Anasayfa /  Politika /  Ak parti

Cumhur İttifakı Ankara'da ortak miting düzenledi!

Cumhur İttifakı İzmir'in ardından Ankara'da Atatürk Kültür Merkezi Hipodrom Alanı’nda miting düzenledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı mitinge 450 bin kişi katılırken yerel seçimlere az bir süre kala birbirinden önemli açıklamalar yapıldı. İşte Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkan bilgiler...

Abone ol
Abone ol 23 Mart 2019 14:29

Cumhur İttifakı İzmir'in ardından Ankara'da Atatürk Kültür Merkezi Hipodrom Alanı’nda miting düzenledi.  Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı mitinge 450 bin kişi katılırken yerel seçimlere az bir süre kala birbirinden önemli açıklamalar yapıldı. İşte  Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkan bilgiler...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı Ankara mitinginde konuştu!

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Buradan MHP Genel Başkanı sayın Bahçeli’yi, MHP’ye gönül vermiş tüm kardeşlerimi, Cumhur İttifakı’na destek olan bütün kardeşlerimi selamlıyorum. Buradan hangi partiye mensup olursa olsun, ülkesinin bekası için yanımızda yer alan tüm kardeşlerimi selamlıyorum.

Sordum, şu anda hipodromda ne kadar insan var dedim… Emniyetin verdiği rakamı söylüyorum. 450 bin.

Aman ha sandığa gitmeyen diye bir şey yok. Toplayacağız, herkesi sandığa götüreceğiz. Sandıklara sahip çıkacağız. Tüm sandık görevlileri sandıklara sahip çıkacağız. 31 Mart sandıklarda hesaplaşma değil, geleceğimizi tayin etme haline dönüşecektir. Bunun için, durmak yok yola devam.

Terör emrindeki yapıların desteğiyle karşımıza çıkanların yüzlerindeki maskeleri düşüreceğiz. Bunun için, dünyanın öteki ucundan bizi tehdit edenlere sağlamından bir cevap vereceğiz. Bir daha kimse bu millete parmak sallama cesareti bulamayacak.

Her gün bölücü örgütün yönetimindeki partinin bir yöneticisi Ankara'yı alacağız diye posta koyuyor, "Onlara en büyük tokadı İstanbul ve Ankara'da atacağız" diye milleti tehdit ediyor. Peki bu küstahlıklara CHP'den bir uyarı geldiğini gördünüz mü? Bu pervasızlığa, herhangi bir itiraz işittiniz mi?

Eskiden Ankara’nın iki farklı yüzü vardı. Ankara sıhhiye köprüsünün üstü ve köprünün altı olarak ikiye ayrılırdı. Şehrin bir yüzü seçkinleri, bürokratları temsil ederdi. Diğer yüzü ise Anadolu’nun değişik şehirlerinden helal rızk için burayı yurt yapan insanlarımızı ifade ederdi. Eski Ankara’da devlet erişilmez bir yerdeydi. Memleketten bir günde buraya gelip, işini halledemediği için haftalarca geri dönemeyen vatandaşlarımız çok iyi hatırlar.

Tek parti döneminde bir vali vardı. Bu kişi Anadolu insanını aşağıladıktan sonra şöyle diyor: “Sizin milliyetçilikle komünizmle ne işiniz var? Milliyetçilik gerekiyorsa biz yaparız. Komünizm gerekiyorsa onu da biz yaparız. Sizin iki vazifeniz var. birincisi çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi askere gelmek” Ankara işte böyle bir zihniyetin elinde yıllarca örselendi. İşte bu tek parti dönemiydi, CHP zihniyetiydi. Milletine tepeden bakan ideolojinin esiri oldu Ankara… Bu şehir nice darbeciler, nice durumdan vazife çıkaranları gördü.

Bu adam Kürt değil; ama benim Kürt kardeşlerimi de istismar ediyor.

