Anasayfa /  Sağlık

Çölyak testi normal değerleri kaç olmalı?

Çölyak hastalığı, glüten alımının ince bağırsakta hasara neden olduğu, genetik açıdan yatkın kişilerde meydana gelen ciddi bir otoimmün hastalıktır. Dünya çapında her 100 kişiden 1'inin bu hastalıktan etkilendiği tahmin edilmektedir. 

Abone ol
Abone ol 20 Mayıs 2019 15:11

Çölyak hastalığı, glüten alımının ince bağırsakta hasara neden olduğu, genetik açıdan yatkın kişilerde meydana gelen ciddi bir otoimmün hastalıktır. Dünya çapında her 100 kişiden 1'inin bu hastalıktan etkilendiği tahmin edilmektedir. 

İshal, yorgunluk, kilo kaybı, şişkinlik ve gaz, karın ağrısı, mide bulantısı ve kabızlık gibi belirtileri olan Çölyak hastalığının kesin nedeni bilinmemektedir. Peki, Çölyak testi normal değerleri kaç olmalı? Çölyak hastalığı ile ilgili bilinmesi gerekenlere birlikte göz atalım…

ÇÖLYAK HASTALIĞI HAKKINDA BİLGİ

Çölyak hastalığı olan insanlar glüten içeren gıdalar (buğday, çavdar ve arpada bulunan bir protein) yediklerinde, vücutları ince bağırsaklara saldıran bir bağışıklık tepkisi oluşturur. Vücudun bağışıklık sistemi gıdadaki glütene aşırı tepki verdiğinde, reaksiyon ince bağırsaklara giden ufak, kılcal çıkıntılara (villi) zarar verir. Villi, yediğiniz yiyeceklerden vitaminleri, mineralleri ve diğer besinleri emer. Eğer zarar görürse, besinler vücutta düzgün bir şekilde emilmez.

Çölyak hastalığı kalıtsaldır, yani ailelerden geçer. Çölyak hastalığı (ebeveyn, çocuk, kardeş) ile birinci dereceden akraba olan kişilerde çölyak hastalığı gelişme riski 10’da birdir.

Çölyak hastalığı her yaşta gelişebilir. Tedavi edilmezse, çölyak hastalığı ek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Birçok insan çölyak hastası olduğunu bilmez. Çölyak hastalığında iki kan testi, teşhise yardımcı olabilir. Bunlar:

– Seroloji testi kanınızdaki antikorları arar. Bazı antikor proteinlerinin yükseltilmiş seviyeleri, glütene karşı immün bir reaksiyonu gösterir.

Çölyak hastalığını dışlamak için insan lökosit antijenleri (HLA-DQ2 ve HLA-DQ8) için genetik testler kullanılabilir.

KİMLER ÇÖLYAK TESTİ YAPTIRMALIDIR?

– Kronik ishal (3-4 haftadan uzun süredir devam eden)

– Tekrarlayan ishal (diyare)

– Barsak emilim bozukluğu düşünülen hastalar

– Kilo kaybı

– Demir eksikliği (başka nedenlerle açıklanamayan)

– B12 vitamini eksikliği (başka nedenlerle açıklanamayan)

– Folik asit eksikliği (başka nedenlerle açıklanamayan)

– İrritabl barsak sendromu düşünülen hastalar

– Karında distansiyon

– Şişkinlik

– Ciddi laktoz intoleransı olanlar

– Karaciğer enzimleri olan ALT ve AST'de sürekli yükseklik olması

– Boy kısalığı

– Puberte (ergenlik) gecikmesi

– Tekrarlayan düşükler

– Ağırlığı düşük bebek doğurma

– Ağızda sürekli aft çıkması

– Periferik nöropati

– Migren

– Kısırlık

– Tip I diyabetli hastalar

– Down sendromlu çocuklar

– Çölyaklı hastanın yakın akrabaları

ÇÖLYAK TESTLERİ

Çölyak hastalığı testleri çölyak hastalığı ve glutene duyarlı az sayıda başka hastalığa tanı koymaya yardımcı olmak için geliştirilmiş bir test grubudur. Bu testler buğday, çavdar ve arpada (gluten ve gliyadin) bulunan diyetsel proteinlere karşı oluşan uygun olmayan bağışıklama yanıtının bir bölümü olarak vücudun ürettiği otoantikorları belirlemektedir. Eskiden çölyak hastalığı tanısı koymanın tek yöntemi ince bağırsakların doku biyopsisinin incelenmesinden ibaretti. Bu mikroskopik değerlendirmenin hâlâ altın standart olduğu düşünülmekte ve çölyak hastalığı tanısını doğrulama amacıyla kullanılmaktadır. Bunlar:

Doku Transglutaminaz Antikoru (tTG), IgA: Doku transglutaminazı belli bazı proteinlerin çapraz bağlantılarından sorumlu bir enzimdir. Bu otoantikorun adında “doku” sözcüğü olmasına rağmen otoantikor kanda bulunduğu için doku değil kan testidir. Az sayıda laboratuvar IgG anti-tTg testi yapmaktadır.

