 2014" yazılı beyaz bir tişört ile Brezilya bayrağındaki renklerden olan yeşil bir şort giyen, yalnızca Brezilya'da yaşayan Brezilya üç kemerli armadillosu türündeki Fuleco maskot olarak belirlendi. 

Dünya Kupası'nda şampiyonluk yaşayan her takım, formasındaki armasının üzerinde bir yıldız koymaktadır. İstisnai olarak Uruguay, iki Dünya Kupası şampiyonluğuna ek olarak FIFA tarafından organize edilen 1924 ve 1928 Yaz Olimpiyatları'ndaki futbol müsabakalarında elde ettiği şampiyonlukları temsilen armasının üzerinde iki yıldız daha bulundurmaktadır. Diğer yandan 1962 ve sonrasındaki Dünya Kupası turnuvalarında bir veya birden fazla şarkı, organizasyonların şarkıları olarak benimsenmiş ve kullanılmıştır.




Yorumlar