Soyadı Yavaş olan var ya… Hani sahte senetle iş gören var ya; bu adamı CHP düşünün Ankara’yı belediye başkan adayı yapıyor. Ya bu adam Ankara’nın başına gelirse ne tür sahte senetler düzenleyeceğini hatırlayın. Onun için bunlara dersi çok büyük vermek lazım. Ne diyor? “Yavaş, HDP’nin oylarıyla seçildiğini bilecek” diyor. Bak bunu ben söylemiyorum. Temeli olmayan Sezai söylüyor. Bu oyunu 31 Mart’ta bozuyor muyuz? Buna hazır mıyız? İşte sizlere delilimi ortaya koydum. Aynı şekilde İstanbul’da İmamoğlu bilecek ki diyor, ben 3 milyon Kürdün oylarıyla seçildim… Bu ne demek biliyor musunuz? Hem Kürt kardeşlerime hakaret ediyor, hem de tüm seçmenlere hakaret ediyor. İstanbul’da bunlara gereken dersi verecek inanıyorum.

Türkiye'yi size böldürtmedik, böldürtmeyeceğiz. Bunu da böyle bilin.

Yükselen bir Türkiye var. Niye bizi dünya kıskanıyor? Bundan dolayı. Biz dünya 5'ten büyüktür diyoruz, onlar çıldırıyor.

Eğitimde 15 bin 39 derslik kazandırdık. 4'ü devlet olmak üzere toplam 12 derslik kurduk. 11 bin 521 kişi kapasiteli yurtlar açtık Ankara'ya Bay Kemal.

Ankara'ya yıkılan 19 Mayıs Stadyumu yerine maliyeti 1,5 katrilyon lira olan 565 bin kapasiteli stadyum yapıyoruz.

İhtiyaç sahibi vatadanşlarımıza, 4,5 katrilyon destek verdik.

Yatak kapasitesi 3 bin 704 olan Bilkent Şehir Hastanesi'nin açılışını 14 Mart'ta yaptık. Başkentimize hayırlı olmasını diliyorum. Etlik Şehir Hastanesi'ni de yıl sonunda gizmete sunuyoruz. Böylece 7 bin 281 yataklı sağlık tesisi Ankara'ya kazandırılacak.

İmar barışıyla 447 bin başkentlinin sıkıntısını çözdük.

Ulaştırmada Ankara'ya 534 kilometre yeni bölünmüş yol yaptık. İnşası süren Ankara-Niğde otoyolunu önümüzdeki yıl tamamlıyoruz. 18 yol projemizin yapımı devam ediyor. 

İşte Devlet Bahçeli'nini konuşmasındna öne çıkanlar:

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Atatürk Kültür Merkezi Hipodrom Alanı’nda düzenlenen Cumhur İttifakı Ankara mitinginde konuştu. Bahçeli konuşmasında CHP Ankara Büyükşehir Belediye başkan adayı Mansur Yavaş'ı eleştirerek, "Eski ülkücüymüş, MHP’liymiş. Bunların hepsi masal, hepsi fasa fisodur. Ya ülkücüsündür ya değilsindir. Arası yoktur ortası yoktur" dedi.

Bugün Ankara bir başka güzel. Bugün Ankara bir başka görkemli. 31 Mart’ta yapılacak mahal idareler seçimine 8 gün kala Cumhur İttifakı olarak başkentimizin huzurundayız. Cumhur İttifakı’nın ikinci ortak mitingine milli bir heyecanla katılan her kardeşime, vatandaşıma şükranlarımı sunuyor. Hepinize hoş geldiniz diyorum.

Bozkırın ortasından yükselen, bağrından cumhuriyeti çıkaran Ankara, Türkiye’nin ortak kaderi, ortak kıvancıdır. Ankara iftiharımızdır, irademizin itibar kaynağıdır. Ankara milli bekamızın stratejik beşiğidir. Seymenler kadar inançlıyız, Türkiye kadar kuvvetliyiz. Cumhur kadar haysiyetliyiz, cumhuriyet kadar haşmetliyiz. Biz Türk milletiyiz. Biz Cumhur İttifakıyız.

