Anasayfa /  Politika /  Ak parti

AK Parti’den AB’nin Türkiye raporuna tepki

Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye raporuna AK Parti’den tepki geldi. AK Partili İsmail Emrah Karayel, raporu ‘haksız eleştirilerin olduğu taraflı bir rapor’ olarak nitelerken AK Partili Akif Çağatay Kılıç, “Önce kendi evlerinin çevresini bir düzeltsinler sonra Türkiye ile ilgili konuşmaya başlasınlar” dedi.

Abone ol
Abone ol 30 Mayıs 2019 09:02

Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye raporuna AK Parti’den tepki geldi. AK Partili İsmail Emrah Karayel, raporu ‘haksız  eleştirilerin olduğu taraflı bir rapor’ olarak nitelerken AK Partili Akif Çağatay Kılıç, “Önce kendi evlerinin çevresini bir düzeltsinler sonra Türkiye ile ilgili konuşmaya başlasınlar” dedi.

AB Komisyonu’nun aday ile adaylık başvurusunda bulunan ülkelere ilişkin raporu açıklandı. Genişleme Paketi'nde yer alan 'Türkiye Raporu'nda, taraflar arasında özellikle göç alanında etkili diyalog ve işbirliğinin devam ettiğinin altı çizilirken, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler ile anayasa değişikliği sonucunda siyasi sistemde kuvvetler ayrılığı konularında yoğun eleştirilere yer verildi. Raporda, Türkiye'nin AB üyelik sürecinin durma noktasına geldiği belirtilerek, mevcut durumda yeni fasılların açılmasının veya açılan fasılların kapanmasının söz konusu olmadığı kaydedildi.

HAKSIZ ELEŞTİRİLERİN AĞIRLIKTA OLDUĞU TARAFLI BİR RAPOR

Sputnik’e konuşan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel, raporu “Türkiye’ye karşı haksız eleştirilerin ağırlıkta olduğu taraflı bir rapor” olarak nitelendirdi.  Karayel, “Türkiye’nin ilerlediği hususların çok üstünkörü ifade edildiği ama buna rağmen çeşitli siyasi temelleri de olan bazı hususların özellikle ön plana çıkartıldığı bir rapor olarak değerlendiriyorum” dedi.

SON DERECE UYGUNSUZ RAHATSIZ EDİCİ BİR DİL

Raporla ilgili altının çizilmesi gereken hususların başında Kıbrıs ile ilgili konuların geldiğini vurgulayan  Karayel,  Kıbrıs çözüm sürecini desteklemeyen tarafın AB’ye alınması ile başlayan Avrupa’nın kasıtlı hatalar zincirinin Kıbrıs sorununu bir çözümsüzlüğe soktuğunu söyledi.  Karayel, “En son hidrokarbon aramaları, yatakları üzerinden sürdürülen gerginlik üzerinden de AB’nin Kıbrıs ve kendi üyeleriyle birlik içerisinde hareket edeceği yönünde Türkiye’ye karşı üstü kapalı tehditlerini de son derece uygunsuz bir dil olduğunu değerlendiriyorum” dedi.

Bu dili rahatsız edici bulduklarını vurgulayan Karayel, Türkiye ile Yunanistan arasında çözüme kavuşmamış konuların, KKTC ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi arasındaki sıkıntının AB’nin içine taşınmasının, AB’nin bir sıkıntısı gibi yansıtılmasının da uygun olmadığını vurguladı. Karayel, “Hatta özellikle Avrupa içerisinde de ülkelerin ikili uyuşmazlıkların Avrupa’ya ithal edilmemesi konusundaki söylemleri de bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Yükselen tansiyon içerisinde de bu tür söylemlerin çözüme de tansiyonun düşmesine de faydası olmayacağını ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

