Anasayfa /  Politika /  Chp

Kılıçdaroğlu'ndan 'Suriyeliler'e vatandaşlık' için referandum önerisi!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Suriyelilere vatandaşlık hakkı vereceğiz diyorlar, insaf. Niye vereceksin? İstiyorlarsa, 'Suriyeliler'e vatandaşlık verilsin mi verilmesin mi?' Gelin referanduma gidelim." dedi.

Abone ol
Abone ol 28 Şubat 2017 15:10

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "(Evet) oyunun vebali ağırdır, çocuklarınıza, bayrağınıza, vatanınıza saygı duyuyorsanız bu işin tek yolu vardır, bu kadar yetki bir kişiye verilmez 'hayır' diyeceksiniz. 'Hayır' oyunun vebali var mı? Hiçbir vebali yok. Huzur içinde kullanabilirsiniz." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, işsizlik rakamlarına değindi.

Batman'da bin 400 kişinin alınacağı "geçici işçilik" için 24 binden fazla başvuru yapıldığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Bu tabloya hala 'hayır' demeyecek misin sevgili vatandaşım?" diye sordu.

CHP olarak kendilerinin derdinin bunlar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bu sorunların çözülmesi lazım. Hükümete diyoruz; 'bize ne düşüyorsa biz hepsini yaparız.' Bu sorunun çözülmesi için Meclise kanun mu getireceksiniz. Her türlü desteği veririz. Ama onlar bütün bunları unutmuşlar. 'Tek adam rejimi kuracağız' diyorlar. 'Benim için Türkiye'nin hiçbir sorunu önemli değil, bir kişinin sorunu önemli. Türkiye'yi gerekirse tek adama feda ederim' mantığıyla yola çıkmışlar. Benim aklımın almadığı konu da budur. Ülkenin bu kadar sorunu varken neden rejim değişikliği? Bunlar işsizliği çözmek için mücadele ettiler de parlamenter sistem mi buna engel oldu? Siz terörü bitirmek için her türlü çabayı gösterdiniz de size parlamenter sistem mi engel oldu? Siz bütün komşularla dost olmak istediniz de parlamenter sistem mi size engel oldu? Çiftçinin mazotundaki KDV'yi, ÖTV'yi sıfırlamak istediniz de parlamenter sistem mi buna engel oldu? Bu parlamenter sistem hangi engeli getirdi sizin önünüze?"

BM'nin yayınladığı Bilişim ve İletişim Teknolojisi Endeksi'nde Türkiye'nin 2007 'de 59'ncu sırada olduğunu ancak geçen yıl 70'nci sıraya gerilediğini belirten Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminin tam bir felaket olduğunu savundu.

Kılıçdaroğlu, "Biz 'illa tek adam rejimi olsun' derken, 15 Şubat 2017'te Hindistan uzaya roketle 104 nano uydu gönderdi ve bir dünya rekoru kırdı. Biz neyle uğraşıyoruz?" ifadesini kullandı.

"Tepki alınca vazgeçtiler" 

"Siz köprü, yol yaptınız, baraj yaptınız da parlamenter sistem size engel mi oldu?" diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Hiçbir şey olmadı. Peki o zaman neden tek adam rejimi, hangi gerekçeyle? Neden bu anayasa değişikliğine millet 'evet' desin. Bir Allah'ın kulu çıkıp anlatsın. Buldukları tek şey var; 'hayır oyu kullananlar teröristtir.' Bu kadar. Kamuoyundan büyük tepki alınca bundan vazgeçtiler. Bunu söyleyen adamlar terör örgütlerine yardım ve yataklık yapanlardır, işin garip tarafı da bu. Soruyoruz, neden 600 milletvekili? 550 milletvekili neyinize yetmiyor? Milli iradeyi temsil eden parlamentoya sahip çıkacağınıza neden bir kişiye kalkıp meclisi feshetme yetkisini veriyorsunuz. Bir partinin genel başkanı nasıl hakim tayin edecek? O hakim nasıl tarafsız olacak? Bunların cevabını bekliyoruz. Sadece ben değil, vatandaş da sorsun."

Orhan Gencebay'ı hatırlattı  

Kemal Kılıçdaroğlu, sürekli TBMM'yi gündeme getirmelerinin sebebini "ortak akla" verdikleri önem olarak açıklarken, Türkiye'de "Akıl akıldan üstündür", "beşer şaşar" gibi sözler olduğunu da anımsattı.

