Dışarı çıkmak istiyorum
Abone olDışarı çıkmak istiyorum
Osman adında bir adamın bir meyhanesi varmış. Osman
meyhanesi saat 18 ile gece 24 e kadar çalıştırırmış.
Osman bir gün meyhaneyi kapatıp evinin yolunu tutmuş. Evine
geldiğinde yorgunluktan hemen yatmış.
Aradan kısa bir sure sonra telefon çalmış. Osman bu saatde ne var
diye hayıflanarak telefonu açmak için kalmış ve salonun yolunu
tutmuş. Telefonu açmış karşısında bir sarhoş…
— meyhaneci meyhaneci meyhaneci saat kaçta açacaksın?…
–Ya kardeşim yeni kapattım ne açması ya….
Kızgın bir şekilde yatmaya giden meyhaneci uyuduktan kısa bir sure
sonra tekrar telefonla uyandırılır. Telefonu açar aynı sarhoş aynı
muhabbet. Meyhaneci bu duruma çok bozulmuştur.
Telefon bir kez daha çalar…
–Aloooooooo
-ALOOO MEYHANECİİİ !
–Ne var ne arıyorsun?
-Meyhanecii meyhanecii
— Neeeeee
-Meyhneyii ne zaaman acacaıksınnn
–Sana ne lan sana ne. Ne zaman açarsam açarım sana ne be.
-Meyhaneyii ne zaman açacaksınnn
–Ulan açsamda seni içeriye almayacam arama artık.
-Meyhaneci ben içeri değil dıışarı çıkmakk istiyorum
yaauu…
BONUS FIKRA
50 Dolar Kaybettim
karı koca amerika gezisinde las vegas’a uğruyor.
hazır las vegas’a yolları düşmüşken adam kumar oynamak için karısından izin istiyor fakat bir türlü karısını ikna edemiyor.
nihayet son gece karısı razı oluyor ve adamın cüzdanını alarak içinden bir elli dolar çıkarıp adama veriyor.
sevinçle kumarhaneye koşan adam elli dolarlık pul alıp önce kollu makinelerde başlıyor oynamaya.
şansı yaver giden adam beş yüz dolar kazanıyor.
buradan poker masasına geçiyor ve kazancını beş bin dolara çıkarıyor.
son olarak rulet masasını ziyaret ediyor ve kazanmaya burada da devam ediyor.
kazancı önce elli bin dolara, sonra da beş yüz bin dolara ulaşıyor.
artık diğer masalardaki oyuncular da oyunu bırakıyor ve adamı izlemeye başlıyorlar.
o gecenin şanslı gecesi olduğuna inanan adam beş yüz bin dolarının tamamını siyaha yatırıyor.
top dönüp dolaşıp siyahta durunca kumarhane seyircilerin tezahüratıyla yıkılıyor.
adam bir milyon dolarını bu kez kırmızıya yatırıyor ve seyircilere bunun son eli olduğunu, kazanacağı 2 milyon dolarını alıp evine gideceğini duyuruyor.
ne yazık ki top yine siyahta durunca büyük hayal kırıklığına uğrayan adam seyircilerin teselli sözleri arasında kumarhaneden ayrılıyor.
sabaha doğru otele dönen adam tam odasına girerken karısı tıkırtıyı duyup uyanıyor ve soruyor:
“nasıl gitti?”
adam gayet sakin cevap veriyor:
“hiiiiç. verdiğin elli doları kaybettim.”
Başkası Vurmuştur.
85 yaşında bir adam doğum odasının kapısında beklemektedir.
doğum odasından çıkan hekim şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama
sorar:
“içeride doğum yapan kadın yakınınız mı?”
“evet, eşim.”
“ama bayan 25 yaşlarında…”
“tamam işte, eşim o. niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?”
“yoo, aklıma benim dedem geldi de.”
“nesi varmış dedenizin?”
“kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. ancak yaşlanınca
zorlanmaya başladı.birgün ava çıkacakken onu uyardık ama kendisi
ısrar etti ve hazırlandı.e tabi yaşlılık,çıkarken tüfek yerine
baston aldı eline. ben de kendisiyle gittim. ormanda epey yol
yürüdükten sonra bir geyik gördük. dedim ya, dedem yaşlı. bastonu
omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. geyik o anda
vurulup yere düştü…”
yaşlı adam:
-“olur mu, başkası vurmuştur onu.”
doktor:
-“ben de onu demeye çalışıyorum işte.
Mektup
bir gün, bir kadın kocasına nereye gittiğini söylemeden terk ederse ne tepki vereceğini merak eder. bu yüzden ona artık ondan yorulduğunu ve onunla yaşamak istemediğini haber veren bir mektup yazar. kendisi de yatağın altında saklanarak mektubu odadaki masanın üzerine bırakır.
kocası eve geldiğinde mektubu görür ve okur. ardından kendisi de
bir şeyler yazmaya başlar ve şarkı söyleyip dans eder bir vaziyette
kıyafetlerini değiştirir.
telefonunu eline alır, bir numarayı çevirir ve “bebeğim, şimdi
üzerimi değiştiriyorum birazdan yanına geleceğim. diğer aptala
sonunda onunla oyalandığım dank etmiş olacak ki bırakıp gitmiş.
onunla evlenerek çok büyük hata yapmıştım zaten, keşke seni daha
önceden tanısaydım. neyse birazdan görüşürüz tatlım!” dedikten
sonra odadan dışarı çıkar.
gözyaşları ve üzüntü içinde kadın yatağın altından çıkar ve kocasının mektuba yazdığını okumaya karar verir.
mektubu eline aldığında şöyle yazmaktadır:
“ayaklarını görüyorum şapşal, ben ekmek almaya gidiyorum.”..!
otobüs şöförü hidayet
hidayet ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. hemen önünde bekleyen adam pederdir. kapıda bir melek beklemektedir.
melek pedere sorar:
hiç günahın var mı peder?
peder; aziz melek ben rahiptim. tüm hayatım boyunca hep tanrıma
dua ettim.
karıma ve çocuklarıma sadik kaldım. insanlara ve hayvanlara hep
yardim ettim
melek ; çok iyi, bunları biliyorduk zaten. al sana cennetin
gümüş anahtarı der. ve sonra hidayet’e döner. senin hiç günahın var
mı?
hidayet; ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım.
tanrıya dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir günahım
vardı. çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım
melek; hidayet’e döner ve bunu da biliyoruz. çok iyi al sana cennetin altın anahtarı, der..
peder bu olaya çok sinirlenir:
ben hayatımı tanrıya adadım siz de gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz, bu haksızlık değil mi ?!!
melek; gülerek:
koçum sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama hidayet otobüs
kullanırken herkes dua ediyordu…
Deneme
temel bir gün bir otele gitmiş, ve odasına yerleşmiş. sonra yatağı rahatsız bulan, ve yer yatağına alışkın olan bizim temel yere bir yatak yapıvermiş ve kıvranmış.daha sonra otele yeni evlenmiş bir çift gelmiş, ve temelin kaldığı odayı yanlışlıkla bu çifte vermişler. bu cift odaya yerleşmiş ve temeli henüz farketmemişler,uyumak için hazırlanan bu çift arasında geçen bir diyalog temelin dikkatini çekmiş. adam dişini fırçalayan karısına ;
-karıcım yanına gelir macununu çalar kaçarım,demiş
karısı da ;
-bende yanına gelir seni öperim, demiş
temel ula bende bunu fadime’ye bi deneyeyim demiş
eve gitmiş fadime haldur haldur çamaşır yıkıyormuş fırsattan
istifade temel
-kız fadime yanına gelir tursilini çalar kaçarum da ,demiş
fadime de;
-bende senin babanın ağzına sıçarum temel, demiş