MİLLİ İRADEYE VE İŞLEYEN YASAL SİSTEME SAYGI DUYULMUYOR





AK Partili İsmail Emrah Karayel, raporda Avrupa Parlamentosu’nun raporunda da olduğu gibi çok haksız eleştiriler olduğunu belirtirken, raporda yer alan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve seçimlere yönelik ifadeleri ise “milli iradeye ve Türkiye’nin  işleyen yasal sistemine saygı duyulmamasının göstergesi”  olarak değerlendirdi.  Karayel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“En sondan başlayacak olursak YSK’nın İstanbul seçimleriyle ilgili kararına ilişkin eleştirilerin olduğunu görüyoruz raporda.  Nasıl ki biz Avrupa’daki herhangi bir mahkeme kararına, Avusturya’da ya da Belçika’da iptal edilen seçimlerde olduğu gibi bu mercii kararına saygı duyuyorsak Avrupa’nın da aynı şekilde Türkiye’de işleyen hukuk gereği bu merciye saygı duymasını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Dolayısıyla işleyen bir sistem var Türkiye içerisinde, çıkan neticeyi beğensinler beğenmesinler herkesin saygı duymak mecburiyeti vardır. Seçimlerin gözlemcilere açık olduğunu, gözlemciler tarafından da seçimlerle ilgili raporların verildiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

YENİ SİSTEMİZİN ELEŞTİRİLMESİNİ UYGUN BULMUYORUZ, SAYGI DUYULMALI

Yine öncesindeki süreçlerle ilgili referandum ve yeni sistemimizin eleştirilmesini de uygun bulmuyoruz açıkçası. Devletler kendi yönetim sistemlerini belirleme, parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçme hakkına sahiptir. Referandum neticesinde verilmiş bir karardır. Dolayısıyla buna saygı duymak dışında yapılabilecek bir şey yoktur. Avrupa Birliği de olsa saygı duymak zorundadır. Yeni sistemin kendi içerisinde parlamenter sistemden farklı özellikleri var. Bunu defalarca oradaki muhataplarımıza ifade ettik.  Özellikle Cumhurbaşkanın sorgulanamaz bir statüden sorgulanabilir, ceza alabilir bir statüye getirildiğini bunun hukuki anlamda çok önemli bir ileriye gidiş olduğunu defaatle ifade etmemize rağmen gene maalesef başkanlık sistemini, parlamenter sistemi kendi içerisinde değil de bir diğerinin kuralıyla sorgulamak kıyaslamak şeklinde bir hataya düştüklerini görüyoruz.”

DAHA KATISINI AVRUPA’DA GÖRÜR HALE GELDİK

AK Partili İsmail Emrah Karayel, Türkiye ile ilgili dile getirilen eleştirilerin bir çoğunun Avrupa ya da AB üyesi ülkelerde de uygulandığını  ifade ederek, “Mesela terörle mücadele kanununu vize serbestliğinin gereği olarak eleştiren ve değiştirmemizi isteyen Avrupa’nın meydana gelen terör faaliyetlerinden sonra daha katı bir terörle mücadele mevzuatını hayata geçirdiklerini ve Türkiye’de olmayan uygulamaları  Avrupa’da görür hale geldik. Bunu da bir kez daha hatırlatmak istiyoruz” dedi.

DOĞRU OLAN AB’NİN TÜRKİYE’Yİ BU SÜREÇTE CESARETLENDİRMESİ

Normal ve doğru olanın AB’nin Türkiye ile yakınlaşma yönünde adım atması olduğunu vurgulayan  Karayel, AB’nin Türkiye’nin gösterdiği çabalara karşı Türkiye’ye parmak sallamak yerine bu çabaları taktir ederek, Türkiye’yi bu süreçte cesaretlendirmesi gerektiğini kaydetti.

