'Ah be Anadolu, şimdi her köşen ağlayan ana dolu'
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 15 Temmuz Şehitleri Anma Programı'nda konuştu.
Abone olErdoğan'ın konuşmasında "15 Temmuz gecesi şehit olan
kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlıklı ve
huzurlu bir hayat diliyorum. Tedavileri halen süren gazilerimize
Rabbim 'den acil şifalar diliyorum. 15 Temmuz gecesi sokakları,
meydanları doldurarak inançları, vatanı, bayrakları, gelecekleri
için darbecilere meydan okuyan vatandaşlarımın her birine ayrı a
ayrı şükranlarımı sunuyorum. Darbecilerin doğrulttukları silahların
karşısında dimdik durarak, onların bu ülkenin sahipsiz olmadığını
gösteren her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.
Sokaklara çıkma imkanı bulamadıkları için aksakallarıyla baş
örtüleriyle kucağında uyuyan sabileriyle seccadelerinde sabaha
kadar gözyaşı döküp dua ederek darbe direnişine destek veren tüm
vatandaşlarıma özellikle şükranlarımı sunuyorum. 16 Temmuzdan
itibaren, 29 gün boyunca ülkemizin her köşesinde gece sabahlara
kadar demokrasi nöbeti tutan, gündüz de işine gücüne giden şahsım
milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
"RABBİM'E BENİ BÖYLE BİR MİLLETİN EVLADI OLATARAK YARATTIĞI İÇİN
NE KADAR HAMD ETSEM AZ"
Biliyorum ki ailelerini, geleceklerini, umutlarını her şeylerini
geride bırakarak mücadeleye koşan erkeklere, kadınlara,
gençlere ne desem eksik kalır. Rabbim'e beni böyle bir milletin
evladı olarak yarattığı içni ne kadar hamdetsem azdır. Allahım'a
bana böyle bir millete hizmet etmeyi nasip ettiği için ne kadar
hamdetsem azdır. Mevlama o gece bu kulunu böyle bir milletle
birlikte mücadele verme şerefine nail kıldığı böyle bir ihsanda
bulunduğu için ne kadar hamdetsem azdır.
"80 MİLYONLUJK TÜRKİYE'Yİ TESLİM ALACAKLARINI SANDILAR"
Milletimiz neyi hissediyorsa onu hissettik neye öfkeleniyorsa ona
öfkelendik, neyi özlüyorsa biz de onu özledik. 40 yıldıR bu
çizgiden hiç sapmadığımız için, attığımız her adımda milletimizi
yanımızda bulduk.
Bu yüzden milletimize hakim olmaya değil, hadim olmaya geldik. Bizi
küçümseyerek milletten uzak tutmaya çalıştılar. Bunu başaramayınca
ceza evine attılar. Yine netice alamayınca siyaset yoluyla hizmet
etmemize engel olmaya çalıştılar. Bunu yapamayınca, milletin
verdiği yetkileri sinsi yollarla elimizden almaya çalıştılar.
Sonunda işi 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi canımıza kastetmeye
kadar götürdüler. Bu fakirin canını alınca 80 milyonluk Türkiye'yi
teslim alacaklarını sandılar. Bu halktan nasibini almamış olanlar
milletimizle aramızdaki güçlü rabıtayı göremedikleri için güç
kullanarak, silah kullanarak, kan dönerek ülkeyi teslim alma
hevesine kapıldılar. Biz milletimizle birlikte ölümü göze alarak
yola çıktığımızda bu nasipsizlerin yüreğine korku çoktan
düşmüştü.
"ALLAH'IN HESABININ TÜM HESPALARIN ÜZERİNDE OLACAĞINI
DÜŞÜNEMEMİŞLER"
FETÖ'nün ordumuza sızmış mensuplarının döktükleri masum kan,
onların yüreksizliklerinin, alçaklıklarının, ruhlarının ve
bedenlerini sattıkları şarlatanla birlikte yuvarlandıkları ihanet
çukurundaki çırpınışlarının eseridir. Bu alçaklar o gece
kendilerince her şeyi hesap etmişler. Sadece Allah'ın hesabının tüm
hesapların üzerinde olacağını düşünememişler. Türk Milletinin
dünyada tanka karşı yumrukla, kurşuna ve bombaya karşı tekbirle
karşı koyacak tek millet olduğunu akıllarına getiremedikleri için
sokağa adım attıklarından itibaren planları bozuldu. 15 Temmuz
gecesine dair öyle hatıralar, kareler, hikâyeleri var ki, inanın
üzerimizdeki yükün ağırlaştığını hissediyoruz.