Ankara’nın özlemleri vardır. 31 Mart seçimleri Ankara için uçurumdan önceki son çıkıştır. 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçiminden 281 gün sonra aziz milletimiz sandık başına gitmektedir. 8 gün sonra yalnızca belediye başkanı seçmeyeceğiz. Belediye meclis üyesi, köy ve mahalle muhtarı belirlemeyeceğiz. Milli bekamızın, hem de teyidini hem de tescilini yapacağız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin kökleşmesine, cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünün inşasına büyük bir destek vereceğiz.

Yeni hükümet sistemiyle uyumlu olması beka düzeyinde önemli olan yerel yönetimleri sizlerin tercihiyle güvenceye kavuşturmuş olacağız. 31 Mart seçimleri Ankara’nın önünü açmaya yemin etmişlerin seçimidir. 31 Mart seçimleri yalanla doğru, sahtekarlıkla sadakat, terör sevicileri ile Türkiye sevdalılar arasında yapılacak olan en kritik seçim olacaktır. 8 gün sonra ya beka diyeceğiz, ya belaya boyun eğeceğiz.

Cumhur ittifakı milli varoluşumuzun hizmetkarıdır. Buna karşılık zillet ittifakı kumpastır, komplodur, kaostur, kavgadır, kargaşa güvertesidir. Ankara dün zilleti reddetti, cumhuriyetin zirvesine yükseldi.

Mustafa Kemal’in kutlu hedeflerini asla ihmal ve inkar etmeyeceğiz. Cumhur İttifakı’nın Ankara adayı Sayın Mehmet Özhaseki’dir. MHP bütün mensuplarıyla, teşkilatlarıyla, sayın Özhaseki’nin arkasındadır, destekçisidir. Ankara’nın tüm ilçelerinde Cumhur İttifakı’nın değerli adayları için elimizden gelen çalışmaları yaptık. Hiç gevşemeden, hiçbir akıl çelici ve istismarcı söze kulak vermeden Cumhur İttifakı’nın zaferine inandık, bunun için adeta seferber olduk.

Hiçbir siyasi devşirme Ankaralıyı tapulu malı görmesin. Sayın Özhaseki milletimizin ve Ankara’nın güzide bir evladıdır. Aksini ilan edenler başkentimizin hatırasına bölücülük aşılamaya gayret eden namertlerdir. Ankaralı sözünün eridir. Özü yalanlı kişilerle bir araya gelemez. Sandık başına giden her sağ duyulu kardeşim, 15 Temmuz’da tepemizden atılan bombaları, yağdırılan kurşunları hatırından çıkartmayacak kararını buna göre verecektir. Her Ankaralı, zilletin yanında hizalanmış döviz baronlarının yeniden başlayan operasyonlarını iç ve dış saldırıları dikkate alıp milli duruşunu ispatlayacaktır.

Beka sorunu yok demek, milli mücadeleyi unutturmak demektir. Beka sorunu yok demek, Ankara’nın başkent olarak tarih sahnesine çıktığı sürecin kesilmesi demektir. Haç ile hilalin, iman ile küfrün, millet ile zilletin tarihi mücadelesini unutmak demektir.

Tehdit açıktır. Karşımızdaki seçenek bellidir. Ya bu topraklar üzerinde yaşayan Türk milleti bir ve bütün tutulacak, ya da acıklı ve kanlı şekilde parçalanacaktır. “31 Mart beka seçimi değil, belediye seçimidir. Beka sorunumuz da yoktur” diyen gafiller bize ne söylemeye çalışıyorlar? Ne anlatacaklar? Hangi bahaneleri ileri sürecekler? “Bilmedik, düşünmedik” mi diyecekler? “Oy peşindeydik, günü kurtarmaya çalışıyorduk” mu diyecekler?

