Anasayfa /  Yaşam /  Din ve inanç

Namazı bozan şeyler nelerdir? Namazda hatalı okumak, gülmek namazı bozar mı?

Yüce dinimizin farzlarından namaz kılmak kuşkusuz her müslümanın mükellef olduğu bir ibadet. Ancak namaz kılarken bilmeden de birtakım hatalar yapabiliriz. O nedenle Diyanet İşleri Kaynaklarını baz alarak namazı bozan hususlara bu haberimizde detaylı yanıtlar bulabilirsiniz. Örneğin hatalı okumak veyahut gülmek namazı bozar mı?..

Abone ol
Abone ol 16 Haziran 2018 01:14

namaz kılarken bilmeden de birtakım hatalar yapabiliriz. O nedenle Diyanet İşleri Kaynaklarını baz alarak namazı bozan hususlara bu haberimizde detaylı yanıtlar bulabilirsiniz. Örneğin hatalı okumak veyahut gülmek namazı bozar mı?..Namazda pantolonu çekmek namazı bozar mı? Namaz kılanın önünden geçilmesi namazı bozar mı?Namazda vücuttaki bir yeri üç defadan fazla kaşımak namazı bozar mı? Ön saf boş iken arkada saf tutmak caiz midir? Namazda sureleri mushaf’taki sıraya göre okumanın hükmü nedir?Üzerinde resim olan elbise ile namaz kılınabilir mi? İçinde resim bulunan evde namaz kılınır mı?Ezan ve kamet nedir? Ne zaman ve nasıl meşru kılınmıştır? Namazı bozan şeyler nelerdir işte yanıtları... 

Namazda gülmenin hükmü nedir?   

Namazda gülme üç türlü olabilir:

1-Namazda iken yanındakilerin duyabileceği şekilde sesli olarak gülmek; bununla hem abdest hem de namaz bozulur (Serahsi, el-Mebsut, I, 182).



İbn Üsame’nin babasından naklettiği bir hadiste şöyle denilmektedir: “Biz Rasulüllah’ın peşinde namaz kılarken görme özürlü birisi bir çukura düştü. Biz de adamın haline güldük. Bunun üzerine Rasulüllah yeniden abdest alıp namazı baştan itibaren iade etmemizi emretti.” (Darekutni, Sünen, I, 295).



Hanefiler dışındaki mezheplerde kahkaha namazı bozsa da abdesti bozmaz. Çünkü namazın dışındayken kahkaha abdesti bozmadığına göre namazdayken de bozmaz (İbn Kudame, el-Muğni, I, 211).



2- Namaz kılan kimsenin kendisinin duyabileceği kadar gülmesiyle yalnızca namaz bozulur.



3- Kişinin ne yakınındakinin ne de kendisinin işitmeyeceği şekilde gülümsemesi namazı da abdesti de bozmaz (Mevsıli, el-İhtiyar, I, 11).

Namazda hatalı okumak namazı bozar mı?

Namazda yapılan kıraat hatalarının namazı bozup bozmayacağı konusunda fakihler bir takım ölçüler getirmişlerdir. Bunlar şöyle özetlenebilir;



 Kur’an kasten manası değişecek derecede yanlış okunursa namaz bozulur.



 Hata veya unutarak yanlış okunması halinde ise;



 a) Yanlışlık kelimelerin harekelerinde ise, manada bir değişiklik olsa da, olmasa da namaz bozulmaz.



 b) Yanlışlık durak yerlerinde yapılırsa; yani durulacak yerde geçilip, geçilecek yerde durulursa, manasında değişiklik olup olmadığına bakılmaksızın namaz bozulmaz.



 c) Bir harf yerine başka bir harf okunması şeklindeki meydana gelen yanlışlıkta, mananın değişip değişmediğine bakılır. Buna göre; bir harf değişir de bu değişiklikle kelimenin manası değişmez ve Kur’an’da da o kelimenin benzeri varsa namaz bozulmaz. Şayet harf değişmekle kelimenin manası bozulmaz ve fakat bu kelimenin bir benzeri Kur’an’da yoksa İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre namaz bozulur, İmam Ebu Yusuf’a göre bozulmaz. Eğer harfin değişmesiyle mana değişir ve Kur’an’da da benzeri yoksa namaz bozulur. Namaz esnasında az veya çok miktarda ayet atlamakla namaz bozulmaz. Namazda önemli bir hata ile okuduktan sonra, dönüp yeniden düzgün bir şekilde okursa namaz caiz olur (Fetavay-ı Hindiyye, I, 79 vd. ).

Namazda pantolonu çekmek namazı bozar mı?

