Anasayfa /  Politika /  Cumhurbaşkanlığı

"Açıklayacağım" demişti, açıkladı. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kaşıkçı cinayetinin ayrıntıları

Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinden bu yana iddiaların ve açıklamların ardı arkası kesilmiyor. Cinayeti önce ört bas etmeye çalışan Suudi Arabistan kanadı oluşan uluslaları kamuoyu baskısına direnemeyip " Arbedede öldü" demek zorunda kaldı. Türk Hükümeti ise Cinayetin işlendiği 2 Ekim tarihinden bu yana devrede. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Üsküdar-Çekmeköy metro hattının ikinci etabının açılışında yaptığı konuşmada "Cinayetin ayrıntılarını açıklayacağım" demişti.

Abone ol
Abone ol 23 Ekim 2018 22:03

Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinden bu yana iddiaların ve açıklamların ardı arkası kesilmiyor. Cinayeti önce ört bas etmeye çalışan Suudi Arabistan kanadı oluşan uluslaları kamuoyu baskısına direnemeyip " Arbedede öldü" demek zorunda kaldı. Türk Hükümeti ise Cinayetin işlendiği 2 Ekim tarihinden bu yana devrede. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Üsküdar-Çekmeköy metro hattının ikinci etabının açılışında yaptığı konuşmada "Cinayetin ayrıntılarını açıklayacağım" demişti. Bugün yapılan Ak Parti Grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan sözlerine Suudi Arabistan yönetimine yargılamın İstanbul'da yapılması gerektiği mesajını verdi.

İşte Cumurbaşkanı Erdoğan'ın Kaşıkçı cinayetine ilişkin açıklamaları;





Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürüldüğü kesinleşen Cemal Kaşıkçı ile ilgili kampsamlı bir değerlendirme yapmak istiyorum.



Cemal Kaşıkçı, 28 Eylül Cuma günü saat 11.50'de evlilik işlermleri için Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na gidiyor.



Bundan sonra cinayeti işleyen ekibe haber verildiği anlaşılıyor, ,bir planlama, bir yol haritası burada çalışmaya başlıyor



1 Ekim saat 16:30’da 3 kişilik bir ekip tarifeli seferle İstanbula inip önce otele yerleşip sonra Başkonsolosluğa gidiyor.



Başkonsolosluktan bir ekip de Yalova ve Belgrad Ormanı'nda keşif çalışmaları yapıyor.



Ertesi gün 3 kişilik ekip daha geliyor.



Generallerin de bulunduğu 9 kişi özel uçakla geliyor.



Bu ekipler sabah 9.50 ile 11.00 saatleri arasında ayrı ayrı gelip Başkonsolosluk'ta buluşuyor.



İstanbul Başkonsolosluğu'nda kayıt yapan hard disk sökülüyor.



Türk makamlarına başvuru 17.50'de



Kaşıkçı geliyor bu saatten sonra.



17.50'de Kaşıkçı'nın başına kötü bir şey gelmiş olabileceğine ilişkin ülkemiz makamlarına bir başvuru yapılıyor.



Bunun üzerine İstanbul Emniye Müdürlüğümüz tahkikat başlatıyor.



Güvenlik kamarelarının izlenmesi sonucunda Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıkmadığı kesinlik kazanıyor.



Emniyet ve istihbarat birimlerimiz araştırırken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız da soruşturma açıyor.



Cinayetin olduğu günün arifesinden başlayarak 15 kişilik ekip, güvenlikçi istihbaratçı ve adli tıp umanının ülkemize geldiği görülüyor.



Kaşıkçı'ya benzemeye çalışan bir kişi Riyad'a gidiyor



Cinayetten sonra kıyafeti, gözlüğü, sakalıyla, Kaşıkçı’ya benzetilmeye çalışılan bir kişinin de yanındaki biriyle Riyad’a hareket ettiği belirleniyor.



Suudi Arabistan Kralı ile 14 Ekim'de yaptığımız ilk telefon gçörüşmesinde elimizdeki bilgileri anlattım. Kendisinin gönderdiği bir heyetle yaptığımız görüşmeyi ve ortak çalışma grubunun çalışmaya başladığını ifade ettik, mutabık kaldık.



Başkonsolos görevden alındı



Konsolosluğa giren ekibimiz çeşitli incelemeler yaptı. Başkonsolos önce izin vermedi. Suudi Kral ile konuşmamızdan bir gün sonra Başkonsolos görevinden alındı.



Suudi Arabistan, 18 Ekim’de bir kez daha Başkonsolosluk binasında yani cinayetten 17 gün sonra Cemal Kaşıkı'nın başkonsolosluk binasında öldürüldüğünü açıkladı.



Aynı gün Kral Abdülaziz ile bir telefon görüşmesi daha gerçekleştirdik.



18 kişinin şu anda tutuklandığını bana ifade etti. Bu kişiler Emniyet birimlerimizin tespit ettiği kişilerle örtüşüyor.



Vahşi bir cinayete kurban gitti



Şu ana kadar ortaya çıkan bilgiler Cemal Kaşıkçı'nın vahşi bir cinayete kurban gittiğini gösteriyor.



Bu cinayetin planlı işlendiğine dair elimizde deliler var.



Cinayet günü bu 15 kişi niçin İstanbul’da toplanmıştır? Bu kişiler kimden emir almıştır? Başkonsolosluk binası niçin günler sonra açılmıştır? Öldürüldüğü resmen kabul edilen bir kişinin cesedi niçin hala ortada yok?



Kim bu yerli işbirlikçi?



Cesedin yerli işbirlikçiye verildiği iddiası doğruysa, bu yerli işbirlikçi kimdir? Sıradan birisi bu yerli işbirlikçiden bahsetmiyor. Suudi Arabistan’dan yetkili bir kişi bundan bahsediyor. Öyleyse bu işbirlikçiyi açıklamak zorundasın.



Hiç kimse bu sorular cevaplanmadan meselenin üzerinin kapatılacağını aklından bile geçirmesin.



Olayı birkaç güvenlik görevlisinin yıkmak bizi ve uluslararası kamuoyunu tatmin etmez



18 kişi Türkiye'de yargılansın



Bu siyasi bir cinayet olduğuna göre varsa, diğer ülkelerdeki suç ortaklarının da soruşturmaya dahil edilmesi gerekiyor. Uluslararası hukukun da, İslam hukukunun da gereği budur. Türkiye olarak bu meselenin sonuna kadar takipçisi olacağız. Kendi hukukumuz ve uluslararası hukukun gereği neyse yerine getirilmesini sağlayacağız. 



Buradan bir çağrı yapıyorum



Bu çağrı Suudi Arabistan Kralı başta olmak üzere üst yönetimedir. Olayın cereyan ettiği yer İstanbul'dur. Bu 15 artı 3 kişinin yargılanmasının İstanbul'da yapılması teklifimdir. Takdir kendilerinindir.


Yorumlar