DELİRDİK

 13 Mayıs günü  bu köşedeki  yazımın adı ‘’ Deliriyor muyuz ‘’ du..

Çok değil altı gün önce  ‘’ Maske ‘’ yazımı yazdım.

Her ikisi de son beş günün üzücü korona tablolarının işaret fişeğiydi aslında!. ‘’ Hasta sayıları artıyor ve deliriyoruz ‘’ önermesi doğru olsa keşke!. Ama tam tersi!. Delirdikçe hasta sayıları artıyor..

Son üç beş gün içinde yazılı ve görsel basın ile sosyal medyaya yansıyan haberlerin bir demetini sunacağım aşağıda.. Karar sizin elbette..

AVM çalışanları arasında koronaya  yakalananların sayısı geometrik ortalamayla artıyor. Üyeleri AVM çalışanlarından oluşan AVMES (Alışveriş Merkezi Emekçileri Sendikası ) yetkilelerinin bir ‘ Ölüyoruz ‘ diye bağırmadıkları kaldı!.

İstanbul’da, 17 kişinin taşınması gereken dolmuştan 36 kişi indi!.

Maske yazımda tüm teknikleri  yazdığımdan emindim; ta ki bu akşam Fox Haberi izleyene kadar!.  Haberde ( nasıl yazsam ) saçları dökülmüş bir vatandaş görünüyor. Maskesi afilli, N5 görünümlü basit maske. Öne doğru koni biçiminde uzanıyor. Daha doğrusu gökyüzüne uzanıyor!. Maske kafasında çünkü, kelini kapatmış. Muhabirin sorusuna verdiği yanıt delirmeyenleri de delirtici cinsten!.  ‘’ Maske takmak kişisel bir tercihtir ‘’ anlamına gelen ifrazat sızıyor açık ağızından.. Bu örneğin ardından ‘ Bunalıyorum ‘ deyip çene altı çalışan maskeşörlerden özür diliyorum!. Haksızlık etmişim!.

Duyarlı ve iyi insanlar dönemsel olarak deniz temizliği çalışmaları yaparlar ülkemizde ve gezegende. Korona sonrası bu konudaki ilk çalışma Antalya’da yapılmış. Kamyon lastiği, kadın bağı, çocuk bezi prezervatif, pet şişe, naylon poşet vs.. den oluşan muhteşem koleksiyonda maske ve eldiven yerini almış. Çinekop, ahtapot, yengeçlere falan Allah sabır ihsan eylesin. Ne koleksiyoner bir toplumuz be!!!

Kemeraltı’na bayılırım.. Bülent Altun dostumla 20 yılı aşkın geleneğimizdir; arada gider kahve içeriz.. Havra Sokağı’nı, Hisarönü’nü falan dolaşırız. Pandeminin en yoğun olduğu ve sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı bir cumartesi aradığımda; ‘ Yazlıktayım ‘ demişti.. Arka balkonunu yazlığa çevirmiş meğer. Şartlar uygun olursa memlekete gideceğini de eklediydi; ön balkon!.  Kemeraltı’na gidip de bir kahve içelim teklifi ne ondan ne de benden gelmişti o telefon konuşmamızda. Ön balkonuna ( memleketine ) yolculuğunda hayırlar dileyip bitirmiştik konuşmamızı.. Senden de özür diliyorum kardeşim!. Bu denli duyarlı bir sahne içinde yansıdın ya bu yazıya; alacağın olsun!.Maskeni sen de kafana tak densizliğini yapmayacağım, emin ol!!!

Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının gönüllüsüyüm.. Bunlardan biri olan, İzmir Atatürk Lisesi camiası olarak kardeş iki hekimimizi cephede kaybettik kısa aralıklarla.. Bir de Cemil Taşçıoğlu Hoca var. Yüzlerce sağlık şehidimizden sadece üçü!. Adını buraya alamadıklarım yüzlerce!. Hani, maske takmaktan bunalanlar var ya!. 16 haziran tarihli Cumhuriyet’te  ‘’ Rakam Değil İnsan ‘’ yazı dizisini okusunlar bir zahmet!. Cemil Hoca’nın oğlu Onur Taşçıoğlu’nun sözleri bir mesaj onlara… 

 

 

 

 

Yorumlar