Kişi namaz kılarken, namaza halel getirecek hareketlerden kaçınmalı, azalarını kontrol ettiği gibi, kalbini de Allah’a yöneltmelidir. Namaza aykırı olup ‘amel-i kesir’ olarak nitelenen hareketlerin namazda yapılması namazı bozar. Amel-i kalil denilen, basit hareketler ise namazı bozmaz. Amel-i kesir için net bir tanım yapma imkanı olmamakla birlikte, dışarıdan gözlemleyen kişide, namazda olunmadığı izlenimini verecek kadar hareket etmek şeklinde tasvir edilmiştir. Amel’i kalil ise, bunun zıttıdır. Diğer bir tarife göre de iki el ile yapılması adet olan işler amel-i kesir, bir el ile yapılan işler ise ameli kalildir. Zorunlu olmadıkça pantolonu veya elbiseyi rükua veya secdeye giderken çekmek, namaz dışı bir işle meşguliyet olduğu ve namazda olması gereken huşua aykırı düştüğü için mekruh olmakla birlikte namazı bozmaz (Kasani, Bedai’u’s-Sanai’, I, 504; Merğinani, el-Hidaye, I, 64). Pantolonu amel-i kesir sayılacak bir tarzda çekmek ise namaz bozar.

Namaz kılanın önünden geçilmesi namazı bozar mı?

İster kapalı, ister açık alanda olsun zorunlu olmadıkça namaz kılan birisinin önünden geçilmemelidir. Zira Hz. Peygamber namaz kılanın önünden geçmektense 40 yıl beklemenin daha hayırlı olacağını belirtmiştir (Müslim, Salat, 48, h. no: 1160). Namaz kılanın da, uygun bir yere durmak veya sütre vb. bir şey koymak suretiyle önünden geçilmemesi için önlem alması gerekmektedir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), önünden insan veya hayvanların geçmesi muhtemel olan bir yerde namaz kılan kişinin önüne sütre (değnek veya başka bir şey) koymasını tavsiye etmektedir (Müslim, Salat, 47, 1149; 48, H. No: 1157). Sütreyi terk etmek ise mekruhtur



Cemaatle kılınan namazlarda, sadece imamın sütre edinmesi yeterlidir; diğerlerinin sütre koyması gerekmez (Buhari, Salat, 90). Namaz kılanın önündeki sütrenin ardından geçmekte bir sakınca yoktur. Namaz kılanın önünden geçen kimse sorumlu olmakla birlikte önünden geçilen kişinin namazı bozulmaz. Fakat büyük camilerde, namaz kılanın secde mahallinin uzağından geçmek caizdir (Ka’sani, Bedaiu’s-Sanai’, Beyrut, 1982, I, 489; II, 349-350; II, 373-374).

Namazda vücuttaki bir yeri üç defadan fazla kaşımak namazı bozar mı?

Namaza ait olmayan bir hareketi, bir özre mebni olmaksızın çokça yapmak, yani amel-i kesir namazı bozar. Amel-i kesir için net bir sınır çizmek zordur. Kimi alimlere göre namazdan olmayan bir hareketi iki elle birden yapmak, kimilerine göre bir hareketi üç defa peş peşe yapmak, tercih edilen diğer görüşe göre ise, dışarıdan gözlemleyen kişide, namazda olunmadığı izlenimini verecek bir davranışta bulunmaktır. Bu bakımdan, namazdaki eylemlere benzemeyen ve namazla bağdaşmayan bir davranış, namazda olunmadığı izlenimini veriyorsa amel-i kesir çerçevesine girer ve namazı bozar. Namaz kılan kişi, bir uzvunu nasıl kaşıdığını ve bunun namazını bozup bozmadığını bu açıklamalara göre değerlendirmelidir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, II, 385).

Ön saf boş iken arkada saf tutmak caiz midir?

Cemaat ile kılınan namazlarda safların tertip ve düzenine riayet edilmesi namazın adabındandır. İmamın bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi ve gerektiğinde, safların usulüne uygun şekilde tanzim edilmesi için cemaati uyarması gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s.) namaza başlamadan önce safların düzgün ve sık olmasına dikkat etmiş, saflar arasında boşluk bırakılmaması hususunda muhtelif vesilelerle ashabını uyarmıştır (Buhari, el-Cemaa ve’l-imame, 47; Müslim, Salat 28).



Buna göre cemaat ile kılınan namazlarda, ön safta boşluk varken caminin gerisinde imama uyulması uygun değildir. Bununla birlikte mazeretleri sebebiyle saf haricinde imama uyan kimselerin namazları sahihtir.

