DAHA BİTMEDİ SÜRÜYOR O KAVGA

Selâm olsun, tohumu tarlaya atana,
Selâm olsun, fabrikada makineyi çalıştırana.
Selâm olsun madende kömür taşımaktan elleri nasır tutanlara.

Bugün, 1 Mayıs'ta bile çalışanların günü.
Bugün, yoksulluk sınırının altında yaşayanların
Bugün, çocuğu üniversiteye gidebilsin diye emekli olmasına rağmen çalışanların,
Bugün, insan evladının en haklı mücadelesinin bayramı.
Bugün; 1 Mayıs işçi ve emekçiler günü. Dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve mücadele günü.

Bu senenin trajikomik yanı; ülkemizde bakanlığa kayıtlı 190 işçi sendikası var ve bu sendikaların 128 tanesinin genel başkanı sosyal mesafe kuralına uysa bile "yaş" sebebiyle bir araya gelip işçi sınıfına bir mesaj veremeyecek.

Bugün için sokağa çıkma yasağı ilan edildi 23 Nisan’da olduğu gibi. Meydanları dolduramayacağız yine. Salgın başladığı andan itibaren, zor günlerde çalışmak zorunda kalan her emekçiye -sağlık emekçileri, doktorlar, eczacılar, market çalışanları, sırtında su taşıyanlar, kargo çalışanları...- gönül borcumuz ise bâki.


"Yerin üstünde veya altında, açık havada veya bodrumlarda, izbe dehlizlerde veya gökdelenlerde, yollarda veya mutfaklarda, okullarda veya hastanelerde, işin, emeğin, hayatın olduğu her yerde üreten ve yaratan tüm emekçilerin, adil ve özgür yarınlara inananların bayramı kutlu olsun…”

Bugün de dün de hep bir çelişki içinde 1 Mayıs. İşçilikle alakası olmayan çoğu kesim tatil yapıyor ama gerçek emekçiler sabahın köründe kalkıp üç otuz paraya çalıştırılmaya devam ediyor.

Peki 1 Mayıs nasıl işçi ve emekçilerin günü oldu?
ABD ve Kanada’da sendikalar ve diğer örgütlerin yükselttiği mücadele sonucu 1 mayıs 1886’da yaklaşık 350 bin işçi greve çıktı. tarih işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık oluyordu. Eylemi bastırmak için, saldırılar düzenlendi. işverenler grev kırmak için sokak çeteleriyle anlaştı. Sokak çeteleri bir taraftan işçilere saldırıyor, bir taraftan da grev kırıcılığı yapıyordu.Olaylara neden oldukları gerekçesiyle 8 işçi hakkında idam istemiyle dava açıldı. 1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesine önderlik yaptıkları için işçi liderlerinden Albert Parsons, August Spies, Adolph Fischer ve George Engel idam edildi.
Albert Persons isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında tarihe geçecek sözlerini söyledi: "Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım."

İşçi önderlerinin cenaze törenine yüz binlerce insan katıldı.ABD'de yaşanan bu olaylar uluslararası işçi örgütlerini harekete geçirdi. 2. enternasyonal 1889'da Paris'te düzenlediği kongrede, Amerikan işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla dünya çapında gösteriler düzenledi. 1890'dan başlamak üzere 1 Mayıs'ı da, "uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü" olarak kabul etti.
Anadolu'da 1 Mayıs ilk kez Osmanlı döneminde 1905 yılında İzmir'de kutlandı.
İstanbul'da ilk kez 1 Mayıs kutlaması 1910'da yapıldı.

Şan olsun 1 Mayıs!

Mayıs işçiler için "bayram" değildir.

"Hak arama" ve "varolma" mücadelesi devam ettikçe de bayram adı altında ritüelleşmeyecektir.

1 Mayıs, sanayi devriminden bugüne ezilen işçi sınıfının sosyal ve ekonomik haklarını aradığı, anımsattığı, toplumsal bilinci açık tutarak burjuvazinin emek sömüren zihniyeti karşısında kamuoyu vicdanını etkileyip, harekete geçirmeye çalıştığı örgütsel bir çabadır.
1 Mayıs, diriltmeyi, birleşmeyi ve farkındalık yaratmayı amaçlar.
1 Mayıs, dünyadaki yüz milyonlarca işçinin, sadece onlarca sayıdaki sermayedar karşısındaki birliktelik ve güç gösterisidir.
Sisteme, devlete ve yasama organına karşı başkaldırıdır. Yasalar üreten emekçiyi korumalı ve yüceltmelidir, emekçinin hakkını sömüren zengini değil, bir sınıfa dahil edilmeyi değil, sınıfsız bir toplum yaratmayı hedefler emekçiler…

O yüzdendir ki, tarihte 1 Mayıs'lar hep kanlı olmuştur. Kapitalizmin kölesi olan devletler, işçinin elinden çıkan kurşun ile işçi kanı dökmekten çekinmemiştir.

Yüz seksen yıldır kan dökülen bir günün kutlaması olmaz.
İşte 1 mayıs böyle bir gündür…

Özel günler, kutlamalar, kutsamalar ve ritüelleri oldum olası sevmem. Ama 1 Mayıs’ın benim için yeri başka. Emek benim için o kadar değerli bir kavram ki, onu sembolize eden bu güzel günü anmadan geçemedim. Şu dünyada onuruyla ve emeğiyle var olan ve emeğin kıymetini bilen herkesin 1 mayıs'ı kutlu olsun. işçilerin yüzünün güldüğü, alın terinin karşılık bulduğu, daha mutlu bir dünya ümidiyle.

Emeğin sömürüsünden kaçılamayacak yarınlarda, daha kaliteli sömürülmeler adına kutlu olsun 1 Mayıs!

 

 

 

Yorumlar