Anasayfa /  Yaşam

Ayhan Sümerli : Çölleşme ile mücadele etmeliyiz

 Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Çevre Komisyonu Başkanı Ayhan Sümerli, artan nüfus ve azalan kaynakların yarattığı baskıyı hafifletmenin en geçerli yolunun çölleşme ile mücadele olduğunu kaydetti.

Abone ol
Abone ol 17 Haziran 2017 12:14

 Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Çevre Komisyonu Başkanı Ayhan Sümerli, artan nüfus ve azalan kaynakların yarattığı baskıyı hafifletmenin en geçerli yolunun çölleşme ile mücadele olduğunu kaydetti.

TGDF'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Sümerli, 17 Haziran Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü dolayısıyla dünyada ve Türkiye'de mevcut durumu değerlendirdi.

TGDF Çevre Komisyonu Başkanı Sümerli: "Artan nüfus ve azalan kaynakların yarattığı baskıyı hafifletmenin en geçerli yolu çölleşme ile mücadele etmektir" "Dünyada 2,6 milyar insanın geçimi doğrudan toprağa bağlı"

Küresel iklim değişiminin bir sonucu olan çölleşmenin en çok tarım sektörünü etkilediğine değinen Sümerli, dünyanın geleceği için acil önlem alınması gerektiğini belirtti.

Sümerli, gıdadan tekstile, hayvancılıktan biyoyakıtlara kadar birçok konunun zincirleme şekilde birbirine ve nihayetinde toprağa bağlı olduğunu belirterek Birleşmiş Milletler verilerine göre her yıl Bulgaristan yüzölçümü kadar bir toprağın çölleşme sonucu kaybedildiğine dikkati çekti.

Sümerli, sözlerine şöyle devam etti:

"Dünyada 2,6 milyar insanın geçimi doğrudan toprağa bağlı. Ancak toprağın durumu gün geçtikçe kötüleşmekte, her yıl ciddi boyutta kayıplar yaşanmakta, bu kayıpların yılda 20 milyon ton tahıla karşılık geldiği düşünülmektedir. Ekilebilir alanların bozulması her yıl 1,5 milyar insanı etkilemektedir. Ekilebilir arazilerdeki daralmanın önümüzdeki 25 yılda gıda fiyatlarının yüzde 30 oranında artmasına neden olacağı söyleniyor.

Bunun yanında biyolojik çeşitlilik de geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görmektedir. Uzmanlar 2050 yılına kadar birçok ülkede tarımsal verimde yüzde 15 ila 50 oranında düşüş yaşanabileceğine dikkati çekiyor. Tabii kuraklık sadece tarımı değil, yerleşimi de etkileyecektir. Milyonlarca insan tatlı suya erişim sağlayamadığı için yaşadıkları yerleri terk ederek göçmek zorunda kalacaktır. Ülkemiz de coğrafi konumu itibarı ile iklim değişikliğinin ilk ve en yoğun hissedildiği bölgelerden olma riski taşıyor.

Dünyada çölleşmenin etkilerine karşı en geçerli önlem orman örtüsünün yenilenmesi olarak görülüyor. Dünya çapında 2 milyar hektar orman arazisinin yenilenme imkanı olduğu ifade ediliyor. Özellikle Afrika'da 715 milyon hektar bozulmuş orman alanı yeniden ağaçlandırılma potansiyeli taşıyor. Ülkemizde de bu konuda planlamanın hızlıca yapılarak gelecek için harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz."


Yorumlar