İdrara sıkışık durumda iken namaz kılmak caiz midir?

Namaz huşu ve Allah’ın huzurunda bulunma bilinci ile kılınmalıdır. Bu sebeple, namazda dikkati dağıtacak durumların olabildiğince giderilmesi önem arz eder. Onun için mesela vakit daralmamış ise, aç bir kimsenin sofra hazırken namaza durması uygun görülmemiştir. Tuvalet ihtiyacı duyma da namazda huşu ve dikkati önleyici etki yapacağından bu halde iken namaz kılmak mekruhtur. Hz. Peygamber idrara sıkışık durumda olan veya yemek hazırken namaza duran kişinin namazının faziletinin tam olmayacağını belirtmiştir (Müslim, Mesacid, 17).

Namazda sureleri mushaf’taki sıraya göre okumanın hükmü nedir?

Namazda okunan ayet ve surelerin, gerek bir rekat içinde gerekse ikinci rekatla birlikte düşünüldüğünde, Mushaf’taki sıraya göre yukarıdan aşağı okunması uygundur. İlerideki bir süreyi veya ayeti okuduktan sonra, ardından gerideki bir ayet ve sureyi okumak mekruhtur. Fakat bu, namazı geçersiz kılacak boyutta değildir. Burada söz konusu olan gereklilik, esasında namazın değil tilavetin bir vacibidir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, II, 268-269). Tertibe riayetin vacip olduğu görüşü, sure ve ayetlerin sırasının insanlar tarafından değil de, Hz. Peygamber tarafından (tevkifen) belirlendiği kabulüne dayanmaktadır. Ancak, surelerin içlerindeki ayetlerin tertibinin tevkifi olduğunda ittifak bulunmakla birlikte, sureler arasındaki tertibin tevkifi olduğu konusunda İslam alimleri arasında ittifak yoktur. Bu sebeple namazda, surelerin sıraya göre okunması hakkında farklı görüşler ortaya atılmıştır. Hanefi mezhebinde, hem ayetler hem de sureler arasında tertibe riayet edip sırayı takip ederek okumak gerekli görülmüştür. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in bir gece namazında sıraya riayet etmeden, önce Nisa süresini sonra Al-i İmran süresini okuması gibi olayların ise, henüz tertip gerçekleşmeden önceki bir zamanda meydana geldiği belirtilmektedir (Nevevi, Sahih-i Müslim bi Şerhi’n-Nevevi, VI, 61-62).



Sırayı tersine çevirmeksizin, okuma esnasında ilerideki bir yere geçerken, aradaki tek bir sure veya ayetin atlanması da mekruh kabul edilmiştir. Fakat bu, bir öncekinden daha hafif derecede bir mekruhtur. Sonraki rek’atte ileriden okunacaksa, uygun olan, en az iki ayet veya iki sure atlayarak okumaktır. Alimlerden bazıları, sıraya riayet etmeme şeklindeki değişik hareketlerin sadece farzlarda mekruh olduğunu, nafile namazlarda mekruh olmayacağını söylemişlerdir (İbn-i Abidin, Reddü’l-muhtar, II, 268-269; Muhammed Hattab es-Sübki, el-Menhelü’l-Azbül-Mevrud Şerhu Sünen-i Ebi Davud, VII, 260). Aksi görüşte olanlar ise şunu delil getirmektedirler: Hz. Peygamber (s.a.s.), Hz. Bilal’in (r.a.), nafile bir namaz olan teheccüdü kılarken bir sureden diğerine atladığını duyduğunda, ona: “sureyi olduğu gibi oku” buyurmuştur (İbn Ebi Şeybe, Musannef, III, 629). 



Sonuç olarak, namazda sure ve ayetlerin tertibine riayet edilmemesi mekruhtur. Fakat bu, namazı bozacak ve tekrar kılmayı gerektirecek boyutta bir yanlışlık değildir.

Üzerinde resim olan elbise ile namaz kılınabilir mi?   

Üzerinde canlı varlıkların resimlerinin bulunduğu elbise ile namaz kılmak mekruhtur. Mümkünse bu elbiseler çıkarıldıktan sonra namaz kılınmalıdır. Böyle bir elbise ile namaz kılınması mekruh ise de, bu şekilde kılınan namaz geçerlidir. Ancak, bakanın kolayca fark edemeyeceği şekilde küçük resimler bu kapsamda değildir (Merğinani, el-Hidaye, I, 69).

İçinde resim bulunan evde namaz kılınır mı?

