ÇOCUKLAR  SEVGİYLE BÜYÜR...

İnsanları birbirine yakınlaştıran olumlu, güzel, hoş ve iyi duyguların tümüdür sevgi...

Sevgi, gönülden kopup gelen derin bir muhabbettir. Ve ne olursa olsun bazen çileyi mutluluğa çevirme hali olur o.

Anne baba sevgisinden tutun da; kardeş, arkadaş, eş, dünya, memleket ve doğa sevgisine kadar geniş bir yelpazede farklı görünümleri vardır sevginin.

Sevgi karşılıklı kurulan bir iletişimin adı olur bazen.

İnsanı insan yapan, bireyi sevimli kılan, ruhu besleyen yegâne bir  duygunun adıdır da, sevgi....

İnsanoğlu en evvel sevilmeyi öğrenir. İlk sevgi tomurcukları da yeni doğan bir bebek ile annesi arasındaki o sıcak ilişkiyle açmaya başlar şüphesiz.

Sevgi, çocuk eğitimde yararlanılması gereken önemli bir kaidedir. Zira sevgisiz bir eğitim düşünülemez. Sevilmeyen insan eğitilemez. Nasıl eğitilsin ki!

Temelinde sevgi olmayan hiçbir eğitim başarıya da ulaşamaz.

Dünyaya gelen çocuktan sonra çevreden nedense çatlak sesler gelmeye başlar hemen. Bu sesleri duymayan kalmamıştır belki de. Her kafadan bir ses çıkar âdeta. Bunlar çoğunlukla da çocuğa sevgisizlik cezaları aşılama yönünde gelen telkinler olur.  “Sakın sarılma”, “Kucağına alma”, “Bırak ağlasın!” gibi pek çok olumsuz telkinler verilir anneye. Daha o andan itibaren çocuğa gösterilecek sevgilerini esirgemeleri istenir. Oysa neden sevgiden mahrum bırakılmalıydı ki bir çocuk?

Neden sevgisizlik içerisinde büyümeliydi?

Çocuk eğitiminde maalesef böylesi olumsuzluklara çok rastlamaktayız. Oysa çocuk eğitiminde önemli olan tek ve ilk şey, 'sevgi' olmalıdır.

Karşılıksız, koşulsuz, beklentisiz. Ve sınırsız bir sevgi...

Çocukta diğer duygular gibi, sevgi duygusu da doğuştan vardır. Ancak bu duygunun geliştirilmesi sonradan ve dışarıdan müdahaleler görür. Bu sebeple ki; çocuklardaki bu duygu, büyükleri tarafından iyi yönlendirilip geliştirilmesi lazım. Bu gelişim sevgi ortamının olduğu bir yerde büyür. Karşılıklı sevgi iletişiminin olduğu bir aile ortamı oluşturulmalıdır mesela. Ki ancak o zaman oluşturulan bu sevgi ortamında çocuk, istenilen ölçüde eğitilebilecektir. Çünkü sevgi bir itici gücü olmaktadır, çoğu kez.

Çocuktaki sağlıklı bir ruh hali için sevgi gereksinimi en önce aile içinde yeterince karşılanabilmesi gerekir. Ailesinde yeterince sevgi gören çocuk, zamanla çevresiyle sevgi alışverişine girip bu sevgi ilişkisini ailesi dışına da taşıyabilmeyi öğrenmiş olacaktır zira.

Sevildiğini gören bir çocuk, şüphesiz ki çevresindeki herkesi aynı ölçüde sever. Olumlu tesiri olur bu sevginin.

Hepimiz biliriz ki; sevme ve sevilme ihtiyacı, tüm yaşamımız boyunca sürekli doyurulmak ister. Bu ihtiyaç hali tıpkı açlık, susuzluk gibi bir duyguya benzer. Bir insandaki sevgi ihtiyacı, bebeklikte dahi hiç azalmaz. Şekil değiştirse de varlığını daim korur.

Bilerek ya da bilmeyerek yaptığımız birçok davranışta hep bir beğenilme ve sevilme arzusu ön planda olur mesela. Sevildiğini bilmek insan için en büyük mutluluk olur zira.

Sevgi her an güler yüz göstermek, baş okşamak, sarılmak yahut da öpmek değildir aslında. Gösterilen içten bir gülüş, bakışlardaki sıcaklık, dokunuştaki yumuşaklık yeterli olur bazen. Bu bile gerekli olan ihtiyacı  karşılamış olur.

Unutmamak gerekir ki; çocuk yetiştirme sürecinde çocuk açısından önemli olan 'sevildiğine güvenmek'tir. Çocuk yetiştirirken ona akıllı, uslu, zeki, başarılı ve güzel olduğu için değil; kendisi olduğu ve sizin çocuğunuz olduğu için sevildiği inancı verilebilmelidir.

Yine çocuk yetiştirirken anne baba olarak, karşılıksız ve sınırsız sevgiyi onlara verebilmek gerekir.

Yine bilinmelidir ki; çocuk için önemli olan sevildiği kişiye güven duymak. Ve koşulsuz ve şartlara bağlı olmadan sevilmek olacaktır...

Bu bağlamda çocuk gelişiminin sağlıklı olabilmesi için, anne babasının ona sunduğu sevgi çok ayrı bir yerdedir. Bu sevgi, özel ve biriciktir çocuk için. 

Farklı kişilerden gelen sevgi ise hiçbir zaman onun için doyurucu olmayacaktır. Çocuğa güven tesisi kurabilmek için, bir yerlerde gizli kalan sevgi açlıkları  giderilmelidir muhakkak.

Zira sevgi, fırça darbeleri gibi çocuğun gelişen ruhunda izler bırakır. Olumlu yahut olumsuz... Bu izlerin çocuk ruhunda nasıl şekillendiğini ise yalnızca sizler belirlersiniz...

 


Rahime SÖNMEZ ŞEN

05.12.2020

Yorumlar