Anasayfa /  Politika /  Cumhurbaşkanlığı

Erdoğan'dan seçim açıklaması! "İstanbul ve Ankara'da seçimi kaybetmedik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam kampında yaptığı konuşmada, "İstanbul ve Ankara'da seçimi kaybetmedik, tam tersine seçimi kazandık. 'Sayın Genel Başkan ne diyor?' diyenleriniz çıkabilir. Her şeyden önce kazanmak nedir kaybetmek nedir? Bunun üzerinde ayrıca durmak gerekir. İstanbul'da 39 ilçenin 25'ini ittifak olarak almış bulunuyoruz." dedi. Erdoğan İstanbul'daki seçim süreciyle ilgili ise, "Burada çok ciddi bir örgütlü organizasyon söz konusu" şeklinde konuştu.

Abone ol
Abone ol 27 Nisan 2019 11:52

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam Eliz Hotel'de düzenlenen AK Parti 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu.

Toplantının ülke, millet ve AK Parti için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi...

"Belediye başkanlarımız ve diğer teşkilat mensuplarımızla yapacağımız bu toplantıda değerlendirmelerimizin hassasiyetle olması ve 31 Mart seçimlerinde yaşananlar, yaşadıklarımız, bundan sonra önümüzdeki süreç malum, bu süreci en güzel şekilde değerlendirmek için hazırlıklarımız ve tabii ardından 2024 yerel seçimleri, buna yönelik de yapılacak hazırlıklar, gerek teşkilat yönetimlerinde atacağımız adımlar gerekse yerel yönetimlerde takınacağımız tavırlar çok büyük önem arz ediyor.

31 Mart seçimlerinde yeniden veya ilk defa seçilen belediye başkanlarını kutlayan ve kendilerine başarılar dileyen Erdoğan, "Arkadaşlar, her seçim bir imtihandır her seçim bir mücadeledir, her seçim bir muhasebe vesilesidir. 31 Mart seçimlerinde bu imtihanı hamdolsun, bakın bütünüyle demiyorum, büyük oranda başarıyla verdik. Bu mücadeleden bir kez daha alnımızın akıyla çıktık. Milletimizden ibranamemizi bir kez daha almayı başardık." değerlendirmesinde bulundu.

"AK PARTİ'NİN VE CUMHUR İTTİFAKI'NIN TARTIŞILMAZ BİR BAŞARISI VARDIR"

Aday adaylığından seçim kampanyasına kadar bu süreçte emeği geçen, katkısı olan, alın teri bulunan herkese şükranlarını sunduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye genelinde AK Parti olarak yüzde 44,4'lük bir oy oranına ulaştık. Bundan önceki yerel seçimlerde böyle bir oranı daha önce yakalamamıştık. Bu sonuç, AK Parti olarak girdiğimiz mahalli idareler seçimlerinde elde ettiğimiz en yüksek ikinci oy oranıdır. Cumhur İttifakı olarak da toplamda yüzde 51,7 gibi hem 16 Nisan Halk Oylaması hem de 24 Nisan Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle uyumlu bir sonuç elde ettik. Karşımızdaki dörtlü ittifakın toplamı ise yüzde 44,5'da kaldı. Oy oranları üzerinden baktığımızda AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın tartışılmaz bir başarısı vardır. Bu vesileyle Cumhur İttifakı içinde birlikte mücadele verdiğimiz MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'ye, ekibini ve tüm MHP'li kardeşlerimize bir kez daha teşekkür ediyorum."

Aynı şekilde belediye başkanlıklarının dağılımında da önemli bir başarıya imza attıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Milletimiz AK Parti olarak bize 15 büyükşehir, 24 il, 516 ilçe ve 203 belde belediyesini yönetme sorumluluğunu vermiştir. Bir başka ifadeyle milletimiz ülkemizdeki toplam bin 389 belediyenin 758'ini AK Parti'li kadrolara emanet etmiştir. Oranlamayı belediye sayısına göre yaptığımızda başarı çıtamızın yüzde 54,2 gibi çok daha yüksek bir noktaya çıktığını görüyoruz. Elbette her seçimde olduğu gibi bu seçimde de kaybettiğimiz ve kazandığımız yerler olmuştur. Mesela 2014 seçimleriyle kıyaslandığında 3 büyükşehir, 12 il, 161 ilçe, 89 belde belediyesini maalesef kaybetmiş bulunuyoruz. Buna karşılık 6 il, 125 ilçe, 89 belde belediyesini de kazandık. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da pek çok il ve ilçe belediyesinin yönetimini devraldık."

