Erdoğan'dan Meral Akşener'e tepki: Bunun adı şaka değil olsa olsa hadsizlik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ mitinginde önemli açıklamalarda bulunuyor. Denizli'de Millet İttifakı'nın düzenlediği ortak mitingte İYİ Parti lideri Meral Akşener'in "Cumhurbaşkanı'nın teröristler dediği Denizlililer" sözlerine tepki gösteren Erdoğan, "Şaka bahanesiyle önlerine çıkan herkese terörist damgası vurmaya devam edecekler. Bunun adı şaka değil, komiklik değil, olsa olsa hadsizliktir, edepsizliktir" dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İl Başkanlığı
tarafından düzenlenen mitinge katılmak üzere öğle saatlerinde
Elazığ'a geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, havalimanında Vali Çetin
Oktay Kaldırım, milletvekilleri ve protokol üyeleri karşıladı.
Buradan, vatandaşların sevgi gösterileri eşliğinde otobüsle
mitingin düzenlendiği İstasyon Meydanı'na gelen Cumhurbaşkanı
Erdoğan, yol boyunca kendisini bekleyenleri selamladı, çocuklara
oyuncak dağıttı.
Miting alanında platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalınan
'Nereden nereye' seçim şarkısına bir süre eşlik etti. Elazığ'dan
övgüyle bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türküleriyle Anadolu'yu
bir ocak gibi ısıtan Elazığ, toprağında sahabeleri,
serdengeçtileri, şehitleri ağırlayan Elazığ, Selçuklu’nun,
Artuklunun, Yavuz'un emaneti Elazığ, 23'ü 2023'e taşımak için can
atanların şehri Elazığ, bugün sizleri bir kez daha yürekten
selamlıyorum. Fethi Sekin gibi vatan millet sevdalıları oldukça,
Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Rabbim tüm
şehitlerimizden ve gazilerimizden razı olsun. 14 ay sonra Elazığ'da
olmaktan, siz Gakkoşlarla hasret gidermekten memnuniyet duyuyorum"
dedi.
'BİZİM İÇİN KADINLAR GÜNÜ, HER GÜNDÜR'
8 Mart Dünya Emekçi Kadın Günü'nü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
bu günün, batılıların anlayışı olduğunu belirtip, annelerin önemine
vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"31 Mart'ta iftiracı müptezellere edep dersi, ahlak dersi, insanlık
dersi vermeye hazırlanan bir Elazığ var. 31 Mart'ta dörtlü çeteye
dürüstlük dersi vermeye can atan Gakkoşlar var. 31 Mart'ta
Kandil'in mızıkacılarına sandıkta milli şamarı indirmeyi iple çeken
bir Elaziz var. Bu meydanda yalan yok, iftira yok. Bu meydanda
sadece aşk var, samimiyet var. Bu meydanda hakaret, buhran yok,
sadece dürüstlük, nezaket var. Bu meydanda zillet yok, sadece beka
var, bağımsızlık, milli gurur var. Bu meydanda gerektiğinde
bölücüleri demir yumruk olup ezen yiğitler var. Bu meydanda
kutuplaşma değil, sadece kardeşlik var. Rabbim bu meydanı, bu
sevdayı, kem gözlerden, nazarlardan saklasın. Rabbim yol
arkadaşlığımızı daim eylesin. Dostluğunuz, muhabbetiniz için her
birinize teşekkür ediyorum. Dün malum Dünya Kadınlar Günü'ydü. Ama
bizin için Dünya Kadınlar Günü bir gün değildir. Dünya Kadınlar
Günü, batının bir anlayışıdır. Bizim için kadınlar günü, her
gündür. Niye? Ana her gün var mı, var. Ana yoksa insan yok,
ana varsa insan var. Sevgililer sevgilisi peygamberimiz ne
buyuruyor; 'Cennet, annelerin ayakları altındadır.' Annenin
ayağının altını öpüyor musun? Hep öpün. Analarının ayağının altında
cennetin kokusu var. Tamam, ihmal etmeyin ha. Bak babaların
ayaklarının altında demiyor, anneleri diyor. Ona göre. Elazığ
vefadır, samimiyettir, milli iradenin kalesidir."