Yolu karanlığa çıkan, felaketlere kılavuzluk yapan zillet ittifakı, Mehmetçiğe kurşun sıkan hainlerle, sözde Kürdistan hatırlatması yapan bölücülerle işbirliğini tarihe nasıl anlatacak? Zillet İttifakının ortakları bunun hesabını iki cihanda nasıl verecekler? Türk milleti bunu asla kabul edemez. Ankaralı kardeşim bu ihaneti yemez, yutmaz. Mezhebi, kökeni, yöresi ne olursa olsun hiçbir kardeşim buna razı olmaz.

Sınır içinde, sınır ötesinde, dağda ovada vatan evlatlarına kanlı saldırılar yapan, hain pusular kuran teröristlerin başkent Ankara’da ne işi vardır? Bunları belediye meclis üyeliğiyle taltif etmek nasıl bir sorumsuzluktur? CHP Genel başkanı bu zillete nasıl tamam demiştir? İP zilletin çekim alanına nasıl girmiştir? HDP’nin son dönemlerde sivri ve kirli diliyle öne çıkan eş başkanı açık açık diyor ki: “Yavaş seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP’lileri yok sayarak siyaset yapamaz. O da bizim gücümüzdür” Ankara’yı yavaşlatmaya çalışanlar, bu itirafı da ajansınıza sordunuz mu? Konuyla ilgili görüş aldınız mı? Size dayatılan kara ajandada yazılı talimatlar bunlar mıydı? Mert olun, yürekli olun, adam olun, cesaretiniz varsa kimlerle yan yana yürüdüğünüzü gelin Ankaralıya anlatın. Ajans deyip kıvırmayın, HDP eş başkanı koz veriyor deyip suçlamalardan kaçmayın. Sahte senet düzenleyip kumpasa bağlanmayın. HDP sevgisini dilim sürçtü deyip kapatmayın. Açtığınız haram tezgahınızın bir anda bozulunca eski dostunuza şizofren diye bağırmayın. Vergi kaçakçılığı yaptıktan sonra çıkıp da Ankaralı kardeşlerimizin yüzden baka baka yalan söylemeyin.

CHP genel başkanı henüz YPG’ye terörist diyemedi. 15 Temmuz’a tiyatro demekten vazgeçmedi. YPG, kahramanlarımızı, vatandaşlarımızı şehit eden katil örgüt değil mi? Yeni Zelanda’da bir terörist, 51 din kardeşimizi şehit etti. Ne var ki, CHP Genel Başkanı İslam dünyasından kaynaklanan terörden bahsetti. Kılıçdaroğlu soruyorum sana bu kadar alçalmayı nasıl başardın? Bu denli gözlerini karartan vicdanını uyuşturan neydi? Golan Tepelerini tanıma hazırlığı yapan Trump’a Kılıçdaroğlu ne diyecek? Biz Türkiye Cumhuriyeti’ni hainlere rağmen kurduk.

Milli bekamızı, cumhuriyetin ruhunu, milli birlik ve dayanışma iradesini hem yıkmak hem de kırmak için devrededirler. Gezi Parkı’nda denediler, şamarı yediler. 6-7 Eylül’de denediler, bedelini ödediler. Zillet ittifakına diyorum ki; 31 Mart’ta yapamayacaksınız. Ankara’yı ele geçiremeyeceksiniz.

Eski ülkücüymüş, MHP’liymiş. Bunların hepsi masal, hepsi fasa fisodur. Ya ülkücüsündür ya değilsindir. Arası yoktur ortası yoktur.

Dün CHP’yi kötülerken, bugün CHP’nin filikasına binen şahsiyetin siyasi çizgisi olmayacaktır. Ankara Polatlı’dan top sesleri duyarken bile teslim olmadı. Cumhuriyetin başkenti nice badireleri atlattı taviz vermedi.