3 İLÇE BU TABLONUN DIŞINDA"

İtirazlar sebebiyle seçimin yenilenmesi kararı verilen 3 ilçenin bu tablonun dışında olduğunu belirten Erdoğan, "Ayrıca yaptığımız itirazlar YSK tarafından değerlendirilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleriyle ilgili süreci de sonuna kadar takip ediyoruz, takip edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu fotoğraf içinde İstanbul ve Ankara'nın önemle üzerinde durulması gereken yerler olarak öne çıktığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Biz, İstanbul ve Ankara'da kaybetmedik, İstanbul ve Ankara'da tam tersine seçimi kazandık. 'Sayın Genel Başkan ne diyor' diyenleriniz çıkabilir. Çünkü bu süreç içinde bunları yaşadım. Arkadaşlar her şeyden önce kazanmak nedir, kaybetmek nedir bunun üzerinde ayrıca bir durmak gerekir. İstanbul'da 39 ilçenin 24'ünde AK Parti, birinde ittifak ortağımız MHP, 25 ilçeyi Cumhur İttifakı olarak almış bulunuyoruz. Kalan 14 ilçede de muhalefet ipi göğüslemiştir, 25'e 14. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ndeki toplam 312 üyeden 176'sı AK Parti'ye, 4'ü MHP'ye, 132'si ise diğer partilere mensuptur. Ankara'da da durum farklı değildir. Başkentimizdeki 25 ilçe belediyesinden 19'unu AK Parti, 3'ünü MHP aldı, 22. Ne kaldı onlara? 3 tane. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'ndeki 147 üyeden 88'i AK Parti'ye, 19'u MHP'ye, 40'ı diğer partilere mensuptur. İlçelerinde ve belediye meclislerinde ezici çoğunluk elde ettiğimiz her iki yerde büyükşehir belediye başkanlıklarını nasıl kaybettiğimizi elbette sorguluyoruz. Bu hususu enine boyuna araştıracak, tartışacak ve önümüzdeki seçimlere kadar gereken tedbirleri inşallah alacağız."

"İSTANBUL'DAKİ SEÇİM SÜRECİNİ SONUNA KADAR TAKİP EDECEĞİZ"

YSK tarafından değerlendirilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleriyle ilgili süreci sonuna kadar takip ediyoruz, edeceğiz. AK Parti umudunu kesti diyorlar. Sonuna kadar hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu iş bitti, kaybettik noktasında değiliz.

"Şeriatın kestiği parmak acımaz diyerek, içimize sinse de sinmese de YSK'nın vereceği kararına uyacağız."

"CHP'nin Seçim Kanunumuzda yeri olan itiraz yollarını kullandığımız için bizi hedef alması, pervasızca bize saldırması tam anlamıyla trajikomik bir durumdur."

"Burada çok ciddi bir örgütlü organizasyon söz konusu. Elimizdeki belgeler bunu gösteriyor."

"Encümenin 5'i seçilmiş, 5'i atanmış, artı bir de belediye başkanı. Fakat bunu demokrasiye uygun bulmuyorum çünkü demokrasi seçilmişlerin egemen olduğu bir yerdir, atanmışların değil. Yerel seçimlerle ilgili bir düzenlemenin parlamentoda gözden geçirilişinde bunu bir defa ele almamız şart."

"HESABINI SORACAĞIZ"

Davanın adamı olduğunu söyleyenler seçimde neredeydi? Neler döndüğünü biliyoruz, hesabını sorarız. İçimizde belli seviyelere, belli noktalara gelenlerin yaptığı çalışmalar, yenilir yutulur cinsten değil. Böyle dönemlerde yanımızda olanları da karşımıza dikilenleri de unutmayız. Bu teşkilatın ahlakından mahrum olanlar, kendilerini hiçbir zaman anlatamayacaklar. Bilesiniz ki bu teşkilat sadece Ankara'da kabuğuna çekilmiş olan bir teşkilat değildir. Hangi ilde, ilçelerde neler oluyor, bunların hepsi bize geliyor. Nerede neler döndüğünü biliyoruz. Zehirli oklarını partimize saplamak için dört bir yanda mevzilenmiş fırsatçılara bu meydanı bırakmayacağız.

