ÇEVRESEL UYARANLAR GENETİĞİ ETKİLEYEREK ASTIMI MEYDANA GETİRİR.

 Allerjik astım genetik mi.?

 Hep hastalara soruyoruz.Ailende astımlı allerjili var mı diye.?

 Astım hastalığı genetiğin çevresel faktörlerin etkilemesiyle ortaya çıkar.Her genetik eğilimlide değil yaklaşık üçte birinde hastalık ortaya çıkar.Çevresel faktörler arasında aşırı steril ortamda yaşamak başlıca rölü uynar.Yeni doğan bebeğin normal doğum kanalından geçerken aldığı mikroplar bebek bağışıklık hücrelerinin mikroplara yönelerek allerjiyi ikinci plana atması en önemli allerjenden korunma yoludur.Bu nedenle sezeryanla olan doğumlarda allerji ve astım daha sıktır.Aşırı steril ortanda yetişen bebekler çevrelerinden mikrop almadıkları için  bağışıklık hücreleri çevresindeki allerjenlere yönelirler.Çevrede bulunan allerjene karşı allerji geliştikten bir kaç yıl içinde astımın meydana geldiğini biliyoruz.Bebeklikte ve çocuklukta aşırı kullanılan antibiyotiklerde astım gelişmesinden sorumlu bulunmuştur.Hazır gıdalarda da bozulmayı engellemek için kullanılan sülfidler astıma zemin hazırlarlar.Hazır besinlerde lezzeti arttırmak için kullanılan çin tuzu astım için risk oluşturmaktadır.Bazı solunum virüslerininde astımı ortaya çıkardığını biliyoruz.

Bilimsel olarak biliyoruz ki genetik geçiş astım ve allerjik hastalıklar için zemin hazırlıyor.Bir kardeşte astım varsa diğer kardeşte astım riski 20 kat artıyor.

 Anne veya babada astım olması çocukta astım riskini 20 kat arttırıyor.Hem anne hem de babada astım olması çocuktaki astım riskini 80 kata varan artış sağlıyor.

Bilimsel verilerle bizim klinik bulgular birbirine yakın. Ailesinde astım olanlarda ,astım ve allerji sıklıkla oluyor.Ayni aileden beş kişiyi tedavi ettiğim aileler var.

 Klasik bilgi 5 ve 11 kromozomun kısa kollarında bir bozukluk olduğunu biliyoruz.Bu bozuk gen çocuklara geçerek uygun şartlarda hastalığın ortaya çıkmasını sağlıyor.

 2008 den sonra bilgilerimizde büyük gelişme oldu.Yaklaşık 30 dan fazla genin astımla bağlantısı bulundu.Bunların her birinin astımın ayrı bölümüne etki sağladığını biliyoruz .

 Bunlar hücre seviyesinde ayrı kimyasal astım yapıcılarını kontrol ettiğini biliyoruz.STAT6 en meşhur genlerden biri astımda çok önemli hatta baş özellik olan Th2 leri kontrol ediyor.Bu da IgE yapımından sorumlu hücre topluluğunu.

Ayrıca ADAM33 gen değişikliği akciğer fonksiyonlarını azaltıyor.

 Bu genlerin bozukluğunu bulmak şunun için önemli.Virüsler soğuk algınlığı grip virüsleri gibi.Bunlar hücrenin kromozomuna girerek çoğalıyorlar.Yani bir çeşit kromozomun DNA ya da RNA sı ile çiftleşerek çoğalıyorlar.Görüş şu bu bozuk genlerin bozuk bölümüne bu virüslerle belirli şifreleme yollayıp bu hatalı kromozomlar düzeltilebilirmi.?

 Bu gerçekten çok mantıklı bir görüş.Ayni çalışmalar akciğer kanseri ve genetik akciğer hastalıkları içinde yapılıyor.


Önümüzdeki on yıllar bunun hayata geçmesini göreceğimizi umuyorum.

Birçok genetik kökenli hastalık yakın bir gelecekte bu virüsleri şifreleyerek hücrelere yollamakla çözülecek gibi duruyor.

 Değerli okurlarım astımla ilgili birçok pratik bilgiye Facebook,Instagram ve YouTube kanalımdan ulaşabilirsiniz.

Doç.Dr.Fedai Barcan'ı takip etmek için

 

Yorumlar