Kurtuluş yıllarımızda her aile birer kat çamaşır, birer çift çarık, birer çift çorap verdiler. Türk milleti ekmeğini gönderdi. Suyunu kıstı cepheye gönderdi. Bize milliyetçilik anlatan Kılıçdaroğlu şunu bilmelidir ki; milliyetçilik Türk ve İslam düşmanlarına methiyeler düzen bozuk ağızların işi değildir. Milliyetçilik tarihini, kimliğini, kökünü bilmektir. Ey Kılıçdaroğlu sen kim milliyetçi olmak kimdir?

Zillet ne yaparsa yapsın Cumhur İttifakı karanlığı aydınlatmak için geliyor. Kararsızım diyen her kardeşime çağrım, gelin Cumhur İttifakı’nda buluşalım. İlk kez oy verecek evlatlarım gelin Cumhur İttifakı’nda birleşelim. İttifakımız hainlere, en kanlı teröristlere, onlarla işbirliği yapan zillete karşı milli bir ittifaktır. Cumhur İttifakı mukaddesatımıza sahip çıkanların ittifakıdır.

CHP’ye İP’e oy veren vatandaşlarım, Kürt kardeşlerim; gelin bu şerefe siz de dahil olun. Türkiye düşmanlarına karşı Cumhur İttifakı diyoruz. İşbirlikçiye, bozguncuya, Kandil’e Pensilvanya’ya karşı Cumhur İttifakı tek başına direnir iddiasındayız. Partimize destek veren her kardeşimizi sandığa gitmelerini, ardından Cumhur İttifakı’nın adaylarına oy vermelerini bekliyorum.

Ankara ehline emanet. Sizlere güveniyorum. Ankara’ya her zaman inanıyorum.

Mehmet Özhaseki: Bugün Türkiye’nin kalbi Ankara’da atıyor

Cumhur İttifakı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki Atatürk Kültür Merkezi Hipodrom Alanı’nda düzenlenen Cumhur İttifakı Ankara mitinginde konuştu.

İşte Özhaseki’nin konuşmasından satır başları:

Bu şehir Gazi Mustafa Kemal ile şahlanan, Kurtuluş Savaşı’nı başlatan şehir; hepiniz hoş geldiniz. Bu mahşeri kalabalık bugün şu mesajı veriyor “Her türlü kirli oyun Ankara’da bozulur” 

Bugün Türkiye’nin kalbi Ankara’da atıyor.

Dik duruşunuzdan dolayı, vefanızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. 

Bu fakir kardeşinizin tam 21 yıl belediye başkanlığı var. ilk başladığımda tabi ki altyapısı olmayan onlarca mahallesi, yüz binden fazla evi, bir gecede yapılan gece kondular vardı. Aynı zamanda borçlu belediyeler, kapının önü alacaklılarla dolu. Böyle bir ortamda işe başladık. Allaha hamd olsun bir milim altyapı eksiği bırakmadım. Su kanal arıtma tesislerini yaptırdım. Alt geçitler, üst geçitler… Sonra sosyal hizmetler. Beş yıldızlı huzurevleri yaptık. Gece gündüz demeden uğraştık. 

Sonra devasa projelere geldi sıra. Kayak merkezleri, barajlar, Türkiye’nin UEFA standartlarında ilk stadyumu.

Avrupa’nın başkentleriyle yarışacak bir şehir bırakarak ayrıldım. Sonra bakanlık dönemim başladı. Birkaç sene önce teröristler çukurlar açarak, özyönetim ilan ediyoruz diyerek ortaya çıkmışlardı. Orada binlerce garip insanımızın evlerini yakmışlardı yıkmışlardı. Orada mazlum, gariban Kürt kardeşlerimin 30 bine yakın evlerini yaptırdım. Çok şükür o kardeşlerim şimdi ben Şırnak’a Sur’a gittiğimde ‘öz kardeşimiz gelmiş hoş gelmiş’ diye karşılıyorlar. Allah’a hamd ediyorum.