Anti-Gliyadin Antikorları (AGA), IgG ve IgA: Gliyadin buğdayda bulunan bir gluten proteininin (çavdar, arpa ve yulaf da benzer proteinler içermektedir) bir bölümünü oluşturmaktadır. AGA, gliyadin bileşenine karşı oluşan bir otoantikordur.

Diğer iki test nadiren kullanılmaktadır:

Anti-Endomiziyal Antikorlar (EMA), IgA: Endomisyum tek tek kas liflerinin üzerini örten ince bağ dokusu katmanıdır. Bağırsakların iç boşluğunu döşeyen katmana süregelen hasara reaksiyon olarak anti-endomysial antikorlar gelişmektedir. Bu testte tTg’nin belirlendiği saptanmıştır. Aktif çölyak hastalığı olan hastaların hemen hemen % 100’ü ve herpetiform dermatit (deride kaşıntılı, yanıcı, kabarcıklı deri döküntülerine dnon başka bir glutene duyarlı hastalık) olanların ise % 70’inde anti-EMA, IgA antikorları saptanacaktır. Bu test anti-tTg testine göre uygulanması ve doğru yorumlanması daha zor bir testttir.

Anti Gliadin IgG – IgA Normal Değerleri (Referans aralığı):

30 ünite olması pozitif kabul edilir. Gliadine karşı hassasiyet (alerji) olduğunu düşündürür. Sonucun pozitif olması çölyak hastalığını destekler.

Testin negatif çıkması normal kabul edilir.

Ayrıca laktoz intoleransı (süt alerjisi), kolit ve crohn hastalığında bu testlerin yüksekliği görülebilir. Çölyak hastalığı şüphesi olan kişilerde bu testler pozitif çıkarsa, endoskopi yapılarak teşhis kesinleştirilir. Çölyak teşhisi alan kişilere ömür boyu gluten içeren besinler yasaklanır.

Anti-Retikülin Antikorlar (ARA), IgA: Anti-ARA diğer otoantikorlar kadar özgül ve duyarlı değildir. Çölyak hastalığı olanların yaklaşık % 60’ı ve herpetiform dermatiti olanların % 25’inde bu otoantikorlar bulunmaktadır.

Deatidasyona uğramış gliadin peptid (DGP) antikorları (anti-DGP), IgA veya IgG – anti-tTG için negatif olan bazı çölyak hastalarında, özellikle 2 yaşından küçük çocuklarda pozitif olabilir. Bazen bir anti-tTG testi ile veya sonrasında, özellikle anti-tTG negatifse, istenebilir. Anti-tTG IgG ile birlikte DGP IgG testi, düşük IgA veya IgA eksikliği olan insanlar için Amerikan Gastroenteroloji Koleji tarafından önerilir. Anti-DGP testi pozitif ise, çölyak hastalığını izlemek için kullanılabilir.

Çölyak hastalığına ilişkin kan testlernin her biri kanda belli bir otoantikorun miktarını ölçmektedir. Her bir test için hem IgG (immünoglobülin G) hem de IgA (immünoglobülin A) antikorları ölçülebilmesine rağmen az sayıda laboratuvar gliyadin testi dışında başka IgG testleri de uygulamaktadır. IgG ve IgA algılanmış tehdide cevaben bağışıklık sisteminin oluşturduğu beş antikor protein sınıfının iki kategorisini temsil etmektedir.

Genellikle IgA antikoru çölyak hastalığı için daha spesifik bir test (İgA bağırsaklar içinde yapılan antikor türüdür) olup hemen hemen her zaman bu test ölçülmektedir. IgA testinin tamamlayıcısı olarak ve/veya IgA yetmezliği olan hastada IgG testleri istenebilir. Çölyak hastalığı olgularının yaklaşık % 2’sinde bu testler istenmekle birlikte bazı yalancı negatif test sonuçlarına yol açabilmektedir.


Yorumlar