Aileden bir kişinin hata yapması durumunda faturayı o ailenin ödeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Tek adam rejiminde bir kişi hata yaparsa faturayı o ülke eder." dedi.

Kılıçdaroğlu, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

"Bir kişi istediği kadar başkan yardımcısı atayacak. Afganistan'da başkan yardımcısı sayısı 2 ve seçimle geliyorlar. Biz de seçimle gelmeyecek. Kaç kişi olacağını da kimse bilmeyecek. Bize diyorlar ki 'evet' oyu kullanın, niye kardeşim? Bana mantıklı bir gerekçe göster ben de 'evet' oyu vereyim ama ben sana yüzlerce mantıklı gerekçe gösteriyorum, sevgili vatandaşım git, namusunla, şerefinle, onurunla 'hayır' oyunu kullan diyorum. Huzur içinde oyunu kullan. Diyorlar ki 'millet hata yapan adamı oraya seçer mi? Siz millete güvenmiyor musunuz?' Yıllar yılı Orhan Gencebay'ın çok güzel bir şarkısını dinledik, söyledik. 'Hatasız kul olmaz' diye. Evet, hata insana mahsustur, insanlar hata yapabilir, önemli olan hatadan ders çıkarmaktır. Bir kişiye devleti teslim edersiniz. O kişiyi herhangi bir güç yanıltırsa, kandırırsa devleti 12 saatte ele geçirir. Çünkü kararname çıkarma yetkisi var. Bütün valiler, bütün büyükelçiler, bütün komutanlar, bütün polis amirleri istenirse bir kararnameyle tamamı değiştirilir. Bir adamı kandıracaksınız ve bu olacak. Böyle bir maceranın içine Türkiye sürüklenebilir mi? Sürüklenmemeli. 

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin güzel bir sözü vardır, Anadolu'da söylenir; 'bu kadar yetkiyi evliyaya versen evliyayı azdırırsın' diye. Aynı tabloyla karşı karşıyayız. Bu kadar yetkiyi evliyaya versen evliyayı azdırırsın. Bu kadar yetki bir kişiye verilemez. Doğru değildir."

"Çocuğunuzu nereye gittiğini bilmediğiniz trene bindirir misiniz?"

Salonda muhtarlar olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, düzenleme ile cumhurbaşkanın bir kararname ile muhtarlığı kaldırabileceğini söyledi.

Muhtarlardan bunun için "hayır" demelerini isteyen Kılıçdaroğlu, annelere de seslendi. 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Sevgili anneler, çocuklarınızın sizin için ne kadar değerli olduğunu biliyorum. Siz çocuklarınızı nereye gittiğini bilmediğiniz bir trene bindirir misiniz? Sonunun ne olacağını bilmediğiniz bir yolculuğa gönderir misiniz? Yoksa dağın ötesindeki felaketi görüp bugünden tedbir mi alırsınız. 'Evet' oyunun vebali ağırdır, çocuklarınıza, bayrağınıza, vatanınıza saygı duyuyorsanız bu işin tek yolu vardır, bu kadar yetki bir kişiye verilmez 'hayır' diyeceksiniz. 'Hayır' oyunun vebali var mı? Hiçbir vebali yok. Huzur içinde kullanabilirsiniz. Çünkü 'hayır' oyu kullanırsanız, bildiğiniz bir yol var. En kestirme yol, bildiğiniz yoldur. Ben söylemiyorum, yüzyılların birikiminden süzülüp gelen bir sözdür. Parlamenter demokratik sistem en iyi bildiğimiz yol. Sonunun ne olacağını biliyoruz ama 'evet' olursa sonunun ne olacağını kimse bilmiyor. Türkiye sonu bilinmeyen bir maceranın içine sürüklenir. Çocuklarını seven her annenin bunu düşünmesi lazım. Bu bir parti meselesi değildir, bu hepimizi ilgilendiren bir konudur. Demokrasi benim için de geçerli benim gibi düşünmeyen için de geçerli. Olaya bu çerçevede bakmamız lazım. 'Hayır' oyu kullanmanın güzel bir huzuru ve bereketi vardır. Bilinen yoldan dönmemek, o yolu sağlamlaştırmak, güzelleştirmek varken, bilinmeyen bir yola neden bu milleti sürüklüyoruz?"


Yorumlar