O polise bir dava daha
Esenyurt'ta silahından çıkan kurşunla lise öğrencisi Ömer Barış Topkara'nın (16) ölümüne neden olduğu gerekçesiyle 15 yıl hapis cezasına çarptırılan polis memuru H.D.S. (21) hakkında bir dava daha açıldı.
Abone olOlay tarihinde polis memuru H.D.S.'nin, gözaltına aldığı
16 yaşındaki Ömer Barış Topkara ile arkadaşına yönetmeliğe aykırı
olarak kelepçe taktığı ve silahını mağdurlara doğrultup
sallayarak 'Kaçmayı denemeyin, kaçarsanız ne olacağını
biliyorsunuz?' şeklinde sözler sarf ettiği belirtilen
iddianamede, polis memuru H.D.S.'nin "Silahla tehdit" ve
"Görevi kötüye kullanma" suçlarından 8 yıla kadar hapsi
istendi. Sanık H.D.S. ilk duruşmada suçlamaları reddederek
beraatini istedi.
İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 16 Şubat 2017 tarihinde
meydana gelen olay iddianameye göre olay şöyle oldu:
Esenyurt'ta AVM'de bulunan bir mağazada hırsızlık
yapıldığı polise bildirildi. İhbar üzerine Esenyurt İlçe Emniyet
Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan H.D.S. (21) ve
S.T.(49) olay yerine intikal etti. Bu sırada hırsızlık olayına
ilişkin Ömer Barış Topkara ve arkadaşı mağaza yetkililerince
kontrol altına alındı. Polis S.T., Ömer Barış Topkara'nın bacağına
tekme ile vurdu. Polis memuru S.T. ayrıca mağdurlar Ömer Barış
Topkara ve arkadaşı E.S.'ye 'Üstünüzdeki kıyafet ne biçim kıyafet
eş cinsel misiniz?' şeklinde sözler sarf etti. Yakalama
Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'ne göre çocuklara
kelepçe takılamayacağı açıkça belirtilmiş olmasına rağmen mağdur
çocuklar birbirlerine kelepçelendi.
"HÜKME AYKIRI HAREKET ETTİLER"
Mağdurların daha sonra polis merkezine götürülürken kaçmış
olmalarının şüphelilerin bahse konu amir hükme aykırı hareket etmiş
oldukları gerçeğini değiştirmeyeceği vurgulanan iddianamede,
şüphelilerin "Görevi kötüye kullanma" suçunu iştirak halinde
işledikleri, her ne kadar şüpheliler mağdurların yaşlarını büyük
olduğunu değerlendirdiklerini belirtmiş iseler de mağdurların
yaşlarını beyan etmiş olmaları karşısında şüphelilerin bu
savunmalarına itibar edilmediği kaydedildi.
TEHDİT SUÇUNU İŞLEDİĞİ BELİRTİLDİ"
Polis memuru H.D.S.'nin, mağdurların Suça Sürüklenen Çocuk (SSÇ)
sıfatıyla yakalanmalarının ardından AVM çıkışına doğru giderken
silahını kılıfından çıkarıp mağdurlara doğrultup
sallayarak 'Kaçmayı denemeyin, kaçarsanız ne olacağını
biliyorsunuz?' şeklinde sözler sarf ederek "Tehdit" suçunu
zincirleme şekilde işlediği öne sürüldü. Büyükçekmece Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli H.D.S.'nin
"Silahla tehdit" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından 3 yıldan 8
yıla, diğer şüpheli polis memuru S.T. hakkında ise
"Basit yaralama","Hakaret" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından
2 yıldan 8 yıla kadar hapsi talep edildi.
"18 YAŞINDAN BÜYÜK GÖRÜNDÜKLERİNDEN KAÇMAMALARI İÇİN
KELEPÇELEDİK"
Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade
veren polis memuru H.D.S., olay yerine intikal ettiklerinde iki
şüphelinin mağazanın deposunda tutulduğunu anlatarak, "Görevimiz
gereği yapmamız gereken işlemleri yaptık. Şahıslardan kimliklerini
istedik. Ancak üzerlerinde kimlikleri yoktu. TC kimlik numaralarını
sorduk. Ancak söyleyemediler. Bu nedenle de sistemimizden
sanıkların kimliğini sorgulayamadık. Ancak görüntü itibariyle 18
yaşından büyük göründüklerinden şahısların kaçmaması için
birbirlerine kelepçeledik. Çocuklara kelepçe takılmayacağını zaten
biliyordum. Ancak şahıslar büyük göründükleri için kelepçe takmakta
bir mahsur görmedim. Kelepçeyi ben taktım ancak amirimin emri ile
taktım. Daha sonra şahıslara kaçmamaları gerektiği yolunda uyarıda
bulundum. Onları tehdit etmek, hakaret etmek ya da onları yaralamak
gibi bir eylemim olmadı. Zaten AVM'den çıktıktan sonra doktor
muayenesinden sonra ağır cezada yargılandığım olaylar meydana
geldi. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatime karar verilsin" dedi.