“İnsan odur ki bırakır bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser” Benim de ömrüm hizmetle geçti. Şimdi önümüzde Ankara imtihanı var. Biz dersimize çalıştık, projelerimizi hazırladık. Ankaralı hemşerilerimiz bizden neler bekliyor? Biz bunlara çalıştık. Mimarlarımızla, mühendislerimizle, kültür sanat danışmanlarımızla 111 ciddi proje hazırladık. Ayrıca 25 ilçemizde gerek merkez gerekse taşra ilçelerimizde 5 bine yakın proje hazırlayarak sizlerin huzurundayız.

Üzüldüğüm bir konuyu da ifade etmek istiyorum. Biraz önce söylediğim gibi emek verdik, düşündüklerimizi yazdık. Ben zannediyordum ki adaylar çıkacak, onlar da ne düşünüyorlarsa söyleyecekler ve projelerimiz yarışacak. İnsanlar bu adam bunu yapar ya da yapamaz diyecek… Saflığıma bakın ki ben böyle bir seçim dönemi hayal ediyordum. Bizim gibi projeler hazırlayıp insanların huzuruna çıkan kimse olmadı. Biz sizlere saygı duyuyoruz. Ne yapmak istediklerimizin hepsini yazdık zaten.

Özellikle CHP’nin adayı üçüncü dönemdir aday. Böyle bir projeyle çıktı mı? Hayır. Ve belediyeciliği de bilmiyor açıkça ilan ediyor. Her konuştuğunda gaf yapıyor, tuhaf tuhaf gülünecek işler yapıyor. Gerçekten belediyeciliği bilmiyor, gerçekten de projesi yok.

İkinci üzüldüğüm konu… Bizler 25 arkadaşımızla birlikte huzurunuzdayız ve Cumhur İttifakı’nın adayıyız. Hepimiz hiç farkı yok. Milli ve yerli insanlar olarak huzurundayız. Bizim ittifakımızın niye kurulduğunu, bizim derdimizin ne olduğunu tek tek anlattık. Bizim derdimiz bayrak derdi, ezan derdi, vatan derdi, devletin milletin bölünmezliği derdi…

Fakat karşı tarafta bir ittifak var ki; herkes anlamaya çalışıyor. Daha doğrusu anladı da onlar anlaşılmadığını zannediyor. Görünürde iki parti var. CHP ve göründüğü gibi İYİ Parti. Peki söyleyemedikleri ortak var. Sakladıkları ortak var. Niye söyleyemiyorsunuz bunu? Eğer ortağı çok sevdiyseniz çıkın iftiharla ilan edin. Zannediyorlar ki Ankara halkı anlamaz. Biz kül yuttururuz zannediyorlar. Truva atının içinde neler olduğunu herkes biliyor.

Sezai Temelli diyor ki, affedersiniz üzülerek söylüyorum. “Kürdistan’da biz kazanacağız diyor. Batıda da cumhur ittifakına kaybettireceğiz” diyor. Yazıklar olsun size. Bizim ülkemizin tek bir adı var ülkemizin o da Türkiye’dir elhamdülillah.

Sonra bakıyorlar ki iki ortak, işler kötü gidiyor. Onlara ayar vermeye çalışıyorlar. O zaman Kandil’in temsilcileri sinirleniyor. “Kazanıyorsan sayemizde kazanacaksın. Bizi yok sayamazsın diyorlar” yiğitlik bekliyoruz, adamlık bekliyoruz bunlardan.

Onlar cevap vermekten kaçıyorlar. Ama Ankara halkı sabah akşam bu olayı konuşuyor. Nedir olay? Sahte senet. Kesinleşmiş sahte senet olarak eline alıyor, icra takibinde bulunuyor. Kim? Bizim CHP’nin adayı… Sonra karşıdaki adam diyor ki bu imza benim değil. Ve üç yere incelemeye gidiyor. Üç yerde de imzanın ona ait olmadığı belli oluyor. Mahkeme ceza yazıyor. Arkasından para cezası, 500 bin lira para cezası. Yargıtay’a gidiyor onanıyor. Yani bizim CHP’nin adayı sahte senetle iş yapıyor.

