Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin raporuna FETÖ tepkisi!
Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin raporuna FETÖ tepkisi! Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan "2018 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu"nun Türkiye ile ilgili olan bölümlerini değerlendirdi. Aksoy, "Dünyada demokrasinin savunucusu iddiasıyla ortaya çıkanların müttefik bir ülkede demokrasiye darbe girişiminde bulunanları adeta masum din adamı olarak nitelemeleri iki yüzlü ve ibret verici bir yaklaşımdır" dedi.
Abone olDışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin raporuna FETÖ tepkisi!
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Dışişleri
Bakanlığı tarafından yayınlanan "2018 Uluslararası Dini Özgürlükler
Raporu"nun Türkiye ile ilgili olan bölümlerini değerlendirdi.
Aksoy, "Dünyada demokrasinin savunucusu iddiasıyla ortaya
çıkanların müttefik bir ülkede demokrasiye darbe girişiminde
bulunanları adeta masum din adamı olarak nitelemeleri iki yüzlü ve
ibret verici bir yaklaşımdır" dedi.
21 Haziran 2019'da yayımlanan söz konusu raporda, FETÖ elebaşından
"Müslüman vaiz ve siyasi figür" olarak bahsedildiğini söyleyen
Aksoy, "Bu raporun en başından hangi odakların etkisiyle ve hangi
art niyetlerle kaleme alındığının açık göstergesidir. 251
vatandaşımızı katleden terör örgütü başının bu şekilde
tanımlanması, 15 Temmuz hain darbe girişimini görmezden gelmek ya
da bu girişime destek vermek anlamına gelmektedir. Dünyada
demokrasinin savunucusu iddiasıyla ortaya çıkanların müttefik bir
ülkede demokrasiye darbe girişiminde bulunanları adeta masum din
adamı olarak nitelemeleri iki yüzlü ve ibret verici bir
yaklaşımdır" diye konuştu.
"(Rahip Brunson) Yaptırım ve tehditle değil, yargı
kararıyla cezasını çektikten sonra tahliye edilmiş ve ülkesine
dönmüştür"
Rahip Brunson'un dini inancıyla değil terörizmle bağlantısı
nedeniyle mahkum olduğunu anlatan Aksoy, "Yaptırım ve tehditle
değil, yargı kararıyla cezasını çektikten sonra tahliye edilmiş ve
ülkesine dönmüştür. Buna rağmen, Brunson davasının raporda geniş
yer tutarak bir din hürriyeti ihlali gibi gösterilmeye devam
edilmesi, ABD yönetiminin konuyu istismar etmeyi sürdürme ve
ülkemizi haksız yere eleştirme çabasından başka bir şey değildir"
ifadelerini kullandı.
"Raporda yansıtılanlar raporun ciddiyetsizliğini gözler
önüne sermektedir"
Aynı raporda, İsrail'in dini mekanlara yaptırımlarından
bahsedilmediğinden, ancak İsrail'in Gazze'de yaptıklarına karşılık
Türkiye'den verilen tepkinin "Yahudi karşıtı söylem" olarak
değerlendirildiğinden bahseden Aksoy, "ABD Dışişleri Bakanlığı'nın,
aynı raporun İsrail'e yönelik bölümünde İsrail'in İslam'ın en
kutsal mekanlarından olan Harem-i Şerif'e yönelik mütecaviz
tutumuna tek bir eleştiri getirmezken, geçtiğimiz yıl İsrail'in
Gazze'de onlarca sivili öldürmesi üzerine ülkemizde gösterilen
tepkiyi 'Yahudi karşıtı söylem' olarak raporuna yansıtmaktan
kaçınmaması ise raporun ciddiyetsizliğini gözler önüne sermektedir"
ifadelerini aktardı.
"Türkiye'de, farklı din ve inançlar barış içinde yaşamaya
devam edecektir "
Türkiye'de farklı din ve inanların barış içinde yaşamaya devam
edeceğinin altını çizen Aksoy, "Din ve ibadet özgürlüğünün tüm
vatandaşlarımız için korunması ve geliştirilmesi hedefini, attığı
her adımda teyit eden ülkemizde, farklı din ve inançlar barış
içinde yaşamaya devam edecektir" dedi.
Öte yandan, raporun hazırlanma evresine ilişkin konuşan Aksoy, "Bu
rapor yazılmadan önce, Türkiye’deki dini azınlıklardan bilgi
alınmış olsaydı, raporun çok daha gerçekçi ve saygın olacağından
kuşku bulunmamaktadır" şeklinde konuştu.