TÜRKİYE BİRÇOK KONUDA VERDİĞİ SÖZLERİ YERİNE GETİREN BİR ADAY ÜLKE

Raporda yer alan tek olumlu hususun Türkiye’nin mülteciler konusunda attığı adımlar olduğunu vurgulayan Karayel,  “Türkiye sadece mülteciler alanında değil birçok alanda aslında Avrupa ile entegre olmaya hazır. Mültecilerde olduğu gibi birçok konuda da verdiği sözleri yerine getiren bir aday ülke. Dolayısıyla hem adaylık sürecinde hem yeni fasılların açılmasında hem Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecinde siyasi blokajların kaldırılması ve sürecin hızlandırılması konusunda irade beyan etmesinin Avrupa’nın kendisi içinde aslında en doğrusu ve faydalısı olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim” diye konuştu.

AB’YE TÜM ÜYELİK STRATEJİK BİR HEDEF VAZGEÇİLMEDİĞİ ORTADA

AK Partili İsmail Emrah Karayel, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini stratejik bir hedef olduğunu da vurgulayarak,  bu hedeften vazgeçilmediğinin de ortada olduğunu söyledi. Reform Eylem Grubu toplantısının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşmesini  bu hedefin en yüksek perdeden ifadesi olarak niteleyen Karayel, şöyle devam etti:

“Türkiye bu stratejik hedef dahilinde üzerine düşen bütün adımları atmaya devam ediyor. Avrupa’ya rağmen bunları atmaya devam ediyor.  Açılmayan bazı fasıllarda bile kendi mevzuatını Avrupa mevzuatına uyumlu hale getirmiş, açılan fasılların bir çoğunda aslında kapama kriterlerini yerine getirmiş bir aday ülkeden söz ediyoruz Türkiye’den bahsederken.  Aynı zamanda yüksek bir potansiyeli olan hem ekonomik hem stratejik anlamda Avrupa için son derece kıymetli olan AB üyesi ülkelerin de en yüksek mercilerle ifade ettiği bir ülkeden bahsediyoruz. Dolayısıyla öteleme, uzaklaştırma politikası yerine yaklaşma ve daha iyi entegrasyon ve daha iyi ilişkiler politikasına tekrar dönülmesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Avrupa’da aşırı sağ ve aşırı soldaki yükselişlerin ve özellikle ırkçılardaki oy artışlarının Avrupa Parlamentosu’ndaki bu neticelerin önemli sinyaller olduğunu ifade etmek istiyorum.”

“ÖNCE KENDİ İÇİŞLERİNİ BİR YOLUNA KOYSUNLAR…”

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Grubu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç da Sputnik’e yaptığı açıklamada, AB’nin Türkiye raporuna tepki gösterdi. Kılıç, “AB, Avrupa Parlamentosu seçim sonuçlarına iyi bakarak siyaset anlamında ve AB’nin geleceğiyle alakalı olarak hangi yolda olduklarını iyi incelemesi gerekir. Bu anlamda önce kendi içişlerini bir yoluna koysunlar, ondan sonra bizimle alakalı söylediklerine bakarız” dedi.  

Türkiye’nin AB hedefinin stratejik bir hedef olduğunu vurgulayan AK Partili Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ama değerleri açısından stratejik bir hedeftir. AB şu anda kendi değerleri ile çelişir bir hale geldiği için birlik anlamında yönetimine baktığınız zaman sıkıntı var. Fakat AB’nin hedef olarak ortaya koyduğu yani o amaç olarak ortada duran şey tabi ki bizim stratejik hedefimiz. Ama şu anda Avusturya’da hükümet düştü, İngiltere’de Başbakan istifa etti Brexit dolayısıyla, Yunanistan’da seçime gidiliyor Avrupa Parlamentosu seçimlerinden dolayı, Almanya’da Avrupa Parlamentosu seçimleri ortada, İtalya’da durum ortada. Dolayısıyla Avrupa’nın şu anda kendi içerisinde o kadar yüksek bir karışıklık söz konusu ki, önce kendi evlerinin çevresini bir düzeltsinler sonra Türkiye ile ilgili konuşmaya başlasınlar.”




Yorumlar