Anasayfa /  Politika /  Ak parti

Bülent Arınç'tan Ak Partililere 'Zillet ittifakı, illet ittifakı' uyarısı!

Bülent Arınç'tan Ak Partililere 'Zillet ittifakı, illet ittifakı' uyarısı! AK Parti kurucularından, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Bir ittifak bize haksa, bizim karşımızdakiler için de hak. Zillet, illet ittifakını kullanamayız, kullanmamalıyız." dedi.

Abone ol
Abone ol 14 Haziran 2019 13:20

Bülent Arınç'tan Ak Partililere 'Zillet ittifakı, illet ittifakı' uyarısı!

AK Parti kurucularından, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Bir ittifak bize haksa, bizim karşımızdakiler için de hak. Zillet, illet ittifakını kullanamayız, kullanmamalıyız." dedi.

AK Parti kurucularından, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Habertürk'te 31 Mart yerel seçimleri, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyeliği ve 23 Haziran seçimleriyle ilgili soruları cevapladı. Arınç, "31 Mart'ta oy oranları göreceli olarak AK Parti'nin başarılı olduğunu gösterir ama büyükşehirlerde kaybı var. Bu ittifakın kurulmuş olması öncelikle İstanbul ve Ankara'yı kazanabilmekti. Ak Parti başarısız mı? Hayır değil. Çok mu başarılı? Hayır o da değil" şeklinde konuştu.



Arınç, "Bir ittifak bize haksa, bizim karşımızdakiler için de hak. Zillet, illet ittifakını kullanamayız, kullanmamalıyız. Bizi her kesimden aldığımız oylar iktidar yaptı" diye konuştu. 



"Hiçbir mevki, makam, siyasi etiket beklemeden Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliği görevini üstlendiğini" savunan Arınç, "Cumhurbaşkanımızdan randevu talep etmiştim. Takriben 1 saat kadar sürdü. İçeriği hakkında bir şey söyleyemem doğrusu. Sayın Cumhurbaşkanıyla geçen hafta da bir araya gelmiştik. Bazı konuları süratle aktarmak gerektiğinde kendilerinden talepte bulunuyorum. Şu anda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Yüksek İstişare Kurulu üyesi olarak küçük bir mekânda hazırlandı. Çeşitli olaylar, konular hakkında kendisiyle görüşüyoruz. Bugün de saat 12.00 ile 13.30 arasında bir görüşmemiz oldu. Biz genel başkanımız ve Cumhurbaşkanımız olarak başımızda bulunan insana karşı muhalefet yapmadık. Bazı arkadaşlarımız yapmış olabilir." ifadelerini kullandı.  

Eski CHP Genel Başkanı ve eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin'in Cumhurbaşkanlığı YİK üyeliği teklifini reddettiğini belirten Arınç sözlerini şöyle sürdürdü:

"İsimler belirlendi, çalışma usul ve esasları da belirlendi. Biz 15 Mayıs'tan itibaren Cumhurbaşkanlığı YİK'te çalışmaya başladık. Ben sayın Hikmet Çetin'i çok sever ve saygı duyarım. Kaldı ki bizim Meclis'te de özel odamız var. Birbirimize komşuyuz. Kendisiyle görüştüm, siyasi anlamda uygun görmediğini münasip bir lisanla konuşmuştu. Hikmet Çetin Bey'e saygı duyuyorum. Halen CHP'nin toplantılarına katılan bir ismin sayın Cumhurbaşkanımızın yanında görülüyor olmasını Hikmet Bey'in kendisi hoş karşılamamış olabilir."

