Anasayfa /  Güncel

'Uluslararası medya, İslam karşıtı algı oluşturma çabası içine girdi'

RTÜK Başkanı Yerlikaya, "Özellikle bazı uluslararası medya grupları, terör eylemlerinin sonunda bilinçli bir şekilde İslami terör ifadesine yer vererek, İslam karşıtı algı oluşturma çabası içine girmişlerdir." dedi.

Abone ol
Abone ol 22 Şubat 2017 23:36

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı İlhan Yerlikaya, "Terörün dili, dini ve ırkı yoktur. İslam dini bütün bunları lanetlemektedir. Özellikle bazı uluslararası medya grupları, terör eylemlerinin sonunda bilinçli bir şekilde İslami terör ifadesine yer vermekte. İslam ile terör kelimesini yan yana getirerek, İslam karşıtı algı oluşturma çabası içine girmişlerdir." dedi.

Endonezya'nın Bandung kentinde Endonezya Yayın Komisyonunun ev sahipliğinde İslam Ülkeleri Yayıncılık Düzenleyici Otoriteleri Forumu (IBRAF) 5. yıllık toplantısı ve "Dünya Ahengi için Medya" temalı uluslararası konferansa katılan RTÜK Başkanı Yerlikaya, başlıca terör olaylarında medyanın üstlenmesi gereken sorumluluk ve yapılan yanlışlara ilişkin bir konuşma yaptı.

Yerlikaya, tüm dünyaya yayılmaya başlayan terörizm ve bunun kitle iletişim araçlarıyla topluma yansımasının, dünyanın karşılaştığı ve uğraştığı iki önemli sorun olduğunu belirterek, bu olaylar halkla yansıtılırken genel ahlakın korunması konusunda sorunların ortaya çıktığını söyledi.

"Terörün dili, dini ve ırkı yoktur. İslam dini bütün bunları lanetlemektedir. Özellikle bazı uluslararası medya grupları, terör eylemlerinin sonunda bilinçli bir şekilde İslami terör ifadesine yer vererek, İslam ile terör kelimesini yan yana getirerek İslam karşıtı algı oluşturma çabası içine girmişlerdir." diyen Yerlikaya, bu noktada İslam İşbirliği Teşkilatına (İİT) üye ülkelerin, bilinçli şekilde İslamafobiye sebep olan bu tür yaklaşımlarla mücadeleyi en birinci önceliği haline getirmesi gerektiğini kaydetti.

Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Medya sorumluluk taşıyanların doğruları söylemesinin, tarafsız olmasının ve medyayı silah olarak kullanmamasının önemi ortaya çıkmaktadır. Terör olayları konusunda çok hassas olunmalı, terörün amacına hizmet edecek hiçbir yayına katkıda bulunulmamalıdır. Biliyorsunuz terörün iki amacı var, birincisi sesini büyük kitlelere duyurmak, ikinci olarak da gündem oluşturmak. Dolayısıyla medya, bu konuda çok hassas olmalı. Medya, zaman zaman terörün aleyhinde konuşurken bile reklamını yaptığının, farkında olmadan terörü gündeme taşıdığının bilincinde olmalı. Medya, terör ve ahlaki dejenerasyona oksijen pompalamamalıdır."

"Terör artık küresel bir olay haline gelmiştir"

İlhan Yerlikaya, 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) hain darbe girişiminde olduğu gibi terörün, meşru demokratik seçilmiş yönetimleri düşürmeye çalıştığına da değinerek, "Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminde böyle bir şey yaşadık. Helikopter ve uçaklarla sivil halkın üzerine ateş açıldı. Yüzlerce kişi öldürüldü. Bu konu diğer devletlerin de hassas olması gereken bir husus. Dolayısıyla terör artık küresel bir olay haline gelmiştir, bütün dünyada da benzeri yöntemleri zaman zaman uygulayabilmektedir. Türk medyasının 15 Temmuz'da darbe girişimine karşı durması da bütün dünyaya örnek olabilecek nitelikte bir husustur." değerlendirmesinde bulundu.

Jeo-stratejik konumuyla itibarıyla hem Asya hem de bir Avrupa ülkesi olan Türkiye açısından ikili, bölgesel ve uluslararası düzeyde muhtemel işbirliklerinin hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığının altını çizen Yerlikaya, Türkiye'nin küreselleşme sürecine aktif olarak katıldığını, çok yönlü dış ilişkiler hedefi doğrultusunda tüm komşularıyla iyi ilişkiler içinde olduğunu, uluslararası arenada iş birliği girişimlerinde kurucu ve öncü rol üstlendiğini hatırlattı.

Yerlikaya, bu çerçevede RTÜK öncülüğünde kurulan ve daimi sekretaryası RTÜK tarafından yürütülen IBRAF'ın, özellikle başta kriz ve terör olaylarındaki haberlerde İİT üyesi ülkeler arasında medya ve yayıncıların uyması gereken rehber ilkeler hususunda uluslararası iş birliğinin gelişimine katkı sağlayacağını dile getirdi.

IBRAF üyesi ülkelerin görsel-işitsel medya sektörlerine ilişkin düzenleme ve denetleme faaliyetlerinin değerlendirildiği toplantının açılışına, birçok Endonezyalı bakan ve üst düzey yetkilinin yanı sıra yerel basın ve IBRAF ülkelerinden 40'a yakın medya temsilcisi katıldı.

RTÜK benzeri kurum ve kuruluşları ortak bir platformda bir araya getirerek, diyalog ve iş birliğinin geliştirilmesi, bilgi ve deneyim paylaşımının sağlanmasını amaçlayan, İTT ile ilişkili IBRAF, 2011'de İstanbul'da yapılan toplantıda RTÜK öncülüğünde kuruldu. Sekretarya hizmetlerini RTÜK'ün yürüttüğü IBRAF bünyesinde 30 üye bulunuyor. 


Yorumlar