Önce bakın TV’lerde diyor ki, adam bana bu senedi getirdi. Mahkemede diyor ki, gözümün önünde imza attı. TV’de soruyorlar; valla anlamadım ki kolunun içinden mi, koynundan mı çıkardı… Ya yapma Allah aşkına. Ömründe bir kere dürüst ol.

İkinci bir konu, 600 bin dolar o işten alınacak ne maharetin var? Dosdoğru cevap var. çok kirli bir iş var burada. Niye avukatlık vekaletin yok? Yok diyor. Niye sözleşme yapmadın? “Çok büyük vergi doğardı” diyor. Allah seni ıslah etsin ya. Sen 600 bin dolar üstten götürmeyi biliyorsun. Ama devlete vergi vermeden öyle mi? Yazıklar olsun sana.

“Efendim diyor ben mazlumum. Hakkım yendi mağdurum…” Bu olayların hepsi yeni çıkmış olan olaylar değil ki? Mazlumum diyorsun ama adama 1,5 sene boyunca tehdit ve şantaj mesajları göndermişsin. Beyefendi kibar numaralarına yatıyor ya öyle değilmiş. “Seni yakarım, seni süründürürüm, hapse attırırım, düğününü basarım. Ankara’da yaşatmam” Nasıl mağdursun ya? Sen kimsin de yaşatmıyorsun ya? Bu nasıl iştir böyle?

“Valla abi biz çok öndeydik. Seçimi kazanıyorduk. Bunu attılar ortaya” Yapma ya. Sen zaten iki üç yıldır bu pis işlerin içindesin. Numara belli arkadaşlar. Cumhurbaşkanlığı seçimini, genel seçimleri bir hatırlayın. Orada şöyle söylüyorlardı. “Biz bu seçimi aldık, çok öndeyiz.” Peki seçim günü geliyor. Sandıklar açılıyor, gerçekler yüzlerine çarpıyor. O zaman ne diyorlar? “Oylar çalındı” Yapma ya… “Oylara sahip çıkamadık abi” Ağlak ağlak gezmeyin, biraz dürüst olun dürüst. Bu numaraları biz yemeyiz. Vatandaş da yemiyor. Ona düşen şey çıkıp bunu doğru anlatmak.

Eli nasırlı kan ter içinde çalışan çiftçiler var. oradan milyonlarca dolar tazminat alınıyor. Yargıdan bu işi bağlamaya çalışınca, çiftçinin bedduası bunları çarpıyor. TV’lere çıkarak bülten okuyup kaçamazsınız.

Hilebazlar, dolandırıcılar ortaya çıkmasın. Elbette insanı araştıracaklar. Allah’a hamd ediyorum. 25 yıllık kamu yöneticiliğim var. Bir ceza bile almadım elhamdülillah. Sözün özü şu; hakkınızı helal edin.

Özetle şunları söylemek istiyorum. Bizler dersimize çalıştık. 25 arkadaşla birlikte kol kolayız. Bunları yapmaya bizim gücümüz yeter, tecrübemiz var, bilgimiz var. Allah’ın izniyle bu projelerin hepsini gerçekleştiririz. Şeffaf belediyecilik nasıl olur tüm Türkiye izleyecek. İhalelere kim gidiyor, kim çıkıyor. Bütün hemşerilerimiz bilecek. İşimizi yaparken istişareli iş yapacağız, sizlere danışacağız. Bütün makam araçlarını satmış birisiyim. Herkes hizmet aracına binecek veyahut da kendi özel arabasına binecek. Bu söylediklerimizi yaparız, yüzünüzün akı olmaya devam ederiz.

Sizler de uygun görürseniz, bir gayret bekliyoruz sizden seçim akşamına kadar. Sonra birlikte yöneteceğiz. 5 sene boyunca gece gündüz demeden, tatil yapmadan, her gün çalışacağız. 5 sene sonra da Ankara inşallah başka bir kent olacak. Ben dualarınızı bekliyorum. Hepinizi saygıyla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.


Yorumlar