Anasayfa /  Foto Galeri

Bülent Ersoy annesinin evini kapattırmadı!

Geçtiğimiz yıl annesini toprağa veren Bülent Ersoy, İçerenköy’de bulunan evini kapatmama kararı aldı. Hürriyet'in haberine göre; Ersoy, evde haftada iki gün temizlik yaptırıyor. Diva, arada bir eve gidip tek başına dua edip, vakit geçiriyor ve kaybettiği annesinin acısını dindirmeye çalışıyor.

Bülent Ersoy annesinin evini kapattırmadı! - Sayfa 1

Bülent Ersoy annesinin evini kapattırmadı!

Geçtiğimiz yıl annesini toprağa veren Bülent Ersoy, İçerenköy’de bulunan evini kapatmama kararı aldı. Hürriyet'in haberine göre; Ersoy, evde haftada iki gün temizlik yaptırıyor. Diva, arada bir eve gidip tek başına dua edip, vakit geçiriyor ve kaybettiği annesinin acısını dindirmeye çalışıyor.

Bülent Ersoy annesinin evini kapattırmadı! - Sayfa 2

DİVA'NIN ANNE ACISI
Öte yandan Ersoy, geçtiğimiz yaz jüri üyeliğini üstlendiği programda yaşadığı büyük acıyı gözyaşları içinde dile getirmişti.  Diva, "Ben tek başımayım. Çocuğum yok, kimsem yok. İnsanları mutlu etmek istiyorum. Anacığıma ‘Anne ben de geleceğim, yalnız kalmayacaksın burada’ dedim. 70 yaşımdayım ama yine ana, yine baba hep olmalı. Annemi çok özlüyorum" demişti.

Bülent Ersoy annesinin evini kapattırmadı! - Sayfa 3

BÜLENT ERSOY KİMDİR?

9 Haziran 1952 tarihinde, İstanbul’da doğdu. Sanat hayatına özel müzik dersleri alarak başladı. Çok küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başlayan Bülent Ersoy, İstanbul Konservatuvarına 2 ay devam etmiştir. Hocası Süheylâ Altmışdört Bülent Ersoy’un konservatuvara 2 ay devam ettiğini ve sonra bıraktığını açıkladı. Eğitimi süresince Melahat Pars ve Rıdvan Aytan gibi üstadlardan özel dersler almıştır. Konservatuvardan mezun olduğunda, aldığı akademik terbiye vasıtasıyla müzikal tecrübelerini geliştirme fırsatı bulmuş ve sahneye ilk adımını 1970 yılında Fıstıkağacı, Üsküdar’da, bugün Oya Düğün Salonu olarak bilinen, dönemin ilk aile gazinolarından birisi olan[kaynak belirtilmeli] Özlem Aile Gazinosu’nda attı. Sunar Konser Bürosu-Fikret Torun tarafından düzenlenen ses yarışmasına katılarak bu yarışmada birinciliği kazanarak ve 1000 lira para ödülü almıştır. Akabinde bu gazinoda üç ay kadar assolist olarak çalışmış, 1971 yılında ilk 45’liği Lüzûm Kalmadı-Neye Yarar Gelişin, Saner Plak’tan çıktı. Sanatçı bu 45’liğinde söz ve müziği Muzaffer Özpınar’a ait “Lüzûm Kalmadı” ve “Neye Yarar Gelişin” adlı eserleri seslendirmiştir.

Bülent Ersoy annesinin evini kapattırmadı! - Sayfa 4

1974-1979: İLK SAHNE DENEYİMİ

1974’te Maksim Gazinosu’nda sahneye çıkmıştır. Çıkardığı klasik uzun çalar “Tuti-i Mucizeyi Guyem Ne Dersem Lâf Değil” adlı plakla rekor satış elde etti[kaynak belirtilmeli]. Maksim Gazinosu’nun sahibi Fahrettin Aslan, Bülent Ersoy’u assolist olarak çıkarmaya karar verdi. Ancak gerçek soy ismi Erkoç olan sanatçının soyadı Müjdat Gezen tarafından Ersoy olarak değiştirilmiştir.

Bülent Ersoy, Müzeyyen Senar’ın temsilcisi olarak başladığı sanat hayatında, akademik sanat kariyerinin de yüksek olması ve aldığı eğitiminde getirileriyle olağanüstü bir yorumcu ve büyük bir tavrın sancaktarı oldu. “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi”, “Dert Çekmeye Gidiyorum” gibi her okuduğu şarkıyla grafiği sürekli yukarı tırmandı. O yıllarda TRT için birçok Klasik Türk müziği şarkısı seslendirmiştir. Yetmişli yıllarda; o dönemdeki müzik piyasasında pop, arabesk ve fantezi gibi ticari şarkılar revaçta olmasına karşın bir albümünede ismini verdiği Itrî’nin “Tut-î Mucize-I Gûyan”ı gibi eserlerden oluşan koyu klasik bir uzunçalar yaptı. Bu ilk uzunçalar çalışması müzik piyasasında satış rekoru kırdı.