Ak Parti başarısız mı hayır! Çok başarılı mı hayır

Arınç, 31 Mart seçimleriyle ilgili, "31 Mart'ta il genel meclisi oyları, büyükşehir belediye başkanlığı oylarına baktığınızda alınan oy oranları göreceli olarak AK Parti'nin başarılı olduğunu gösterir. Ama büyükşehirlerden kaybı var. Dün sayın Cumhurbaşkanımız bir başka zaviyeden bakarak 'Biz Ankara ve İstanbul'u kaybetmedik ki' diyor. Büyükşehir Belediye Meclis'nin bütün komisyonlarında AK Parti'nin hakimiyeti var. Sadece büyükşehir belediye başkanlığını kazanamamak bir tarafa ama meclis üyeleri, komisyonlukları da başka başarı. Ben Ankara'da sayın Özhaseki'ye kullandım, sayın Veysel Tiryaki'ye oy kullandım. Belediye meclisinde yine AK Parti'nin çoğunluğu var. Sembolik olarak büyükşehir belediye başkanlığı önemlidir ama her şey değildir. Bu ittifakın kurulmuş olması öncelikle İstanbul ve Ankara'yı kazanabilmekti. Önemli olan AK Parti başarısız mı? Hayır değil. Çok mu başarılı? Hayır o da değil." dedi. 

Eski sistemde kendi adaylarımızla gitseydik yüzde 95 kazanırdık

"Her şey İstanbul seçimi üzerinde dönüyor. İstanbul'a sadece büyükşehir belediye başkanı seçmek iddiası değil ki. AK Parti açısından çok önemli. Bir ittifakın sonucunun alınması lazım. Ben 25 yıldır İstanbul'u yönetiyorum. İstanbul neredeyse Türkiye'nin beşte biri. İstanbul'u kazanan şunu kazanır, kaybederse bunu kaybeder deniyor.

Bu sözler boş sözler değil. AK Parti'nin alması lazım. CHP de almak istiyor. Bu seçimde bir ittifak olmasa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olmasaydı, AK Parti kendi adaylarıyla gitseydi yüzde 95 kazanırdık. Ama şimdi bu sistemin içinde varolmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemini tartışmak için henüz erken. Birtakım uygulamaları görmek gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın olmazsa olmazı bu sistem. Henüz bir sene geçti. Eleştiriyi erken buluyorum." 

Binali Yıldırım Bey 'gemileri yakıp geldim' deseydi biz bu hallere düşmezdik

"Tayyip Bey'in arkadaşları 200 kilometreden İstanbul'a su getirdi. Binali Bey'in Ulaştırma Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki çalışmalarında İstanbul'un ulaşım ve şehirleşmede imzası olan bir insandır.

Bu şehre en çok daha iyi kim hizmet edebilir? Bu Binali Bey'den başkası olamaz derim. Bence alana biraz geç inmekle mesafeyi açtı. Ekrem İmamoğlu sokağa çıktığında kendisi Ankara'da TBMM'de Başkanlık yapıyordu. Yoksa Tarık Bin Ziyad gibi gemileri yakıp 'geldim' dese biz bu hallere düşmez ve seçimi alırdık." 

İttifak karşı taraf için de hak zillet, illet'i kullanmamalıyız

Her konuşmada sizi tenzih ediyorum ama kim mikrofonu eline alsa 'Kürt oyları nereye gidecek' deniyor. Ben Kürt kardeşlerimi severim, onlar da beni severler. Onları bir seçmen figürü olarak görmemek lazım. İstanbul'daki seçmenlerin daha çoğunun oyunu almak bütün mesele. Ben sayın Cumhurbaşkanımızla da konuştum. Bu seçimleri kazanmanın sadece İstanbul ölçeğinde değil Türkiye ölçeğinde verileceği mesajlar mutlaka düşünülmeli dedim.

Şimdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde olduğumuza göre bizim artı oylara ihtiyacımız var. Karşımızdaki her gruptan, her kesimden oy almamız lazım. Bu sistemi biz getirdik. Bir ittifak bize haksa, bizim karşımızdakiler için de hak. Zillet, illet ittifakını kulanamayız, kullanmamalıyız. Bizi her kesimden aldığımız oylar iktidar yaptık. Bizim doğal müttefiklerimiz vardı her seçimde. Liberaller, AB taraftarları bizi beğenip, oy veriyorlardı. Demokrasi ve özgürlük yanlıları 'yetmez ama evet' diyorlar oy veriyorlardı, muhafazakarlar, dindarlar oy veriyorlardı.


Yorumlar