"SIRTINI TERÖR ÖRGÜTLERİNE DAYAYANLAR BİZİ ANLAYAMAZ"

Sırtını terör örgütlerine dayayanlar bizi anlayamaz. İkbalini siyaset mühendisliklerinde görenler bizi idrak edemez. Türkiye karşıtı senaryoların figüranlığına razı olanlar bizim mücadelemizi kavrayamaz. Esen rüzgara göre yön değiştirenler, sırça köşklerinde yüksek siyasetçilik oynayanlar bizim verdiğimiz kavganın sırrına eremez.

Seçim dönemi ile icraat dönemi farklıdır. İcraat döneminde millete hizmet edilir. 'Kızgın demiri soğutalım' çağrımızla bu ince nokraya dikkat çektik. Biz önce büyüme, ihracat, yatırım diyen bir parti olduk. Milli meselelerde bir araya gelmenin önemini en iyi biz biliyoruz. Beka tehditlerini hep beraber göğüslememiz gerekiyor. Gün hep birlikte Türkiye olma günüdür. Gün 82 milyon olarak tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenme günüdür. Cumhur İttifakı ortak paydanın lokomotifidir, en büyük temsilcisidir.

CHP zihniyeti hep yaptığı gibi geçen hafta şehit cenazesinde yaşanan hadiseyi çığrından çıkarmaya çalıştı. İşi şehit yakınlarına, milletimize ve çalışma arkadaşlarımıza hakarete vardırdılar. Seçim sürecinde kendini PKK güdümünden kurtaramamış işbirliği yapmış atması gereken adımlara daha dikkat etmeleri gerekiyor. Bu şehit senin işbirliği yaptığın PKK'nın canavarlarının alçaklarının siyasi görüntüsü olan HDP ile işbirliği yapmışsın. Bunu söylemeyelim mi yutalım mı? Sen onlarla işbiliği içinde olacaksın sonra şehit cenazesine gideceksin. Sen onları hiç düşünmüyor musun? Acaba onlar nasıl karşılayacak.

"SİYASİ İSTİSMAR İÇİN GİTTİN"

Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun, şehit cenazesi için değil. Bunların bazı hokkabazları çıkıyor hükümetten kimse orada yoktu diyor. Çubuk'ta Cumhur İttifakı'nın yüzde 72 gibi bir oyu var. Orada sen yoksun. Kalkıyorsun o köyü terörist ilan ediyorsun. Nasıl ifadeler kullandıklarının farkında değiller. Biz hiçkimsenin şiddete maruz kalmasını onaylamayız. Bay Kemal Hacı Bektaş'ta Bakanımız Bekir Bey'in senin gözlerinin önünde nasıl saldırıya uğradığını biliyoruz. Kalkıp da bir geçmiş olsun demedin. Bunlar da bizim kayıtlarımızda var.

"CHP ÇUBUK'TA YAŞANAN HADİSEYİ MECRASINDAN SAPTIRIYOR"

CHP'nin Çubuk'ta yaşanan hadiseyi mecrasından saptırarak işi şehitlerimize, terörle mücadeleye, AK Parti'ye, hükümete ve millete karşı bir nefret kampanyasına çevirmeye çalışması yanlıştır. İstanbul'da zafer sarhoşluğu içerisinde Şişli'de bir kız yurduna saldıracak kadar gözü dönen CHP'lilerin Çubuk halkını terörist diye haftalamaya hakkı yoktur. O yurttaki kızlarımızın o geceyi nasıl geçirdiklerini biliyor musun? Buradan bir endişeye kapıldınız mı? Biz sizin cibiliyetinizi de biliriz. CHP bu davranışlarıyla eline güç geçmesi halinde masum insanlara neler yapabileceğini göstermiştir. CHP'li kabul edilebilecek belediyelerde işçi kıyımları başlamıştır. Kimse bizim belediyelerimizde işten atılmayacaktır diyordun, ne oldu? CHP'nin kutuplaştırma siyasetine karşı kültürümüze, inancımıza uygun şekilde mücadele etmeyi sürdüreceğiz.

KARAMOLLAOĞLU'NA ÜNİVERSİTE YANITI

Bizi CHP'nin HDP'nin yaptıklarından ziyade 2002'ye kadar beraber yol yürüdüğümüz birinin söyledikleri, politikaları üzüyor. Seçimde aldıkları oy ne olursa olsun, görmezden gelemiyoruz. Ardahan'da üniversite kurmanın anlamı ne diyor? Hocası var, talebesi yok diyor. Adama sormazlar mı tabelesı var, binası yok. Boğaz'a girdiğin zaman Büyük Çamlıca Camii'ni göreceksin. Bunlara oy verenler herhalde bu sözlerden ötürü hesaba çeker. Cahil insan gülün güzelliğini görmez dikenine takılır. Bay Temel öğretim üyesi öğrencisi yok diyorsun. Iğdır Üniversitesi 6 bin 500 öğrenci 278 öğretim elemanı ile faaliyetlerini sürdürüyor. Büyük Çamlıca Camii'ni küçümsemek hangi akılla izah edilir bilmiyorum. Mİlletimizin bu hezeyan sahiplerine hak ettikleri dersi vereceklerine inanıyorum.