Sanık H.D.S. olay yerine intikal ettiğinde şahısların üzerindeki
kıyafetten dolayı onlara herhangi bir şey söylemediğini, amirinin
de kıyafetleri ile ilgili bir şey söylediğini ve duymadığını
belirtti. Topkara ve arkadaşına kelepçe taktıktan sonra tokat
atmadığını, amirinin de tekme attığını görmediğini kaydeden H.D.S.,
Topkara ve arkadaşına AVM çıkışında kaçmamaları gerektiği
yolunda uyarıda bulunduğunu belirtti.
"MÜŞTEKİLERE HAKARET İÇEREN HERHANGİ BİR ŞEY
SÖYLEMEDİM"
Diğer polis memuru S.T. de "Öncelikle şahıslara hırsızlık yapıp
yapmadıklarını sorduk. Yapmadıklarını söylediler. Oraya
gittiğimizde zaten agresif hareketler sergiliyorlardı. 'Suçu biz
işlemedik. Hırsızlık yapmadık' diyorlardı. Sabıkaları olup
olmadığını sordum. Ancak öncesinde üzerlerinde kimlik olup
olmadığını sordum. Kimlikleri olmadığını anlayınca TC kimlik
numaralarını sorduk. Bilmedikleri için sistemde sorgulamalarını
yapamadık. Görüntü itibariyle 18 yaşından büyük görünüyorlardı.
Bunun üzerine ikisini birbirlerine kelepçeledik. Bu esnada
çocukların üzerindeki kıyafetten ve hallerinden bahsederek onlara
böyle bir şey sorup hakaret edecek olsam etrafta bir sürü insan
varken yapacak kadar tecrübesiz bir insan değilim. Biz şahıslar ile
yaklaşık doktor muayenesi aşamasına kadar 2 saat kadar birlikte
kaldık. Ekip arabasında uzun süre yalnız kaldık, böyle bir şey
söyleyecek olsam kimsenin olmadığı ortamda söylerim. Müştekilere
hakaret içeren herhangi bir şey söylemedim. Çocuklara tekme
atmak ya da tokat atmak gibi bir eylemim olmadı. H.D.S.'nin de
olmadı" diye konuştu.
BABA TOPKARA: ŞİKAYETÇİYİM
Ömer Barış Topkara'nın babası Seyfettin Topkara duruşmada
sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Öte yandan olay günü Ömer
Barış Topkara'nın yanında bulunan arkadaşı mağdur E.S. de olay günü
yaşananları anlatarak şikayetçi olduğunu belirtti. Tanıkların
dinlenmesi için duruşma ertelendi.
İDDİANAME VE OLAYIN GEÇMİŞİ
16 Şubat 2017 tarihinde Ömer Barış Topkara ile arkadaşı
hırsızlık eylemi gerçekleştirdi. Bu eylemin ardından kolluk
kuvvetleri tarafından olay mahallinden alınan Topkara ve
arkadaşı ardından darp-adli raporu almak üzere Esenyurt
Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Elleri birbirine kelepçelenmiş
çocuklar kaçmaya başladı ve çocukları takip eden polis memuru
H.D.S. hastane kapısında havaya doğru bir el ateş etti. Söz konusu
kovalamaca yaklaşık 150 metre sürdü. Eylemin gerçekleşmiş
olduğu yere vardıklarında çocuklar teslim olmak üzere durdu,
ancak buna rağmen polis memuru H.D.S., kendisine karşı teslim
olma iradesini sunan Topkara'nın omuz hizasına doğru silah
elinde olacak vaziyette vurdu. Vurduğu esnada silah ateş aldı
ve
Topkara olay yerinde hayatını kaybetti. Sanık H.D.S. "Haksız
tahrik altında çocuğu olası kast ile öldürme" suçundan 11 yıl
8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak "Haksız
tahrik" maddesince uygulanan indirimin asgari hadden yapılması
gerektiğini vurgulayan İstinaf Mahkemesi, sanık H.D.S.'yi
"Haksız tahrik altında çocuğu olası kast ile öldürme"
suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.