'SİYASET AYRIŞTIRMAK İÇİN DEĞİL, BİRLEŞTİRMEK İÇİN
VARDIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Siyasetin, insanları ortak değerler, ortak
idealler etrafında bir araya getirme sanatı olduğunu belirterek
şöyle konuştu:
"Siyaset özünde bir yarıştır, rekabettir, mücadeledir. Siyaset,
bileğinin gücüyle değil, sözün gücüyle kalpleri kazanmaktır.
Siyaset, insanları ortak değerler, ortak idealler etrafında bir
araya getirme sanatıdır. Siyaset, ayrıştırmak için değil,
birleştirmek, kutuplaştırmak için değil, gönülleri buluşturmak için
yapılır. Her kim siyaseti insanımızı birbirine kırdırma aracı
haline getiriyorsa, PKK'nın desteklediği HDP gibi. Açık söylüyorum;
onlar, bu millete ihanet içindedir. Her kim miting meydanlarını
iftira kürsüsüne çeviriyorsa, o sadece kendi itibarını değil,
siyasetin itibarını da yok ediyor demektir. Geçmişte Türkiye bu
tarz pek çok siyasetçi görmüştür. Bu millet, yalanlarıyla,
iftiralarıyla siyaseti kirleten, siyaseti lekeleyen birçok
kifayetsiz görmüştür. Bu ülke, CHP'nin milletvekili pazarlığı
yaptığı Güneş Motel rezaletini, 4 senede 6- 7 parti değiştiren
fırıldakları bizzat görmüş, yaşamıştır. Millet, siyasetin
kalitesini arttırmak yerine, seviyesini aşağıya çekenlerin bir
yolunu bulup sandıkta def etmiştir. Günlük hayatta 'yalancının mumu
yatsıya kadar yanar.' Siyasette ise yalancının mumu, en fazla
seçime kadar yanar. Seçim sandığı önüne gelince bu millet,
yalancıya dersini muhakkak verir. Tarihimiz, bühtanla seçimi
kazanacağını düşünen çapsızlarla doludur. Tarihimiz, projeleriyle
değil de laf cambazlıklarıyla milletin gönlüne gireceğine inanan
bir kifayetsiz muhterisler çöplüğüdür. Hamdolsun biz 40 senedir
siyasetin içindeyiz, sizlerin huzurundayız. Yaşantımızla,
kişiliğimizle, fikirlerimizle, meydanlarda söylediklerimizle, icra
makamında yapıp ettiklerimizle 82 milyonun karşısındayız. Bu 40
yıllık siyasi hayatımız boyunca her türlü insanı, her türlü
karakteri, her türlü siyasetçi tipini gördük. Ülkesine edenleri de
çıkarlarına tapanlarını da gördük. Milletin emanetini koruyanları
da ona ihanet edenleri de gördük. Darbecilere direnenleri de
hainlerle anlaşıp tankların arasından sıvışanları da gördük. Bay
Kemal gibi."
'FETÖ'CÜLERİN MÜSAADESİYLE ÇIKIYOR'
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"Biliyorsunuz o gece, 15 Temmuz 23.15'te beyefendi Atatürk
Havalimanı'na giriyor İstanbul'da. Tankların orada, millet orada ve
o ne yapıyor biliyor musunuz? Tankların arasından FETÖ'cülerin
müsaadesiyle çıkıyor, gidiyor. Nereye, kim bu adam?
'Darbecilere karşı önce tankların önüne önce ben çıkarım' diyen
adam, Bay Kemal. Yalancı yalancı. Akşam yalan, sabah yalan. İşte
bana da attığı iftiraları da biliyorsunuz. Açtım davaları, bayağı
kazanıyorum" diye konuştu.
'2,5 MİLYON LİRAYI MEHMETÇİK VAKFI'NA HİBE
EDECEĞİM'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında kendisine yönelik Man
Adası iddialarıyla ilgili açtığı davada 2,5 milyon lira tazminat
kazandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi en son Man Adası
diye bir şey tuttu. Çıkardı grubunda böyle kağıtları da salladı.