"ERMENİ TEHCİRİ NE SOYKIRIM NE DE BÜYÜK FELAKETTİR"

Ermeni meselesinde Türkiye'nin utanacak bir geçmişi yoktur. Bir asır önce bu topraklarda yaşananların mağduru varsa o da bizim milletimizdir. Balkan Savaşları sırasında ve sonrasında kadını ve çocuğuyla 2 milyon kardeşimizi kurban verdik. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Rus ve Ermeni işgallerinde bu kadar vatandaşımız katledildi. Sözünü ettiğimiz kayıplar sivil kayıplardır. Ermeni tehciri bir hicrettir. Bir mecburiyet olarak uygulandığı için acılar yaşanmıştır. Ama bunların konuşulacağı yer parlamento binaları değil arşivlerdir. Bunu yapacak olanlar da bilim insanlarıdır. Bizim arşivlerimiz Ermeni meselesi konusunda herkese açıktır. Davet ettik kimse gelmiyor, arşivlerde neler olduğunu bildikleri için. Amaçları gerçekleri anlamak olan herkes bu arşivlere girebilir. Bunun dışında her mesajı reddediyoruz. Ermeni tehciri ne soykırım ne de büyük felakettir. O dönemde yaşanmış acı bir olaydan ibarettir. Fransa Cumhurbaşkanı önce bu işleri öğrenmeli. Bu işleri bilmiyor. Yanlış kılavuz seçtiği için yanlış konuşuyor. Ülkesinde 700 bin Ermeni var diye bu mesajı vermek seni kurtarmayacak. Siyasette dürüst olmazsan kaybedeceksin."

"ABD İLE S-400 KONUSUNDA GÖRÜŞ AYRILIĞI VAR"

ABD ile S-400 konusunda ciddi bir görüş ayrılığı halindeyiz. Kim ne derse desin bizim için asıl önemli olan ülkemizin istikbalidir. S-400 ve benzeri güvenlik tahkimatlarını yapmayı sürdüreceğiz. Şu şöyle demiş bu böyle demiş hepsi bir kenara. Biz ne diyoruz o önemli.

"TÜRKİYE'Yİ BEĞENMİYORSANIZ BU İŞİ BİTİRELİM"

Avrupa Birliği için tüm kriterler yerine getirilmiştir. Bunun nedeni birliğin izlediği tutarsız politikalardır. Kendi ilkesizliklerinin üstünü kapamak için ülkemizi suçlama yoluna gidiyorlar. AB ile ilişkilerin geliştirilmesi veya sonlandırılması konusunda bir adım atılacaksa bunu yapacak olan Avrupalılardır. Türkiye'yi beğenmiyorsanız bu işi bitirelim. Havadan sudan bahaneler uyduruyorsunuz. Türkiye AB müzakereleriyle ilgili çok kan kaybetti. Biz verilen sözlerin yerine getirilmesini sabırla bekliyoruz.

Golan Tepeleri Suriye'nindir İsrail'in değil. 1947'den itibaren yaptığı işgallerle İsrail bir işgalci yapılanmadır. Bu işgalci yapılanma gücünü ABD'den alıyor. Bu güçle beraber işgal hareketini devam ettiriyor.

Personelde şişirme kadrolaşma işine giden kaybeder. Böyle belediyecilik olmaz. Bunu yaptığınız zaman belediye olarak hangi yatırımı yapacaksınız? Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımızla yapacağımız çalışma neticesinde bunu bilimsel bir zemine oturtacağız."

Fitne, fesat unsurları böyle güçlü bir yapıyı her zaman tahrik, tahrip etmek üzere yollarına devam edeceklerdir. Bunlar da hep içinizden, içimizden çıkan birileri olacaktır. Bunlara kapımıza dayandıkları zaman verilecek cevap 'Bizim işimiz var, lütfen yolunuza.' olmalı.

Halkla ilişkisini kesen başkanla biz de ilişkimizi keseriz.


Yorumlar