"YOLA ÇIKARKEN KEFENİMİZİ GİYDİK, ÖYLE ÇIKTIK"
Çanakkale'de son ferdine kadar şehit düşen meşhur 57. Alay'a oğlunu
asker olarak gönderen bir baba evladının arkasından şöyle diyordu
"Git evladım, yıllarca ben oğulsuz kalayım, şu yaralı bağrıma kara
tşalar çalayım. Hadi yavrum hadi git. Ya gazi ol, ya şehit."
Adanalı bir babanın ikizleri özel harekatta şehit oldu. O gün orada
53 şehidimiz oldu. İkisi ise bu ikiz kardeşler. Mekanları cennet
olsun. Rabbim bizlere inşallah aynı yolda şahadeti nasip etsin. Biz
Allah yolunda dinimiz için, vatanımız için, milletimiz için her an
ölmeye hazır, yola çıkarken kefenimizi giydik, yola böyle çıktık.
15 Temmuz gecesi evladını, eşini, çocuğunu darbecilerin üzerine
gönderen de aynı duygular içindeydi. Orada kaç tane asker
var, ellerinde silahlar var. Onlardan yoğurt olmaz."
Gazilerimizin içinde 40'ın üzerinde ameliyat geçirenler var.
GATA'yı ziyaret ettim. Oradaki gazilerimizi gördüm. Ameliyat üstüne
ameliyat. Ama Rabbim'in o murad ettiği hayat, ömür, devam ediyor.
Devam edecek. Biz şehitlerimizle ne denli iftihar duyuyorsak
aynen gazilerimizle de iftihar duyuyoruz. Sevdiklerinin şehit
olduğunun haberini alanların yüreklerine, o gece kor ateş
düşüyordu. Gazilerin yakınları üzüntüyle umudu bir arada
yaşıyorlardı. Sağ salim geri dönenlerin yakınları ise, şehitlerin
ve gazilerin acısı ile sevinçlerini göstermeye dahi imkan
bulamıyorlardı.
"AH BE ANADOLU, ŞİMDİ HER KÖŞEN AĞLAYAN ANA DOLU"
16 Temmuz akşama doğru darbenin bilançosu ortaya çıktığında bir kez
daha dillerimizden "Ah be, Anadolu. Şimdi her köşen ağlayan ana
dolu" sözleri döküldü. Atalarımız ateş düştüğü yer yakar diyor.
Ancak 15 Temmuz şehitlerimiz terörle mücadele şehitlerimizin ateşi
sadece ailelerini değil, milletimizin tamamını yaktı. Yakıyor.
Geride kalanların, özellikle de anaların yürek yangınlarını
söndüremeyeceğimizi biliyoruz. Bir şehidimizin dilinden ifade
edilen şu dörtlük belki annelerimize bir parça ferahlık verir:
"Gene hangi duayı okudun anne, vurulduğum yerde güneş açtı, yine mi
ağlıyorsun anne, cennetime yağmur yağdı."
İşte bu sesleniş sırf annesine "Evladım gel, yoksa hakkımı helal
etmem" dedirtmemek için konuşmasını kesip telefonu kapatarak
şehadete koşarak kahramanların cennetten kopup gelen fısıltısıdır.
Anneler, babalar, kardeşler, eşler, evlatlar… Emin olunuz ki
sevdikleriniz şehittir. Ve rabbimin müjdesi gereğince cennetliktir.
Size sadece ve sadece bu unvanın şerefi yeter. Dünyanın tüm malına,
mülküne, makamlarına değişilmeyecek bu unvanı şanla, şerefle,
gururla taşıyınız. Her yıl 18 Mart'ta Çanakkale'yi yâd ediyoruz
değil mi? Bundan sonra 15-16 temmuz da aynı şekilde anılacaktır.
Şehitlerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız. Her selalar
okuduğunda şehitlerimiz akla gelecek.
Gösel medyanın bunu sürekli olan yayında tutması geleceğe
bakışımızı güçlü kılıyor. Onları hatırladıkça geleceğe olan
güvenimiz artıyor. Şahadete inanmak, onu yaşamak çok önemli. Bu
milletin tarihinde bu var. Bundan sonra da bu olacak.
15 TEMMUZ TÜRK MİLLETİ VE DEVLETİ İÇİN DÖNÜM NOKTASIDIR
Devletlerin ve milletlerin tarihlerinde geleceklerine yön veren
kritik dönüm noktaları vardır. 15 Temmuz türk milleti ve türkiye
cumhuriyeti devleti için böyle bir tarihtir. Bundan sonra ülkemizde
hiçbir şey 15 Temmuz öncesi gibi olmayacaktır. Tek parti döneminin
zulmünü yaşayan milletimiz bir daha böyle bir zillete asla rıza
göstermeyecektir. 27 Mayıs darbesinin, 12 Eylül darbesinin, 28
Şubat müdahalesinin mahcubiyetini yaşayan milletimiz bir daha asla
böyle bir şey maruz kalmayacaktır. Menderes gibi bir beyefendinin
dar ağacında son nefesini vermeye engel olamayan milletimiz bir
daha böyle bir utancı asla yaşamayacaktır.