Açtık davayı. Oradan da 2,5 milyon kazandık. Şimdi o tabi
itirazlarını filan yapıyor. İnşallah o itirazlar da sağlam gelecek.
Ve 2,5 milyonu aldığımda, onu Mehmetçik Vakfı'na ben de hibe
edeceğim. Nasıl, iyi değil mi? En ideal yer orası. Hiç olmazsa
Kılıçdaroğlu'nun da bir hayrı olur" şeklinde konuştu.
‘MİLLET SAMİMİYETE OY VERİR’
Milletin popülizme, hakarete, yalana prim vermeyeceğini belirten
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önce devlet, önce beka' diyenleri gördük.
3- 5 oy için terör örgütüne taşeronluk yapanları gördük.
Demokratları da özgürlükçüleri de gördük. 'Yasaklar sürsün' diye
Anayasa Mahkemesi kapısında nöbet tutanları gördük. Bu tiplerin
hepsini milletimizin desteğiyle son 17 senede, 14 kez sandığa
gömdük. 'Muhtar bile olamaz' dediler. Bize ömür biçenleri de
Allah'ın lütfüyle hamdolsun hezimete uğrattık. Bu millet,
popülizme, hakarete, yalana asla prim vermez. Bu millet,
bölücülerle işbirliği yapıp, milli iradeye tünel kazılmasına asla
göz yummaz. Benim milletim projeye, esere, doğruluğa, dürüstlüğe,
samimiyete oy verir" dedi.
'HANIMEFENDİNİN KAÇACAK DELİĞİ DE YOK'
Denizli'deki mitingde kendisine yönelik sözleri üzerinden İYİ Parti
Genel Başkanı Meral Akşener'i de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan,
şöyle konuştu:
"Biliyorsunuz, biz CHP'nin başındaki zatın yalanlarıyla
uğraşıyoruz. CHP Genel Başkanının akşam başka yalanlarıyla
uğraşmaktan bıktık. Atalarımız, 'Üzüm üzüme baka baka kararır'
diyor. Bay Kemal'in yalan furyasına son günlerde ittifak ortakları
da katıldı. Hanımefendi de katıldı, bir diğeri de katıldı. HDP
Eş başkanları bir taraftan, hanımefendi diğer taraftan sürekli
iftira. Dağdan aracılarla sürekli pusula, emir, direktif geliyor.
Hemen ertesi gün Kandil'in mızıkacıları bize saldırıyor. Denizli'de
ortak miting düzenliyorlar, bize saldırıyorlar. Anlaşılan bu
mızıkacılar, önümüzdeki 21 gün boyunca gittikleri her şehri, her
ilçeyi, her bir vatandaşımızı 'teröristler' diye selamlayacaklar.
Şaka bahanesiyle önlerine çıkan herkese terörist damgası vurmaya,
benim milletime hakarete devam edecekler. İnşallah Elazığ'a
gelirler mi bilmiyorum. Geldiklerinde aynı hataya burada düşmezler,
aynı hatayı burada inşallah tekrarlamazlar. Şehitler, gaziler,
yiğitler, kahramanlar otağı Elazığ'da inşallah sizleri teröristler
diye inşallah selamlamazlar. Çünkü tıpkı Denizlili, Aydınlı
kardeşlerim gibi Gakkoşlar da hassastır. Bunun adı şaka değil,
komiklik değil, olsa olsa hadsizliktir. Şu anda mahkemeye verdim.
Mahkemede hesaplaşacağız. Oradan da bir şeyler muhakkak gelecek.
Fakat hanımefendinin kaçacak deliği de yok. Çünkü milletvekili de
değil. Onunla hemen hesaplaşacağız. Onun hesabı ağır olacak.
Milletimiz onlara 31 Mart'ta en büyük tokadı atacak. 31 Mart günü
millet bunlara şaka nasıl olurmuş, sandıkta gösterecek. İşte
muhalefet bu. Muhalefetin seviyesi, kapasitesi, çapı bu. Bunlardan
ne köy olur, ne kasaba. Bunların ne size hizmet gibi bir derdi, ne
de Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir projesi var. Bunların tek
hedefi, koltuklarını korumak, çıkarlarını korumak, rant kapısı
olarak gördükleri 3- 5 belediyeyi korumak. Bunların gayesi bize
hakaret ederek bölücü örgütün uzantılarıyla girdikleri ittifakı
gizlemek."
HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANINA ELEŞTİRİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın
'Oy vermiyorsunuz konuşuyorsunuz' videosunu dev ekrandan izletip,
"Ya bu terbiyesizlik bu. Niye oy vereceğim ki? Niye hizmet
getireceğim ki? Yahu senin görevin oraya o hizmeti getirmek.
'Hayır' diyemezsin. Ama bunun başındaki genel başkanından bir şey
olmaz ki. O ne ki, başkanı bu olsun? Getireceksin arkadaş,
getireceksin. Bunun lamı cimi yok. Sen orada kendi adına
durmuyorsun, Türkiye Cumhuriyeti adına duruyorsun, getireceksin.
Gittikleri her yerde bizi eleştiriyorlar. Ancak bölücü örgütün
uzantılarının tehditlerine, şantajlarına tek kelime dahi
etmiyorlar" dedi.
'DEFOL ORAYA GİT DEFOL'
Cmhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP'li milletvekilleri ile
terör örgütü PKK'nın sözde yöneticilerinin açıklamalarını içeren
videoları da alandakilere dev ekrandan izleterek, şöyle
konuştu:
"Kürdistan' diye bir bölge yok. Sen Kürdistan'ın çok mu seviyorsun,
o zaman Kuzey Irak'ta Kürdistan var. Buyur, oraya git. Defol oraya
git, defol. İşte 31 Mart bunlara bu cevabı verme günüdür. Şimdi
hanımefendi nasıl beğendin mi? Bak Kürdistan' diyor. Onunla omuz
omuza giriyorsun hanımefendi. Sen Erdoğan'ın ağzından halkına
'terörist' dediği ifadesini asla ispat edemezsin. Edemeyeceğin için
de bunun bedelini ödeyeceksin, ödeyeceksin. Senin ortağın ödüyor,
sen de ödeyeceksin. HDP ödeye ödeye zaten bitmiyor. Bak şu anda
birileri cezaevinde süre dolduruyor. FETÖ'cüler süre dolduruyor.
Aynı yola sen de düşebilirsin. Niye, çünkü bu ülkenin
Cumhurbaşkanına iftira atamazsın, yalan söyleyemezsin. Asla
söylemediklerimle bana iftirada bulunamazsın. Türkiye yol geçen
hanı değildir, bir hukuk devletidir. Ne diyor; 'Biz arkamızı
YPG'ye, PYD'ye dayadık, PKK'ya dayadık.' Ben de buradan söylüyorum;
biz de arkamızı Gakkoşlara dayadık. Bay Kemal'in söyleyecek hiçbir
şeyi yok, diğerlerinin de yok. Bunlara tavır almak yerine her
defasında hakaret, hakaret, hakaret. Benim CHP'ye, sözde İYİ
Parti'ye, Saadet'e gönül vermiş kardeşlerime bu gerçekleri hiç
anlatamıyorlar. Kandil'e laf edemiyorlar, Pensilvanya'ya tek kelime
söylemiyorlar, YPG'ye tek bir eleştiri getiremiyorlar. Bu çapsızlar
hangi iftirayı atarsa atsın, bizim tek bir gündemimiz var, bizim
derdimiz millet, hedefimiz hizmet."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde Elazığ'a 17 yılda
yaptıkları ve yapılacak yatırımları anlatarak, alandakilere çay
hediye etti.
KANAAT ÖNDERİNİ ZİYARET ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'daki mitingin ardından
Rızaiye Mahallesi'nde oturan kanaat önderi Hafız Abdullah
Nazırlı'yı evinde ziyaret etti. Sokakta bekleyen vatandaşları
selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklara da çeşitli hediyeler
verdi. Erdoğan, evde Nazırlı ile bir süre görüştükten sonra
Diyarbakır’a geçti.