Hz. Peygamber (s.a.s.)’in “Melekler, içerisinde köpek ve resim-heykel bulunan eve girmezler” anlamındaki hadisleri değişik hadis kitaplarında zikredilmektedir (Buhari, Libas, 88). Bununla birlikte bu uyarının, daha ziyade tapınılmak veya tazim göstermek amacıyla evlerde bulundurulan fotoğraf, resim ve heykeli kapsadığı bazı alimler tarafından ifade edilmiştir. Diğer taraftan, mezkur hadisin bu şekildeki yorumundan hareket eden alimler, tapınma ve tazim amacı güdülmeyen ve umumi adaba aykırı olmayan canlı varlıkların resimlerinin yapımını da caiz görmüşlerdir. Durum böyle olunca, dinimizin ilke ve amaçlarına ve genel ahlak kurallarına aykırı olmamak kaydıyla, söz konusu hayvan resim veya figürlerinin evlerde bulunmasında bir sakınca yoktur. Ancak namaz kılınacak yerde namaz kılanın görüş alanına girecek konumda bulunması mekruh görülmüştür (Fetavay-ı Hindiyye, I, 107). Çünkü bu durumda namaz kılanın dikkati dağılır ve huşuu kaybolur.

 

Eğer söz konusu resimler halıda veya sergide yer alıyorsa, çok belirgin olmamaları halinde bu halı ve sergiler üzerinde namaz kılınabilir. Eğer belirgin bir halde iseler, namaz kılarken doğrudan bu resimler üzerine secde edilmesi mekruh görülmüştür (Fetavay-ı Hindiyye, I, 107).

Ezan ve kamet nedir? Ne zaman ve nasıl meşru kılınmıştır?

 Ezan ve kamet, farz namazların sünnetlerindendir. Farz namazlara çağrı için ezan okumanın dayanağı, kitap ve sünnettir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Siz namaza çağırdığınız zaman onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar.” (Maide, 5/58) “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman hemen Allah’ın zikrine koşun…” (Cuma, 62/9) Rasulüllah (s.a.s.) da: “Namaz vakti geldiğinde içinizden biri ezan okusun.” (Buhari, Ezan 17, 18, 49, Müslim Mesacid 292) buyurmuştur. 



Namaz, Mekke döneminde farz kılınmakla birlikte, ezan hicretten sonra uygulamaya konulmuştur. Medine’ye hicretten sonra Mescid-i Nebevi’nin inşası tamamlanıp düzenli olarak cemaatle namaz kılınmaya başlanınca, Hz. Peygamber vakitlerin girdiğini duyurmak için ne yapılabileceğini arkadaşlarıyla görüşmüş, o esnada Hz. Peygamber’e vahiyle ve içlerinde Hz. Ömer ve Abdullah b. Zeyd’in de bulunduğu bazı sahabilere rüyalarında bugünkü ezanın şekli öğretilmiştir (Abdurrazzak, el-Musannef, I, 456 No: 1775; Ebu Davud, Merasil, No: 20; İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 256)



Ezan, Müslümanlığın şiarı (sembolü) olup, müekked bir sünnettir. Ezan aracılığıyla halka hem namaz vaktinin girdiği ilan edilmekte, hem de Allah’ın büyüklüğü, Peygamberimiz (s.a.s.)’inO’nun kulu ve elçisi olup ve namazın kurtuluş yolu olduğu ilan edilmektedir. İmam Muhammed: “Bir belde halkı tümüyle ezanı terk ederlerse onlarla savaşırım” demiştir (Kasani, Bedaiu’s-Sanai’, I, 460).



Kamet ise, farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ve ezan lafızlarına benzeyen sözlerdir. Ezandan farklı olarak, “hayye ale’l-felah” cümlesinden sonra, “kad kamet’is-salat” cümlesi eklenir (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 256; Mehmet Zihni Efendi Ni’met-i İslam, 170-175).

Cenaze namazı nasıl kılınır?Cenaze namazının hükmü nedir?

Kaç vakit namaz vardır? Namaz vakitleri ne zaman sona erer?

Mest nedir? Mesh nelere ve nasıl yapılır? Mest üzerine mesh etmenin şartları nelerdir? (Halk)

Abdest nasıl alınır? Abdestin farzları nelerdir?

Bayram namazı nasıl kılınır?

Gusül ne demektir? Gusül abdesti nasıl alınır?

Cünüplük ne demektir? Cünüp olarak uyumak, yemek ve içmekte bir sakınca var mıdır?

Teyemmüm nedir, nasıl yapılır; teyemmümü bozan şeyler nelerdir?

Vitir namazı nedir, nasıl kılınır? Vitir namazının delili nedir?

Kaynak : http://namaz.diyanet.gov.tr/namaz/#fetva.html


Yorumlar