"İRADEMİZİ VE AKLIMIZI KİMSEYE İPOTEK ETMEYECEĞİZ"
Milletimiz bir daha asla FETÖ gibi inancını eğitim ve hayırseverlik
duygularını sömürerek ihanet zehrini damarlarına zerk etmek isteyen
örgütlerin ülkesinde boy göstermesine izin vermeyecektir. İrademizi
ve aklımızı kimseye ipotek etmeyeceğiz.
Bölücü gayelerle milletimizin içine etnik veya mezhebi fitne
sokmaya çalışanlara da aynı yolu izleyeceğiz. 15 Temmuz'da onun
ayrılmak bir parçası olarak gördüğüm bölücü terör örgütünün
saldırılarıyla etrafımızı kuşatmaya yönelik sinsi oyunlarla gördük
ki artık, ya olacağız, ya öleceğiz. Bu sebeple 2023 hedefleri
bizim için sıradan bir kalkınma programının çok ötesinde anlamlara
sahiptir. Yaklaşık 200 yıldır gerileye gerileye geldiğimiz yerin
bir tarafı uçuruma bir tarafı düz duvar gibi yalçın sırtlara
çakılıyor. Gidecek yerimiz kalmadı. Kurtuluş savaşımızın ardından
razı olduğumuz sınırlarımız misak-ı millimizin dahi gerisinde
bulunmasına rağmen hala bize rahat vermiyorlarsa artık geriye değil
ileriye bakma zamanı gelmiş demektir.
ORADAKİ TEKNOLOJİ YOKTU AMA İMANLARI VARDI
Ecdadımız balkan bozgunun acısıyla Çanakkale'de sadece kendi
tarihimizin değil dünya savaş tarihinin en büyük zaferlerinden
birini kazandı. Onlardaki teknoloji bizde yoktu. Ama bir şeyleri
vardı, imanları. Ve çözdüler. Çanakkale'den aldığımız özgüven ve
cesaretle kurtuluşla savaşımızı zafere taşıdık. 15 Temmuz bizim
yeni Çanakkale'mizdir, Dumlupınar'ımızdır, Sakarya'mızdır. Bu
millet 15 Temmuz'da şahlanışını ifade etmiştir.
Buradan aldığımız cesaret ve güvenle elde edeceğimiz bir
sonraki zafer 2023 hedeflerine ulaşmak olacaktır. Savaşların
işgallerin biçim değiştirdiği bir dünyada demokratik, ekonomik,
siyasi ve ferdi özgürlüğümüz bizim elimizdeki en önemli fırsattır.
Şehitlerimize layık olmanın, gazilerimize şükranlarımızı ifade
etmemizin yolu, ülkemizi her alanda muhasır medeniyet seviyesinin
üzerine çıkarmaya çalışan 2023 hedeflerimize ulaşmaktan
geçiyor.
"ALMA MAZLUMUN AHINI, ÇIKAR AHESTE AHESTE"
Bizim bizden başka dostumuz yok. Amerika'da metroda 15 Temmuz ile
ilgili ilanlara müsaade etmiyorlar. Benzer şeyleri Avrupa'da
yaşıyoruz. G20 zirvesine gittik, vatandaşlarımızla buluşmak için
salon toplantıları yapacağız, müracaatlar yapıldı, Türkiye
Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'na müsaade etmediler. Bakanlarımıza
müsaade etmediler. Lafa geldiği zaman özgürlükte bahsediyorlar. Ne
özgürlüğü? Biz 15 Temmuz'da darbeyle karşı karşıya kaldık. 3 gün
Hamburg'u yaktılar, yıktılar. Bumerang gibi. O teröristlerin içinde
de buradan Almanya'ya gidip kabul gören PKK teröristleri vardı.
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Olay
budur.
FETÖ'nün ihanetini unutmayacağız. Unutturmayacağız. Darbe
girişimini fiilen yürütenleri, arka planda onları yönetenleri
darbecilere destek olanları asla unutmayacağız unutturmayacağız.
Batı bize hangi belge diyor. Daha ne belgesi olacka. 250 şehidim
var, 2193 gazim.Ne belgesi? Şuanda da bunlar yargılanıyor. Hukukun
gereken kararı verecektir. Ama bunlar bizi tatmin etmiyor diyorlar.
Bunların Türk mahkemelerinde yargılanmaları gerekir, Alman
mahkemelerinde değil" ifadeleri yer aldı.