Anasayfa /  Politika /  Mhp

Devlet Bahçeli: Kemal Kılıçdaroğlu bizim kardeşimiz değil

MHP lideri Devlet Bahçeli, "ABD Temsilciler Meclisi'nin kararı tek kelimeyle hükümsüzdür, Geçmişimizde soykırım numunesi yoktur. ABD Temsilciler Meclisi'nin Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili yaptırım kararı, ayrıca 1915 olaylarını soykırım olarak kabul etmesi izah edilemez" açıklamasında bulundu.

Abone ol
Abone ol 30 Ekim 2019 17:33

ABD Temsilciler Meclisi'nde, 29 Ekim'de çoğunlukla
kabul edilen Ermeni Soykırımı karar tasarısı ile ilgili
açıklama yapan Bahçeli, kararın kabul edilemez olduğunu ve
müttefiklik ilişkisinin 'ağır bir yara aldığını'
belirtti.  


Bahçeli, CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugünkü açıklamalarında değindi ve
"Bugünkü grup toplantısındaki konuşması diğer konuşmaları gibi kara
mizahtır, skandaldır. Ülkücü kardeşlerim diye seslenmesi de
ayrı bir garabettir. Hendek kazan hainlere arkadaşlar diyen,
YPG kendi vatanını savunan örgüttür yorumu getiren, zillete düşüp
çırpınan, Türk düşmanlarına, haçlı heveslerine, sömürgeci niyetlere
çıtını çıkaramayan bir siyaset bezirganından bırakın kardeş olmayı
üvey kardeş bile olmaz, olamaz" ifadelerini kullandı.


Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:


- Türkiye’nin terörle mücadelesi, hakkın ve hakikatin yanında
duruş göstermesi pek çok çevreyi rahatsız ediyor, bölgesel ve
küresel odakları hasmane arayışlara itiyor.


- Yaşananlar, şahit olduğumuz karanlık ilişki ve irtibat ağları
ibret verici.


- Sözde kararı kınıyorum. Türkiye ile ABD arasındaki
müttefiklik hukuku, dostane ve stratejik ortaklık bağları ağır bir
yara almış durumda. Bir defa şunu söylemeliyim ki, Temsilciler
Meclisi’nin Barış Pınarı Harekatıyla ilgili yaptırım kararları,
ayrıca 1915 olaylarını soykırım olarak değerlendiren tasarıyı kabul
etmesi izah ve ifadesi olmayan çarpıklıktır. Bu tavır iyi
niyetten kesinlikle mahrumdur.


- Elbette bu çürük kararın millet ve ülke nezdinde hiçbir
karşılığı yoktur. Tek kelimeyle hükümsüzdür. Sözde
soykırım kararına evet diyen Temsilciler Meclisi tarihi gerçekleri
yok saymış, Türk milletine alenen cephe almıştır. 


- Geçmişimizde soykırımın numunesi yoktur. Bu asılsız
iftira ve ithamın hiçbir temeli de yoktur. ABD Temsilciler
Meclisi katliam ve soykırım örneği arıyorsa derisinin renginden
dolayı ezdiği, katlettiği mazlumlara; acımasızca işlediği toplu
cinayetlere dönüp bakmayı denemelidir.


- Ellerindeki kanı temizlemeden şanlı ve şerefli mazimizi
karalayanlar insanlık vicdanı karşısında hem sabıkalı hem de
suçludur.


- Terör örgütleriyle düşüp kalkan, adı konulmamış ittifak içinde
olan ABD bütün insani ve vicdani değerleri çiğnemekle kalmamış,
uluslararası hukuk ilkelerini çökertmiş, Türkiye’yi boyunduruk
altına sokmaya heves etmiştir.


- Bu şartlar altında sorarım ki, ABD’yle eşit ve onurlu bir
şekilde nasıl müttefiklik çemberinde yer alacağız? Başkan
Trump’ın çelişkili, tutarsız, sorunlu, samimiyetsiz söz ve
politikalarına, dahası vahim bir aşamaya ulaşan ahlaki ve siyasi
zaaflarına nereye kadar tahammül edeceğiz? Temsilciler Meclisi
terörle mücadelemizle birlikte Türk tarihini sorgulama, Türk
milletini yargılama hakkını nereden alıyor?

On yıllar boyunca Kızılderili kanını oluk oluk akıtan, derisinin
rengi sırf siyah diye suçsuz günahsız insanlara akla ve hayale
gelmedik zulümler yapan zalimler bize ne anlatıyor?


Temsilciler Meclisi’nin sözde kararını kınıyorum.


- Türk milletine diş geçiremeyeceklerini cesaretle
haykırıyorum.


- Bir teröristi general diye takdim eden, DEAŞ ve PKK’yı koruyup
kanatları altına alan bir ülkenin ahlaken tükenmenin eşiğinde
olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu çirkinliğe, bu çirkefliğe,
bu çürümüşlüğe Türkiye eyvallah etmez. Türkiye’nin duruşu adam
gibidir, merttir, millidir, ahlaklıdır. Düşmanlık yapanların da
önce adam, önce ilkeli ve dürüst olmaları hayati önemdedir.


'Kılıçdaroğlu bizim kardeşimiz değil'

- ABD tahrik kampanyalarını tırmandırdıkça, sanki Trump’ı ve
emperyalizmi selamlar gibi CHP Genel Başkanı da durmuyor, susmuyor,
taciz ve hakaret nöbetlerinden bir türlü çıkmıyor.


- Kılıçdaroğlu Türkiye düşmanlığını kışkırtıyor, yangından mal
kaçırma, karambolden parsa toplama kurnazlığına tevessül ediyor.
Yazıklar olsun. Kılıçdaroğlu adalet yürüyüşünden sonra şimdi
de felaket yürüyüşüne çıkmış durumda. Kriz ve kaosa yatırım
yapıyor, boşa sallayıp dolu tutmanın peşinden
sürükleniyor. Kılıçdaroğlu’nun vatan ve millet sevgisi sancılı
ve sorunludur. Provokasyonlarıyla sokağa oynadığı, Türkiye’nin
Irak’a, Suriye’ye, Libya’ya, Şili’ye, Etiyopya’ya dönmesi için el
ovuşturuyor. Bir gün su içeceği çeşmeye çamur sıçratmaya
çalışıyor. İftirayla, gıybetle mesafe alacağını
sanıyor. Ancak hevesi kursağında kalacak.


- Bugünkü grup toplantısındaki konuşması diğer konuşmaları gibi
kara mizahtır, skandaldır. Ülkücü kardeşlerim diye seslenmesi
de ayrı bir garabettir. Hendek kazan hainlere arkadaşlar
diyen, YPG kendi vatanını savunan örgüttür yorumu getiren, zillete
düşüp çırpınan, Türk düşmanlarına, haçlı heveslerine, sömürgeci
niyetlere çıtını çıkaramayan bir siyaset bezirganından bırakın
kardeş olmayı üvey kardeş bile olmaz, olamaz.


- Kılıçdaroğlu bizim kardeşimiz değil, Türkiye düşmanlarının
ümit aşısı, geçim kapısı, tescilli hısım ve
akrabasıdır. Trump’ın izinden yürüyüp Türkiye’nin hisarlarında
gedik açmaya çalışan CHP Genel Başkanı iflastadır, ahlaken yoğun
bakımdadır. Muhalefet görevini müstevlilere payandalık ve
hizmetkarlık olarak gören bir şahsiyetten bu ülkeye, bu millete ve
hatta kendi partisine de asla hayır gelmez, gelemez.


Yorumlar